BAZI SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA YAPILAN YORUMLARA MÜVEKKİL ADNAN OKTAR’DAN TEKZİPTİR

SAYIN FATİH ERBAKAN’I MÜVEKKİL ÜZERİNDEN KENDİLERİNCE YIPRATMAYA ÇALIŞMAK ÇOK YERSİZ VE YANLIŞ BİR YÖNTEMDİR

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Sayın Fatih Erbakan’ın, yürüttüğü akılcı ve etkili muhalefet sebebiyle sosyal medyadaki bazı hesaplar tarafından hedef alındığı ve geçmişte kendisinin müvekkil Adnan Oktar ve arkadaşlarıyla görüşmüş olması bahane edilerek hakkında güya itibarsızlaştırma kampanyası yürütülmeye çalışıldığı görülmektedir. 

Müvekkil Adnan Oktar’ın bir veya iki defa Sayın Fatih Erbakan ile görüştüğü doğrudur. Ancak SAYIN FATİH ERBAKAN’DAN ÇOK DAHA FAZLA GÖRÜTÜĞÜ KİMSELER ARASINDA BAŞTA CUMHURBAŞKANIMIZ SAYIN ERDOĞAN OLMAK ÜZERE AK Parti’de BAKANLIK, MECLİS BAŞKANLIĞI ve MİLLETVEKİLLİĞİ yapmış, çok değerli insanların bulunduğu da bir gerçektir. SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZI HEM YATTA HEM DE EVDE MİSAFİR ETMİŞTİR. MÜVEKKİL VE ARKADAŞLARI SAYIN FATİH ERBAKAN’LA BİR KEZ GÖRÜŞTÜLERSE CUMHURBAŞKANIMIZ SAYIN ERDOĞAN’LA ONLARCA KEZ GÖRÜŞMÜŞLERDİR.

Müvekkil Adnan Oktar bu konuyu gerek sözlü gerekse yazılı ifadelerinde “Tayyip Bey bizim evimize gelirdi. Tayyip Bey beni yakından tanır, beni sever. Evimize gelirdi, yemek yerdik, yatımızda da gezdirdik. Dünürü Sadık Albayrak beyefendi de ziyaretimize gelirdi” sözleriyle de birçok dile getirmiştir.

CUMHURBAŞKANIMIZ SAYIN ERDOĞAN, MÜVEKKİL VE ARKADAŞLARI HAKKINDAKİ İFTİRALARA İNANMAĞI İÇİN 7 YILDIR ALEYHTE TEK BİR SÖZ DAHİ SÖYLEMEMİŞTİR

Müvekkil Adnan Oktar’ın daha önce de birçok kez ifade etmiş olduğu üzere: “Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, müvekkil ve arkadaşlarının büyük bir kumpasın mağdurları olduklarını ve suçsuz olmalarına rağmen hapis yatıklarını bildiğinden dolayıALEYHLERİNDE TEK BİR SÖZ DAHİ SÖYLEMEMİŞTİR.

Müvekkil bu gerçeği, 28.04.2025 tarihinde İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada geçen ifadesinde şu sözlerle de dile getirmiştir:

 Yine Mahkeme kayıtlarına girdiği üzere, 2018 tarihindeki operasyondan sonra müvekkilin arkadaşları Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşmüşler, bu görüşmede Sayın Cumhurbaşkanı “Dikkat edin ben sizin aleyhinize tek bir söz söylemedim” demiştir.

Bu konudaki en dikkat çekici örneklerden birisi ise; 2018 senesinde düzenlenen operasyonun ardından bazı art niyetli basın mensupları tarafından uydurulan, Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın güya müvekkil aleyhinde bir açıklamada bulunduğu şeklindeki gerçek dışı iddiadır. Söz konusu iddianın basında yer almasının üzerinden DAHA BİRKAÇ SAAT BİLE GEÇMEDEN, dönemin Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Sn. İbrahim Kalın imzasıyla yapılan yazılı basın açıklamasıyla BUNUN BİR YALAN HABER OLDUĞU BELİRTİLMİŞ ve TEKZİP EDİLMİŞTİR.  



SUÇ ÖRGÜTÜ OLMADIĞININ EN ÖNEMLİ GÖSTERGELERİNDEN BİRİ DE MÜVEKKİL ve ARKADAŞLARI TARAFINDAN YAPILAN GÖRÜŞMELERDİR

Her şeyden önce müvekkil ve arkadaşlarının görüştükleri kişiler, devletimizin ve milletimizin refahı, iyiliği ve güzelliği için çalışan değerli vatan evlatlarıdır. Bu değerli insanlarla bir araya gelerek istişarelerde bulunmak, bayramlaşmak, hal hatır sormak, sohbet etmek de son derece normal, doğal ve olması gereken bir davranıştır. 

