Daha önce çok defa dilekçelerimizde ve suç duyurularımızda yer verdiğimiz, Adnan Oktar davası husumetli müştekisi Özkan Deniz'in (Mamati) ürkütücü itirafları, kanaatimizce geniş çaplı analiz edilmesi gereken bir husustur. Özkan Deniz (Mamati), 21.01.2024 tarihinde "Bu Hafta Neler Oldu?" isimli bir YouTube programına konuk olmuş ve sunucu Emrullah Erdinç'in sorularını cevaplamıştır. Bu röportaj sırasında Özkan Deniz'in (Mamati) müvekkil hakkındaki itirafları şu şekildedir:
ÖZKAN DENİZ (MAMATİ): Bir izleyici sorusu görüme çarptı Emrullah Bey, ona cevap vermek istiyorum, Sevim ekmekçi diye bir bayan ‘Bu kişiyi neden öldürmediniz?’ diyor bana. Ben bunu samimiyetle şöyle iletmek isterim: BUNU YAPMAYI ÇOK İSTERDİM, İSTEDİM DE ÖRGÜT İÇİNDE. ÇÜNKÜ O ZAMANKİ RUH HALİMLE BU İNSANI GERÇEKTEN YOK ETMEK İSTİYORDUM AMA OLMADI YAPMADIM, YAPAMADIM.[1]
Öncelikle hiç kimse, özellikle bir bayan izleyici, bir YouTube yayınında, hiç tanımadığı bir kişi için "onu neden öldürmediniz?" gibi anormal bir soru kuşkusuz ki YÖNELTMEZ. Bu, hayatın olağan akışına şiddetle aykırı olmasının yanında, bir nevi PSİKOPATLIK BELİRTİSİ, hatta halkı kin ve düşmanlığa tahrik kapsamında bir SUÇTUR. Bunun orada HALKTAN GELEN BİR SORU OLMADIĞI, Özkan Deniz (Mamati) tarafından oradaki cevabı verebilmek için özel olarak UYDURULMUŞ BİR SORU olduğu oldukça açıktır. Özkan Deniz (Mamati), müvekkili öldürmek istediğini özellikle belirtmek istemiştir.
Bir başka deyişle, Özkan Mamati denen kişi, müvekkil Adnan Oktar'ın yanında olduğu yıllarda KENDİSİNİ ÖLDÜRMEYİ DÜŞÜNDÜĞÜNÜ, RUH HALİNİN BUNA UYGUN OLDUĞUNU, ANCAK BUNA FIRSAT BULAMADIĞINI itiraf etmektedir.
Bu itiraf birkaç açıdan önemlidir.
Anlaşıldığı kadarıyla ÖZKAN DENİZ (MAMATİ), CİNAYET İŞLEMEYE YATKIN BİR KİŞİLİKTİR. Takdir edileceği gibi CİNAYET, ruh sağlığı yerinde olan sıradan bir insanın kurgulayıp düşüneceği, özlem duyacağı bir eylem değildir. Bunun DÜŞÜNÜLMESİ, PLANININ YAPILMASI, ÇOK İSTENMESİ için ciddi anlamda KRİMİNAL BİR RUH HALİNE sahip olmak gerekir.
Cinayet düşüncesine sahip olan, bunu planlamış olan ve bunu açıkça dile getirmekten herhangi bir beis görmeyen bir kişinin varlığı, aslında O SIRADA BULUNDUĞU ORTAMDAKİ KİŞİLER İÇİN DE CİDDİ BİR TEHDİTTİR. Bu düşünceler ve planlar içindeki bir kişi, muhtemelen cinayet işlemekte zorlanmayacak bir ruhsal dengesizlik içindedir. Dolayısıyla, sadece itirafını yaptığı olay bakımından değil, ruhsal olarak rahatsızlık hissettiği her durum bakımından bir tehlike arz etmektedir. Örneğin o sırada, röportajı yapan kişiye karşı da bu hissiyata kapılması zor değildir. Bu tip kişilerin; istemediği bir durum oluştuğunda, kendisini küçük düşürülmüş hissettiğinde veya yeni bir ruhsal çöküş yaşadığında YANI BAŞINDAKİ KİŞİLER İÇİN DE AYNI CİNAYET PLANINI YAPMASI SÜRPRİZ OLMAYACAKTIR.
Cinayet düşüncesinde olan, hatta bunun için plan yaptığını ama fırsat bulamadığını itiraf eden bir kişinin, özellikle de hayatında başka kriminal olaylar varsa, bir psikiyatr tarafından teşhis edilmesi zor olmayacaktır. Konusunda uzman her psikiyatr, bu kişinin, "POTANSİYEL KATİL" özelliklerini taşıdığını dikkate alarak, yukarıda yapılan izahlara katılacaktır. Çünkü cinayet işlemeyi düşünmek, hele hele bunu planlamak, psikiyatrinin inceleme alanına giren dehşetli bir dengesizliktir. Bu kişinin geçmişi ve eylemleri (kavgacılık, silaha düşkünlük, tehdit, şantaj, hakaret, kriminal olaylara karışma, iftira ile suç uydurma, devlet yetkililerine yalan söyleme vs.) şayet cinayete eğilimli ruh halini destekliyorsa, burada ciddi bir sorun var demektir.
ÖZKAN DENİZ'İN (MAMATİ) TEHDİTLERİNİN VE CİNAYET PLANLARININ MÜVEKKİL NEZDİNDE HİÇBİR ÖNEMİNİN OLMADIĞINI DA BURADA ÖNEMLE BELİRTELİM.
Müvekkil ısrarla, hemen tüm duruşmalarda, Allah'ın koruması altında olan bir insana, herhangi birinin zarar verebilme imkanının asla olmadığını belirtmektedir. Müvekkil, her daim bu ruh halinde son derece teslimiyet içinde yaşamış ve kendisine yöneltilen tehditleri hiçbir zaman dikkate almamıştır. Geçmişten beri kendisine bu tehditleri yöneltenler olmuş, hatta doğrudan canına kastedilmiş ama Allah'ın koruması ile bunların hiçbiri kendisine etki etmemiştir. DOLAYISIYLA BU PLANLAR, MÜVEKKİLİN DEYİMİYLE, MÜVEKKİLE ULAŞMAYACAĞI GİBİ, PLANLAYANLARIN KENDİLERİNE DÖNEN BİR TABİATA SAHİPTİR.
Müvekkilin, bu konuda çeşitli duruşmalarda yaptığı açıklamaları takdirinize sunuyoruz:
“BENİM İÇİN ÖLECEK DİYEN HERKES BENDEN ÖNCE TEK TEK ECELİYLE ÖLDÜ. HEPSİ AYNI YERE GİTTİ. ŞU ANDA DA AYNI YERDEN BENİ İZLİYORLAR. Nerede olduklarını nereden beni izlediklerini söylemek istemiyorum ama AYNI YERDELER. ŞU AN HALA BU SÖYLEMDE OLANLAR VAR. GÖRECEKSİNİZ HEPSİ BENDEN ÖNCE ECELLERİYLE VEFAT EDECEKLER.”
Kamuoyunun takdirine sunar, saygılarımızla bilgilerinize arz ederiz.07.06.2025
[1] EMRULLAH ERDİNÇ, BU HAFTA NELER OLDU, 20.01.2024,
https://www.youtube.com/watch?v=EgSK8hE90-M