İSTANBUL 30. AĞIR CEZA MAHKEMESİ'NE
DOSYA NO : 2024/414 E.
SUNAN : Adnan OKTAR
KONU : Müvekkil Adnan Oktar, tarih boyunca tüm peygamberlerin ve samimi müslümanların ciddi sınavlardan geçtiğini, haksızlıklarla karşılaştığını ve zorluklarla mücadele ettiklerini belirterek, benzer bir kaderi paylaşıyor olmanın kendisi için bir güzellik olduğunu defaatle izah etmektedir. Müvekkilin bu yöndeki açıklamalarını içeren dilekçeminiz sunumudur.
AÇIKLAMALAR:
Müvekkil Adnan Oktar, mahkemeniz huzurunda gerçekleşen yargılamalar esnasında defaatle, hali hazırda yaşadığı zorluk ve hukuksuzlukları gönül rahatlığı ve mutmainlikle karşıladığını, bunların hiçbirinden en ufak bir rahatsızlık duymadığını, Allah'a kalbini samimi olarak adamış kişilerin başlarına bu tip zorlukların geldiğini ve onlarla benzer bir kaderi yaşıyor olmaktan gurur duyduğunu belirtmiştir.
Müvekkilin genel tavrı, rahatlığı, yaşatılmaya çalışılan tüm zorluklara rağmen neşesi ve güçlü sağlığı, bu bakış açısından kaynaklanmaktadır. Müvekkil, hayatı boyunca hayatındaki her şeyin Allah'ın kontrolünde geliştiğini bilerek hareket etmiş, şu an yaşadığı hukuksuzlukları da Allah'ın özel olarak yaşattığını bilerek ve bundan razı olarak hepsine tevekkül etmiştir. Gerek kendisini ahir zamanda çıkacağına inandığı Mehdi'nin talebesi olarak addettiği, gerekse Peygamberlerin hayatlarını örnek aldığı için, bu zorlukları sevinç ve sabırla üstlenmektedir.
Müvekkil, hem peygamberlerin hem de kendisini talebesi olarak gördüğü Mehdi'nin izinden gittiğini belirtirken, onların hayatlarına dair çeşitli işaretleri daima örnek vermiştir. Peygamberlerin ve Mehdi'nin zorluklarla karşılaştıkları/karşılaşacakları ve zorlukları Allah için büyük bir mutlulukla üstlendiklerini belirten kutsal kitaplarda yer alan çeşitli izahlar müvekkil tarafından şu şekilde açıklanmıştır:
Kuran'da ve Hadislerde Samimi Müslümanların Başlarına Gelen Zorluklar
... Ve elbette bize YAPTIĞINIZ İŞKENCELERE karşı sabredeceğiz... (İbrahim Suresi, 12)
Sonra, ondan yüz çevirdiler ve dediler ki: "(Bu,) Öğretilmiştir, bir delidir." (Duhan Suresi, 14)
İşte böyle; onlardan öncekiler de bir elçi gelmeyiversin, mutlaka: "Büyücü ve cinlenmiş" demişlerdir. (Zariyat Suresi, 52)
Fakat o (Firavun), 'BÜTÜN KİŞİSEL VE ASKERİ GÜCÜYLE' YÜZ ÇEVİRDİ ve: "(Musa,) Ya bir büyücü veya bir delidir" dedi. (Zariyat Suresi, 39)
(Firavun) dedi ki: "Andolsun, benim dışımda bir ilah edinecek olursan, SENİ MUTLAKA HAPSE ATACAĞIM." (Şuara Suresi, 29)
Ey iman edenler, MUSA'YA EZİYET EDENLER GİBİ OLMAYIN... (Ahzab Suresi, 69)
Dediler ki: "Onun (İbrahim) için (yüksekçe) bir bina inşa edin de ONU ÇILGINCA YANAN ATEŞİN İÇİNE ATIN." (Saffat Suresi, 97)
Sonra onlarda (Yusuf'un iffetine ilişkin) delilleri görmelerinin ardından, MUTLAKA ONU BELLİ BİR VAKTE KADAR ZİNDANA ATMAK (GÖRÜŞÜ) AĞIR BASTI. (Yusuf Suresi, 35)
... O inkar edenler, zikri (Kur'an'ı) işittikleri zaman, seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi. "O, gerçekten bir delidir" diyorlar. (Kalem Suresi, 50-51)
Andolsun senden önce de elçiler yalanlandı... (Enam Suresi, 34)
Burada örneği verilen bir kısım ayetlerden de anlaşılabileceği gibi samimi Müslümanlar tarihte hep delilik veya büyücülükle suçlanmışlar, hapse atılmak istenmişler veya atılmışlar, inkar edilmişler, eziyetlere ve işkencelere uğramışlardır. Müvekkil, ayetlerde bu hususların özellikle belirtilmesini önemli görmekte ve samimiyetin, ancak zorluklara karşı gösterilen sabır ve Allah'a güven ile ispat edileceğine inanmaktadır. Nitekim müvekkile göre Allah, bu yüzden peygamberleri ve samimi Müslümanları zorluklarla denemelerden geçirmiştir ve geçirmektedir.