Müvekkil ve arkadaşlarının on yıllar içerisinde görüştüğü binlerce kişi varken, bunlar arasından sadece birkaçını gündeme getirip bu kişi ya da görüşmeleri güya şaibeliymiş gibi göstermeye çalışmanın ART NİYETLİ BİR TUTUM OLDUĞU AÇIKTIR.

Kaldı ki müvekkil ve arkadaşlarının on yıllardır ülkemizin önde gelen siyasetçi, bürokrat, gazeteci, hukukçu, akademisyen, kanaat önderi ve sanatçılarıyla görüşüp yakın ilişkiler kurabilmesi, ORTADA BİR SUÇ ÖRGÜTÜ BULUNMADIĞININ DA AÇIK BİR İSPATIDIR. Bunun aksi bir durum söz konusu olsa, aralarında Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan  doğrudan bilgi ve istihbarat alabilen önde gelen siyasetçi ve devlet adamlarının MÜVEKKİL ve ARKADAŞLARIYLA BİR ARAYA GELMEYECEKLERİ DE AŞİKARDIR.

CUMHURBAŞKANIMIZ SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN İLE OLAN GÖRÜŞMELER

Müvekkil ve arkadaşlarının mahkeme huzurunuzda verdikleri çeşitli beyanlarında açıkladıkları üzere;

1990’lı yıllarda Sn. Erdoğan’ın belediye başkanlığının öncesinde, henüz kendisi daha Refah Partisi’nin il başkanı iken, müvekkilin arkadaşları Tarlabaşı’ndaki İl Başkanlığı binasında kendisini sık sık ziyaret ediyorlardı. Bu buluşmalarda Sayın Erdoğan ve müvekkilin arkadaşları ülkenin genel durumu ve geleceği konusunda istişare edip fikir alışverişinde bulunuyorlardı. (Sn. Erdoğan’ın o dönemde özel kalemi olan Sn. Mustafa Yüce Beyefendi, bu ziyaret ve görüşmelerin yakın şahitleri arasındadır) Aynı şekilde Sayın Cumhurbaşkanı da müvekkil ve arkadaşlarının evlerine konuk oluyordu.

Bu dönemde Sayın Cumhurbaşkanımız’ın belediye başkanlığı adaylığı ilk kez söz konusu olduğunda, Refah Partisinde ADAYLIK İÇİN ADI GEÇEN ASIL İSİM SN. ALİ ÇOŞKUN’du ve partinin üst kurullarında Sn. Ali Coşkun ismi destek görmekteydi.

Bununla birlikte ana akım medya da sürekli olarak Sayın Erdoğan’ın üzerine gitmekte, Sayın Erdoğan hakkında güya hasta olduğu, gecekondu davasından hüküm giydiği, bu sebeple adaylıktan çekilmesi gerektiği, seçilse dahi muhtar bile olamayacağı şeklinde yoğun bir karalama kampanyası yürütmekteydi.

Hem adaylık için düşünülen ilk isim olmaması hem de ağır medya baskı sebebiyle Sayın Erdoğan’ın da oldukça sıkıntı duyduğu ve yakın çevresine “ADAYLIKTAN ÇEKİLMEYİ DÜŞÜNDÜĞÜNÜ SÖYLEDİĞİ” konuşulmaktaydı.

Bu yüzden müvekkilin arkadaşları,

  • Hem Sayın Erdoğan’ın kendisini partinin önde gelenlerine ve üst yönetimine daha iyi tanıtabilmesi,
  • Hem de müvekkil ve arkadaşlarının temsil ettikleri genç, modern ve aynı zamanda dindar bir grubun desteğini aldığını da gösterebilmesi,
  • ve SAYIN ERDOĞAN’IN ADAY GÖSTERİLMESİNİ SAĞLAMAK AMACIYLA,

Refah Partisi’nin önde gelenleri ve Sayın Erdoğan ile bir ev toplantısında bir araya geldiler. Toplantı, şu an müvekkil ile birlikte tutuklu bulunan arkadaşı Alkas Çakmak’ın Emirgan’daki villasında gerçekleşti.

Müvekkil Adnan Oktar ayrıca, merhum Sayın Necmettin Erbakan ile bizzat görüşerek de, İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkan adaylığına Sayın Erdoğan’ı aday göstermesi için kendisini teşvik etti.

Nitekim Sayın Erdoğan da, İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı seçilmesinin ardından ilk basın toplantısına müvekkilin arkadaşlarından Altuğ Berker ile çıkıyor; yanyana çekilen fotoğrafları birçok gazetede yayınlanıyordu.

