İSTANBUL 30. AĞIR CEZA MAHKEMESİ'NE

DOSYA NO               : 2024/414 E.

SUNAN                     : Adnan OKTAR


KONU                       : Müvekkilin yargılanma konusunu oluşturan ve iddianamede amaç suç bölümünün neredeyse tamamında ana konu olan Mehdiyet, büyük alimlerin her zaman bahsettiği ve savunduğu bir konu olmuştur. Bu konuda Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk'ün Mehdi'nin geldiğini anlatmış olduğu 1999 tarihli yazısının Sayın Mahkemenize sunumudur.

AÇIKLAMALAR:

İlahiyat Profesörü Sn. Yaşar Nuri Öztürk, 2016 yılında vefatına kadar, Kuran ile mutabık olmayan hadisleri kabul etmemiş ve çalışmalarını bu yönde sürdürmüştür. Sn. Yaşar Nuri Öztürk, Mehdi'nin, yaşadığımız bu dönemde gelmiş olduğunu kabul etmiş ve sağlığında bu konuya dikkat çekmiştir. 26 Kasım 1999 tarihinde Hürriyet Gazetesi'ndeki köşesinde "Çıplak Uyarıcıyı İyi Dinleyin" başlığı altında bir yazı yayınlamıştır. Bu yazıda dikkat çeken kısımlar, aşağıda dikkatinize sunulmaktadır:


Uyarıcıların çok önemli zaman dilimlerine hitap edenlerine "çıplak uyarıcı" diyoruz.

Çıplak uyarıcı, genellikle yüz yılda bir gelir. Kuran Kameri takvim kullandığına göre, 15. yüzyılın çıplak uyarıcısı yaklaşık, çeyrek asırdan beri beklenmektedir.

Ben derim ki, 15. yüzyılın çıplak uyarıcısı GELMİŞ, GÖREVİNE BAŞLAMIŞTIR.

Burada bir özellik daha dikkat çekmektedir. Miladi takvimi esas alarak baktığımızda, Kameri takvimin 15. yüzyıl çıplak uyarıcısı, Miladi takvime göre İKİ YÜZYILA DA HİTAP EDECEK demektir. 20. VE 21. YÜZYILLAR. Bu olgu, Allah'ın bu yüzyılın çıplak uyarıcısına lütfunun bir göstergesidir. (Şeytandan Allah’a sığınırım) ''Bu, Allah'ın lütfudur ki, Allah onu dilediğine verir. Allah, o büyük lütfun sahibidir.'' (Kur'an, Cuma Suresi, 4)

Bu olgunun bir anlamı daha vardır: Bu yüzyılın çıplak uyarıcısı, sadece Kameri takvimin sembolize ettiği İslam dünyasına değil, Miladi takvimin sembolize ettiği BATI DÜNYASINA DA HİTAP EDEN bir uyarıcıdır.

Doğrusu o, bir ''ORTAK-EVRENSEL UYARICI''dır.

Siz, Çıplak Uyarıcı'yı dinlemediniz. Toplumsal kıyametlerinizin kopmuş olanları da, kopacak olanları da ONUN UYARILARIYLA BERTARAF EDİLEBİLİRDİ, AMA SİZ ONA KULAK VERMEDİNİZ.

Siz, onu dinlemek yerine onda kendinizce uyup uymayan şeyler var mı diye şeytani teftişlere girdiniz. Onun geldiği planın inceliklerini, özelliklerini hiç düşünmeden onu sizin dünyanızın iğreti fotoğraf ölçüleriyle yargıladınız.

Çıplak Uyarıcı bir 'RAHMET ADAM' idi, ama bunu bilmediniz.

YENİ TOPLUMSAL KIYAMETLERE MARUZ KALMAMAK İÇİN KULAK VERECEĞİNİZ SES, YİNE ÇIPLAK UYARICI'NIN SESİDİR.

Çıplak Uyarıcı, hayat-memat noktasında söz söyler ve onun söylediği sözden sonra ya felah gelir yahut da "azap hak olur".

Ey insanlar! VİCDAN VE İRFANINIZI KULLANARAK ÇIPLAK UYARICI'YI ÖNCE TANIYIN, SONRA DA DİNLEYİN!

İçinizden çıkarılmış bir rahmetten yararlanmayacak kadar basiretsiz misiniz!

Görüldüğü gibi Prof. Yaşar Nuri Öztürk, 1999 tarihli bu yazısında, 20. ve 21. yüzyıllar arasında çıkacak bir uyarıcının, yani Mehdi'nin varlığından bahsetmekte ve bu uyarıcının bir RAHMET ADAM olduğunu belirtmektedir. Onun gelişinin İNCELİKLİ BİR PLAN olduğunu ve pek çok toplumsal belanın ve felaketin, ONUN UYARILARIYLA BERTARAF EDİLEBİLECEĞİNİ ama insanların büyük kısmının bunu görmek yerine onu eleştirip yargıladıklarını belirtmektedir. Yine Sn. Yaşar Nuri Öztürk bu yazısında, geldiğini düşündüğü bu uyarıcı konusunda insanları harekete geçirmekte ve onları, İÇLERİNDEN ÇIKARILMIŞ BİR RAHMETTEN YARARLANMAYACAK KADAR BASİRETSİZ OLMAMA konusunda uyarmaktadır.

Son dönemlerin en etkili ilim adamlarından biri olan Sn. Yaşar Nuri Öztürk'ün de Mehdi'nin gelmiş olduğunu bu kadar net ifadelerle açıklamış olması, müvekkile göre, İlahiyat ilmine sahip herkesin, hem İslami, hem Musevi hem de İsevi kaynaklarda açık bir gerçek olarak belirtilen Mehdi'nin gelişini -kabul etseler de kabul etmeseler de- MUTLAKA BİLDİKLERİNİ açıkça göstermektedir. Dolayısıyla, Mehdi'nin gelişi, yalnızca müvekkilin savunduğu ve anlattığı bir konu değildir. Kuran'a hadislere ve tüm diğer İbrahimi kitaplara hakim olan her ilim sahibi kişi, bu bilgiye vakıftır. Zaten bu nedenle de Mehdi'nin gelişi, geçmişten günümüze tüm hatırı sayılır İslam alimleri tarafından kabul edilmiş ve müjdelenmiştir.

Durum böyleyken, Mehdi'nin gelişi müjdesini vermesinden dolayı müvekkilin suçlanması, yargılanması ve mahkum edilmesi, hayli ilginçtir. Bu kumpas, bu müjdenin yayılmasını istemeyen derin devletin, müvekkilin etkisini durdurmaya çalışma girişimi olarak görünmektedir. Ancak müvekkile göre, derin devlet ve kendi dehşetli planını uygulama azminde olan derin güçler, her ne kadar bu etkiyi gidermeye çalışsa da, bu mümkün olmayacaktır. Müvekkile göre, bu müjde mutlaka yerini bulacak ve Mehdi mutlaka gelecektir.

Sayın Mahkemenizin takdirine sunar, saygılarımızla bilgilerinize arz ederiz.02.08.2025

 

Daha yeni Daha eski