Bu konuya işaret eden bazı hadisler ise şu şekildedir:
Hz. Mehdi (as), bizden, Ehl-i Beyt'tendir... Biz öyle bir ev halkıyız ki Allah bizim için ahireti dünyaya tercih etmiştir. BENİM EHL-İ BEYTİM MUHAKKAK BENDEN SONRA BELA KAÇIRILMA VE SÜRGÜNE UĞRAYACAKTIR. Benden sonra Ehl-i Beytim BELA ve mihnetlerle karşılaşacaklar ve TARDA (SÜRGÜN, KOVULMA) MARUZ KALACAKLARDIR. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 14)
...Hz. Mehdi (as), Resulullah'ın bayrağı ile, insanların başlarına bela üzerine bela yağdığı ve çıkışından ümit kesildiği bir sırada çıkar. İki rekat namaz kılar. Namazdan dönünce şöyle der: "EY İNSANLAR! ÜMMET-İ MUHAMMED VE BİLHASSA ONUN EHL-İ BEYTİ ÇOK BELALAR GÖRDÜ VE BİZLER KAHR VE HAKSIZLIĞA MARUZ KALDIK." (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 55)
Ebu Said El-Hudri'nin (ra) rivayetinde, Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Deccal çıkınca, ona karşı müminlerden bir adam (Hz. Mehdi (as)) yönelir. DERKEN O MÜMİN KİMSEYE BİRÇOK SİLAHLILAR, DECCALIN MERKEZLERDE GÖZETLEME YAPAN SİLAHLILARI KARŞI ÇIKARLAR." (Mehdilik ve İmamiye 37, (Sahih-i Müslim, 11/393'den nakil)
Hadislerde belirtilen zorluklar, müvekkilin çok defa dikkat çektiği şekilde samimi Müslümanların başına gelmiştir ve Peygamberimizin haber verdiği üzere, bundan sonra da gelecektir. Müvekkilin dikkat çektiği sürgün, hapis, gözetleme ve haksızlıklar, bugün de samimi Müslümanlara yönelik olarak yoğun şekilde uygulanmaktadır. Dolayısıyla, müvekkile göre, bir Müslümanın bunlarla karşılaştığında bunları bir zorluk olarak değil, vaat edilmiş bir güzellik olarak görmesi, doğru yolda olduğunu anlaması gerekir.
İncil'de İman Edenlerin Başlarına Gelen Zorluklar
İncil'deki pasajlarda, Allah'ın taraftarları olan kişilerin kralların önünde yargılandıkları, hatta bazılarının öldürüldükleri, insanların onlardan sırf bu yüzden nefret edecekleri belirtilmiştir. Günümüze bakan bu anlamlar, müvekkile göre, ayetlerde ve hadislerdeki anlatımları teyit eder niteliktedir.