30.03.1994 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nin ‘Cumhuriyet Ankara Bürosu’ tarafından kaleme alınan “RP’den belediyelere Osmanlı modeli başlıklı haberde; Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın düzenlediği basın toplantısında müvekkilin yakın arkadaşları Altuğ Müştak Berker ve Bahadır Güven ile birlikte çektirdiği fotoğrafa yer verilerek “Erdoğan Adnan Oktar’ın müritleriyle” alt başlığı kullanıyordu.

Haber içeriğinde ise “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazandığına kesin gözüyle bakılan RP’li Recep Tayyip Erdoğan, Pazar gününden bu yana basın toplantısı düzenleyerek neler yapacağını anlatıyor. Erdoğan, dünkü toplantıda da kamuoyunda Adnan Hoca olarak ünlenen Adnan Oktar’ın müritleri olduğu bildirilen gençleri arkasına aldı ifadelerine yer verilmekteydi. (Aşağıda)


 


Sayın Erdoğan’ın merhum Sayın Necmettin Erbakan tarafından İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı adayı gösterildiği dönemde REFAH PARTİSİ DE MODERN KESİME HİTAP ETMEK İSTİYOR; MÜVEKKİLİN ARKADAŞLARINDAN BAŞTA GÜLAY PINARBAŞI VE SERAP AKINCIOĞLU OLMAK ÜZERE SANAT DÜNYASINDAN GELEN TANINMIŞ BİRÇOK İSİM, REFAH PARTİSİ’NİN VİTRİNİ OLARAK KABUL EDİLİYORDU.

10 Aralık 1993 Gecesi Abdi İpekçi Spor Salonunda Gerçekleştirilen Refah Patisi İstanbul İl Teşkilatının ‘İstanbul Gecesi’nde, MÜVEKKİL ADNAN OKTAR’IN ARKADAŞLARINDAN TÜRKİYE GÜZELİ OLAN GÜLAY PINARBAŞI’NIN REFAH PARTİSİNE KATILIŞI SIRASINDA KÜRSÜYE ÇIKIYOR; Sn. Gülay Pınarbaşı’nı geceye katılan çoşkulu kalabalığa BİZZAT SAYIN ERDOĞAN TAKTİM EDİYORDUHaberlere Yansıyan Görüntüler (Aşağıda)


 


Refah Partisi döneminden sonra AK Parti iktidarı öncesinde ve sonrasında da müvekkilin arkadaşları çeşitli vesilelerle gerek Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan ile gerekse değerli eşi Sayın Emine Erdoğan Hanımefendiyle çeşitli görüşme ve karşılıklı ziyaretler gerçekleştirmişlerdir.

  • Meltem Daban ve Hüma Babuna, 1999 yılında camiama yönelik gerçekleştirilen büyük operasyonun ardından devam eden dava esnasında Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’yi Üsküdar’daki evinde ziyaret etmiş 3 saate yakın uzun bir sohbet gerçekleştirmişlerdir.

Müvekkilin arkadaşlarından Sayın Emine Erdoğan Hanımefendiye, dönemin İstanbul Organizeyle Mücadele Şubesi Müdürü Adil Serdar Saçan’ın müvekkil ve arkadaşlarına emniyette tutuldukları süre içerisinde işkence yaptığını, bir gecede 93 kişinin gözaltına alındığını, gözleri bağlı şekilde, kalorifer borularına kelepçelenerek taş betonda oturtulduklarını, bazı arkadaşlarının gördükleri işkencelerden ötürü sakatlanıp zor durumda kaldıklarını, sonrasında da baskının yıllarca devam ettiğini, bir kısım basının operasyonla eşzamanlı olarak iftira kampanyası başlattığını fakat bütün iftiraların asılsız olduğunu anlatmışlardır.

Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi müvekkilin arkadaşlarını büyük bir nezaket ve hoş sohbetle, candan bir tavırla ağırlamıı, şevklendirip ikramlarda bulunmuştur. Hatta, okuldan dönen kızı Sümeyye Erdoğan’ı da yanlarına davet edip, tanıştırmıştır. Sümeyye Hanım, okulda yaşadıkları başörtüsü sorunlarını anlatmış, müvekkilin arkadaşlarıysa Kuran Ayetlerinden örnekler vererek kendisini teselli etmişlerdir.

  • Yine müvekkilin arkadaşlarından Eda ve Hüma Babuna kardeşler, Cumhurbaşkanımımz Sayın Erdoğan’la İstanbul’da bir sağlık kurumunun açılış töreninde biraraya geldiler. Müvekkilin arkadaşları, tören sonrasında sadece dönemin İstanbul Valisi ve bakanlar dahil sadece 23 kişinin alındığı binada gerçekleştirdikleri toplantıda, Sayın Erdoğan’a “o dönemdeki FETÖ’cülerin kumpası neticesinde açılan davada maruz bırakıldıkları hukuksuzlukları” anlattılar.

Sayın Erdoğan’ın yanındakilere, “Pazartesi günü dosyayı masamda istiyorum” şeklindeki açıklamasının ardından müvekkilin arkadaşları, her zamanki gibi kendilerine çok olumlu ve sevgi dolu davranan Sayın Erdoğan’a sevgi ve saygılarını ifade ederek toplantıdan ayrılmışlardı.

Sayın Cumhurbaşkanımız ve Değerli eşi Emine Erdoğan Hanımefendi ile, müvekkilin arkadaşlarının çeşitli vesilelerle yaptıkları görüşmelerden basına yansıyan bazı fotoğraflar ise şöyledir;


AK Parti 2015 yılı Yenikapı iftarında Sn. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve eşi ile birlikte müvekkilin arkadaşlarından Aslıhan Hantal (Yukarıda)


Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan ile müvekkilin arkadaşı Meltem Arıkan Daban (Yukarıda)


Müvekkilin arkadaşı Levent Sezgin, müvekkilin Harun Yahya mahlasıyla kaleme aldığı “Yaratılış Atlası” isimli kitabını Cumhurbaşkanımız Sn. Erdoğan’a hediye ederken (Yukarıda)


Sn. Emine Erdoğan Hanımefendi, müvekkilin arkadaşlarından Mine Kalça ve Pınar Akkaş ile birlikte (Yukarıda)

MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ LİDERİ SAYIN DEVLET BAHÇELİ İLE OLAN GÖRÜŞMELER

1999’da camiaya yönelik gerçekleştirilen polis operasyonu sonrasında müvekkilin arkadaşlarından Ceyda Ertüzün ve Hüma Babuna, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’yi TBMM’deki makamında ziyaret ederek operasyon ve gözaltı sürecinde yaşanan hukuksuzluklar ile işkence ve fena muamelelere ilişkin kendisini bilgilendirmişlerdi.

Müvekkilin arkadaşları ilerleyen yıllarda da Sayın Bahçeli’yi MHP Genel Merkezi’ndeki makamında defalarca ziyaret etmişlerdir. Hatta bir görüşme sırasında Hüma Babuna, Sayın Bahçeli’ye Biz yaşlanıyoruz, siz hiç yaşlanmıyorsunuz” diyerek müvekkil Adnan Oktar’ın bazı kitaplarını kendisine hediye etmiştir.

Daha sonra bir bayram gününde Hüma Babuna, Eda Babuna ve Ceyda Ertüzün, MHP Genel Merkezi’nde bayramlaşma törenine katılarak, Sayın Devlet Bahçeli’nin bayramını tebrik ettiler ve kendisine müvekkilin “Komünist Kürdistan Tehlikesi” adlı kitabını hediye ettiler.

Ceyda Ertüzün’ün cep telefonuna yıllardır, bayram ve kandil günlerinde Sayın Devlet Bahçeli tarafından kutlama ve iyi niyet mesajları gelmektedir.

Müvekkilin arkadaşlarından İbrahim Tuncer de Sayın Bahçeli’yi defalarca makamında ziyaret etmiş, müvekkil ile karşılıklı selam ve sevgi dileklerini iletmiştir. Hatta Sayın Bahçeli, babasının vefatının üzerine bizzat İbrahim Tuncer’i arayarak başsağlığı dilemiştir.

Sayın Bahçeli gibi bir vatanseverin, devlet insanının suç örgütü üyeleriyle görüşmeyeceği aşikardır. Tüm bu görüşmeler, vatan, millet sevdalısı kişilerin sevgi, saygı, işbirliği içinde,  vatanperver çalışmaların bir uzantısı olarak yapılmıştır.