BENİM ADIMDAN ÖTÜRÜ KRALLARIN VE VALİLERİN ÖNÜNE ÇIKARILACAKSINIZ… Anne babalarınız, kardeşleriniz, akraba ve dostlarınız bile sizi ele verecek ve bazılarınızı öldürtecekler. BENİM ADIMDAN ÖTÜRÜ HERKES SİZDEN NEFRET EDECEK… Dayanmakla canlarınızı kazanacaksınız. (Luka, 21:12, 16-19)
İncil'e göre samimi iman edenlere yönelik EZİYET VE SIKINTIYA SOKMA eylemleri gerçekleşecektir.
Bütün bunlar, DOĞUM SANCILARININ BAŞLANGICIDIR. O zaman SİZİ SIKINTIYA SOKACAK, ÖLDÜRECEKLER. BENİM ADIMDAN ÖTÜRÜ BÜTÜN ULUSLAR SİZDEN NEFRET EDECEK. (Matta, 24:8-9)
Bir başka İncil pasajında ise, söz konusu iman sahiplerinin sırf Allah'ın ve Hz. İsa'nın ismini zikrettikleri ve yücelttikleri için MAHKEMELERE VERİLECEKLERİNDEN bahsedilmektedir:
… İNSANLAR SİZİ MAHKEMELERE VERECEKLER… BENDEN ÖTÜRÜ VALİLERİN VE KRALLARIN ÖNÜNE ÇIKARILACAK, BÖYLECE ONLARA TANIKLIK EDECEKSİNİZ… Benim adımdan ötürü herkes sizden nefret edecek… (Markos, 13:9, 13)
[Hz. İsa (as):] “İşte, sizi koyunlar gibi kurtların arasına gönderiyorum. Yılan gibi zeki, güvercin gibi saf olun. İnsanlardan sakının. ÇÜNKÜ SİZİ MAHKEMELERE VERECEKLER… SİZİ KAMÇILAYACAKLAR [EZİYET EDECEKLER]. Benden ötürü VALİLERİN, KRALLARIN ÖNÜNE ÇIKARILACAKSINIZ… (Matta, 10:16-18)
İncil'de sırf iman ettikleri ve bundan taviz vermedikleri için bu peygamberlerin, din bilginlerinin ve dindar kişilerin ÖLDÜRÜLDÜKLERİNDEN, EZİYET GÖRECEKLERİNDEN VE ŞEHİRDEN ŞEHRE SÜRGÜN EDİLECEKLERİNDEN bahsedilmektedir:
… Size Peygamberler, bilge kişiler ve din bilginleri gönderiyorum. BUNLARDAN KİMİNİ ÖLDÜRECEKSİNİZ… KİMİNİ KAMÇILAYACAK [EZİYET EDECEK], KENTTEN KENTE KOVALAYACAKSINIZ. (Matta, 23:34)
İncil'de, söz konusu eziyetlerle, sürgünlerle, yargılamalar ve tehditlerle karşılaştıklarında iman edenlerin sevinmesi gerektiği, çünkü tüm bunların iman sahiplerine özel olarak verildiği ve bunun karşılığında büyük mükafatlar kazanacakları haber verilmiştir. Hatta İncil'de, bu kişilere, kendilerinden önce bu eziyetlere katlanan peygamberler örnek verilmiştir:
[Hz. İsa (as):] “BENİM YÜZÜMDEN İNSANLAR SİZE SÖVÜP ZULMETTİKLERİ, YALAN YERE SİZE KARŞI HER TÜRLÜ KÖTÜ SÖZÜ SÖYLEDİKLERİ ZAMAN NE MUTLU SİZE! SEVİNİN, SEVİNÇLE COŞUN! ÇÜNKÜ GÖKLERDEKİ ÖDÜLÜNÜZ BÜYÜKTÜR. SİZDEN ÖNCE YAŞAYAN PEYGAMBERLERE DE BÖYLE ZULMETTİLER.” (Matta, 5: 11-12)
Tevrat, Zebur ve Musevi Kaynaklarda İman Edenlerin Başlarına Gelen Zorluklar
Tevrat'ta ise özellikle dünyanın son zamanlarında, dindarların aynı zorluklarla karşılaşacakları, onların aleyhine DAVALAR AÇILACAĞI ve İMTİHANLARIN ÖNÜ ARKASININ KESİLMEYECEĞİ haber verilmiştir.