ESKİ BAŞBAKAN SAYIN BİNALİ YILDIRIM İLE OLAN GÖRÜŞMELER

Müvekkilin arkadaşları Ceyda Ertüzün ve Hüma Babuna, Başbakan Sayın Binali Yıldırım’la Ankara’da bir mekânda görüştüler ve kendisine Adnan Oktar’ın arkadaşları olduklarını bildirdiler. Devlet adabını bilen, son derece nezaketli bir insan olan SAYIN BİNALİ YILDIRIM DA MÜVEKKİLİN ARKADAŞLARINI ÇOK NEŞELİ VE SEVGİ DOLU KARŞILADI. KENDİSİNE HAS, SAMİMİ ÜSLUBUYLA HATIRLARINI SORDU. Görüşmede müvekkilin arkadaşları Sayın Binali Yıldırım’a “Türkiye’de beka sorunu oluşturabilecek konularla ilgili” fikirlerini anlattılar. Daha sonra birkaç kez Binali Yıldırım Bey’in danışmanı Sayın Ömer Sertbaş Bey’e PKK ile daha etkin bir mücadele için alınabilecek önlemler ve İngiliz Derin Devleti’nin Türkiye’yi bölme planına dair çeşitli notlar sunup Binali Yıldırım Bey’e iletmesini rica ettiler.

CHP GENEL BAŞKANI SN. KILIÇDAROĞLU İLE OLAN GÖRÜŞMELER

Müvekkilin arkadaşları Hüma Babuna ve Eda Babuna uzun yıllar önce Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu milletvekilliği döneminde TBMM’deki makamında ziyaret etmişler; camiaya yapılan hukuksuz uygulamalar, sahte ihbar ve yalancı tanıklarla geçmişte açılan davalar hakkında kendisine detaylı bilgiler vermişlerdir.

Yıllar sonra ise Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu bu kez CHP genel merkezindeki makamında tekrar ziyaret ettiler. Ceyda Ertüzün, Aylin Atmaca, Eda Babuna, Hüma Babuna Sayın Kılıçdaroğlu’na neden referandumda Ak Parti ve Sayın Erdoğan’ı desteklediklerini anlattılar. Demokrasinin varlığı açısından CHP ve diğer partilerin varlığının önemli olduğunu, ancak Türkiye’nin bekası açısından birliğin, beraberliğin öneminden ve kritik durumlarda Hükümete destek verilmesinin gerekliliğinden bahsettiler. Ayrıca, şahsi sert eleştiriler yerine çeşitli siyasi konularda görülen risklere yönelik eleştirilerin yöneltilmesinin daha verimli olacağından ve yapıcı olmanın aciliyetinden bahsettiler. Sayın Kılıçdaroğlu da müvekkilin arkadaşlarını her zamanki güler yüzlü, nezaketli haliyle çok güzel ağırladılar.


Müvekkilin arkadaşları Pınar Akkaş, Aslıhan Hantal ve Ayça Pars Sayın Kılıçdaroğlu’yla (Yukarıda)

MERHUM ALPARSLAN TÜRKEŞ İLE OLAN GÖRÜŞMELERİ

Müvekkil Adnan Oktar ve arkadaşlarının, Türk milliyetçiliğinin en önemli ismi Sayın Alparslan Türkeş Beyefendi ile de çok iyi ve yakın ilişkileri olmuştur. Merhum Türkeş, müvekkili Adnan Oktar’ı bizzat tanır, sever ve destek verirdi. Hatta 1986-87 yıllarında müvekkile yapılan haksızlıklara ve zulümlere karşı çıkarak, partisinin kadrolarına müvekkil ve arkadaşlarına Müvekkil Adnan Oktar’a destek olunması talimatı dahi vermiştir. Bu desteğin ve merhum Arparslan Türkeş’in müvekkile gösterdiği samimi desteğin bizzat şahitlerinden biri de Dr. Selim Kaptanoğlu’dur.

Müvekkilin arkadaşları kendisini defalarca partinin genel merkezinde ve Meclis’teki makamında ziyaret etmişlerdir. Ayrıca bu ziyaret ve görüşmeler aile arasında da devam etmiş; müvekkilin hanım arkadaşları ise Sayın Seval Türkeş Hanımefendi ile, beyler de Ahmet Kutalmış Türkeş beyle ara ara görüşmüşlerdir.

Yukarıda sadece birkaç görüşmenin detaylarına girilmiştir. Ancak müvekkil ve arkadaşları onlarca yıldır, yüzlerce siyasetçi, sanatçı, bilim insanı, akademisyen ve gazeteciyle görüşmüş, yakın ilişkiler kurmuşlardır. 40 yılı aşkın süredir ilmi faaliyet yapan müvekkil Adnan Oktar’ın her kesimden insanla olduğu gibi siyasetçilerle görüşmesi de son derece olağandır. Merhum Necmettin Erbakan ile de yakın dostluğu olduğu bilinen müvekkilin Fatih Erbakan ile de de görüşmüş olması doğaldır ve bu görüşmelere farklı anlamlar yüklenmeye çalışılması samimiyetten uzak bir tutumdur.

Değerli kamuoyunun bilgilerine saygılarımızla sunarız…

Daha yeni Daha eski