“Davud oğlunun [Hz. Mehdi'nin] geleceği nesilde, ALİMLER ALEYHİNE DAVA AÇILACAK.” Samuel’in yanındayken bu ifadeyi tekrar ettiğimde, şu sözlerle vurguladı: “BİR İMTİHANIN ARDINDAN BİR BAŞKA İMTİHAN GELECEK…” (Talmud, Kethuboth 112b)
Tevrat'ta, özellikle dünyanın son zamanlarında gelmesi beklenen Mehdi'ye oldukça fazla atıf bulunmaktadır ve burada bahsedilen detaylar, hadislerde Mehdi ile haber verilen detaylarla örtüşmektedir. Bir Tevrat pasajında dünyanın son zamanlarında kurtarıcı olarak gelecek şahsın, CENDERE GİBİ SIKINTILARLA BOĞUŞACAĞI haber verilmiştir.
Mesih için de şöyle yazılmıştır; Rab’bin Ruhu, bilgelik ve anlayış ruhu, öğüt ve güç ruhu, bilgi ve Rab korkusu ruhu onun üzerinde olacak. Haham Alexandri dedi ki: “BU O’NUN [ALLAH’IN] ONA [HZ. MEHDİ (AS)’A] SALİH İŞLER VE CENDERE GİBİ SIKINTILAR YÜKLEDİĞİNİ ÖĞRETİR.” [Yeşaya, 11:2] (Talmud, Sanhedrin 93b)
Zebur'da mesh edilen kral olarak tarif edilen Mehdi ile ilgili olarak dünyanın çeşitli krallarının ortaklık ederek ona karşı gelecekleri ve ona karşı mücadele edecekleri haber verilmiştir. Müvekkile göre buradaki kral tanımından, daha önce önemle üzerinde durulan İngiltere'ye atıf düşünülebilir:
Nedir uluslar arasındaki bu kargaşa, neden boş düzenler kurar bu halklar? DÜNYANIN KRALLARI SAF BAĞLIYOR, HÜKÜMDARLAR BİRLEŞİYOR RAB’BE VE MESHETTİĞİ KRALA KARŞI. “KOPARALIM ONLARIN KAYIŞLARINI” DİYORLAR, “ATALIM ÜZERİMİZDEN BAĞLARINI.” (Mezmurlar, 2:1-3)
Tevrat'ta, samimi iman sahibi olan ve "günahtan korkan" kişilerin başkaları tarafından hor görülecekleri, aşağılanmaya çalışacakları haber verilmiştir:
Mesih’in çağı gelmeden önceki sürede… GÜNAHTAN KORKAN İNSANLAR HOR GÖRÜLECEK VE GERÇEKLERDEN YOKSUN KALINACAK… (Talmud, Sota 49b)
Davud oğlunun [Hz. Mehdi'nin] geldiği nesilde… ALLAH’TAN KORKAN KİŞİLER HOR GÖRÜLECEK. (Talmud, Sanhedrin 97a)
Tevrat'ta, kötülükten ayrı giden olarak tarif edilen, Allah'ın haram ve helallerine karşı titiz olan ve Allah'tan korkan kişiler, "kendilerini av yapacak" yani bile isteye sıkıntı ve zorlukların içine girecek, insanların kendilerini inkar etmesine, kendilerine eziyet etmesine ve kendilerini küçük düşürmeye çalışmasına razı olacaklardır. Çünkü müvekkile göre imanı güçlü olan insanlar, asıl kurtuluşun bu olduğunu, Allah'ın rızasının bu şekilde kazanılacağını bilmekte, tüm bunların peygamberlerin de başına geldiğinin farkında olarak bunlara sevinçle razı olmakta ve imanlarından asla taviz vermemektedirler.
Davud oğlunun [Hz. Mehdi'nin] geldiği nesilde… KÖTÜLÜKTEN AYRI GİDEN KİŞİ, KENDİSİNİ BİR AV YAPACAK… KÖTÜLÜĞÜ TERK EDEN KİŞİYİ, KENDİ HALKI ALAYA ALACAK. (Talmud, Sanhedrin 97a)
Zebur'da, yine tefsirciler tarafından Mehdi olarak yorumlanan izahta, Mehdi'nin, kötülüklerin etrafını sarmasına rağmen, Allah'ın yasalarını asla unutmamasına atıf bulunmaktadır:
“KÖTÜLERİN İPLERİ BENİ SARDI, YASANI UNUTMADIM.” (Mezmurlar 119:61)
Tevrat Tefsircilerine Göre Mehdi'nin ve İman Edenlerin Başlarına Gelen Zorluklar
Tevrat'ta Yeşeya bölümünde tarif edilen zorluklar, Yefet ben Ali'nin Tevrat tefsirinde şu şekilde yorumlanmıştır:
… Başlangıç olarak onun [Hz. Mehdi’nin] doğumundan tahta çıkışına dek sürgünde olması tarif edilmiştir: çünkü [Yeşaya] onun yüce bir makamda olduğundan söz ederek başlangıç yapar, daha sonra dönüp esaret döneminde ona olacaklarla ilgili bilgi verir. Bu sayede bizim iki konuyu anlamamızı sağlar: İlk olarak, Mesih (Mehdi) ancak uzun ve zorlu denemeler sonrasında EN YÜKSEK MAKAMA ULAŞACAKTIR; ve ikincisi, bu denemeler ona bir tür işaret olarak gönderilecek ve böylece belalarla kuşatılmışken DAVRANIŞLARINDA SAFLIĞINI KORUDUĞUNU GÖRDÜĞÜNDE, [Mehdi] kendisinin beklenilen şahıs olduğunu anlayabilecektir… (Yefet ben Ali Tevrat tefsirinden, Yeşaya bölümü)
Söz konusu tefsir, müvekkil tarafından, dünyanın son zamanında gelecek olan Mehdi'nin uzun ve zorlu denemelerle karşılaşacağı, bu denemelerin uzun ve zorlu olmasının, onun samimiyeti ve Allah'a olan bağlılığının bir denemesi olacağı şeklinde yorumlanmaktadır.
Tevrat'ın mistik yorumunu içeren bir kaynak kitap olarak kabul edilen Zohar'da ise bu zorluklar şu şekilde tarif edilmiştir:
“Dünyanın çocukları birbirlerine mensuptur. Yüce, Bir Olan dünyaya şifa vermek istediğinde onların arasında bulunan bir adamı cezaya çarptırır ve onun hatırına diğerlerinin tümünü iyileştirir. Bunu nereden öğreniyoruz? Şu sözlerden, (Yeşaya 53:5) “Oysa, bizim isyanlarımız yüzünden onun (Hz. Mehdi’nin) bedeni deşildi, bizim suçlarımız yüzünden o eziyet çekti...” [Zohar, Sayılar, (İngilizce çevirisinden), s. 15.]
Yine bir başka tefsiri esas alan, Abkat Rokel adlı ilmi eserde açıklanan ve çok eski bir kitap olan Pesikta Rabbati’de, Mehdinin acı çekeceği ve kendisine yapılan tüm eziyetlere sabır göstereceğini anlatan bir bölüm bulunmaktadır. Söz konusu bölümdeki tarif ise şu şekildedir:
Allah dünyayı yarattığında, Yüce Arşından… Mesih’i (Mehdi’yi) bir varlık olarak var etti. Ona şöyle söyledi: “Benim oğullarımı [kullarımı] 6000 yıl sonra iyileştirip, kurtaracak mısın?” O da [yani Hz. Mehdi de] cevap verdi, “Evet yapacağım.” Daha sonra Allah ona dedi ki: “Sonra… EZİYETLERE SABREDECEK MİSİN, çünkü şöyle yazılmıştır, “ACILARIMIZI O YÜKLENDİ.” [Yeşaya, 53:4]
Mesih (Mehdi), O’na [Allah’a] cevap verdi; “ONLARA SEVİNÇLE SABREDECEĞİM” (Zohar, 2:212a)
Aynı kaynakta Zer aleminde konuşulanlar şu şekilde haber verilmiştir:
Tanrı Mesih’e sorar: İNSANLARIN GÜNAHLARI SENİ DEMİRDEN BİR ESARETE SOKACAK… BU ESARET SENİN RUHUNU BOĞACAKTIR… BU ACILARI ÇEKMEYE HAZIR (RAZI) MISIN?
Mesih der ki: Ey evrenin Efendisi, bu acılar uzun yıllar sürecek mi?
Tanrı cevap verir: Senin için 1 hafta (yedi yıl) (-> parantez orijinalinde mevcuttur) belirledim. Ruhum sıkıldığında ve hüzne kapıldığında o günahkarları yok edeceğim.
Mesih: EY EVRENİN EFENDİSİ, BÜYÜK SEVİNÇ VE MUTLULUKLA BUNA RAZIYIM. (Pesikta Rabbati 36:4)
Yine Pesikta Rabbati'de, Mehdi'nin lakabının "çile çeken" olduğu ve YILLARCA HAPİSTE KALACAĞI belirtilmektedir. İçinde bulunduğu kavmin "haddi aşan önde gelenlerinin kendisiyle alay edecekleri" de haber verilmiştir:
Mesih’in lakabı neden “ÇİLE ÇEKEN”dir? Çünkü ONCA YIL HAPİSTE ÇİLE ÇEKECEĞİ için ve kavmin haddi aşan önde gelenleri onunla alay edecekleri için. (Pesikta Rabbati 34:8)
Mehdi'nin hapse gireceği ve orada 7 yıl kalacağı yönündeki açıklamalar, diğer Musevi kaynaklarda da şu şekilde haber verilmiştir:
Sen özgürsün, O İSE ZİNCİRLERE VURULMUŞ BİR TUTSAK. (Berger, “Captive at the Gate of Rome”, The Story of a Messianic Motif S. 6-7)
… Ve Ahir Zaman gelip çatana kadar burada ZİNDANDA TUTSAK HALDE KALACAĞIM. (Adolph Jellinek, “Sefer Zerubbavel”, Beyt ha-Midraş, Leipzig (1853) Cilt 2, s. 54-55); (Yassif, Hazon Zerubbavel, S. 428); (Even-Shmuel, “Sef N Zerrubbavel, s. 73); (Levi, “L’apocalypse de Zorobabel et le toi de Perse Siroes, s. 132)
Mesih görevine başlayana kadar ZİNDANDA TUTSAK OLARAK YAŞAYACAKTIR. (Pesikta Rabati 34:2)
Mesih’in ortaya çıkmasından önceki YEDİ YIL boyunca boynundan DEMİRDEN KİRİŞLERLE TUTSAK HALDE BULUNDUĞU ve acılardan belinin büküldüğü nakledilmektedir. (Pesikta Rabati 36:1-2, Yasin Meral, s. 208)
Mesih geldiğinde SAVCI VE POLİS ONA KÖTÜ SÖZLERLE SALDIRACAK VE ONU HAPSE ATACAKLAR. (Not: O dönemler savcı makamı varmış, özellikle Roma’da.) (The Rambal and the Ramchal) (11. Yüzyıl)
Bu kaynaklarda aynı zamanda, Mehdi'ye saldırıların, kendisi hapiste iken dahi devam edeceği haber verilmiştir:
Mesih hapiste iken dahi kendilerini dindar olarak tanımlayan insanlar onunla alay etmeye, onu küçük düşürüp rezil etmek için onu karalamaya devam edecekler. (Pesikta Rabbati Parasha 34)
Pesikta Rabbati'de yer alan bu açıklamada, Mehdi'ye yönelik saldırıların özellikle toplumun "kendilerini dindar olarak tanımlayan" kesiminden geleceği dikkat çekmektedir.
Müvekkil, yaptığı açıklamalarda, Musevi kaynaklarda Mehdi'nin hapse konulmasının yanı sıra, Mehdi'nin kendisine iftira atılacağının ve kötü sözlerle saldırılacağının da haber verildiğini belirtmektedir:
Mesih’in zamanında insanlar dinden uzaklaşmış olacaklar ve Mesih’e küfredip “bu delinin peşinden mi gidelim” diyecekler. (Midrash (ders) Pirkei Hachalot)
Mesih ve yanındakilere iftira atmaktan, onları küçük düşürmeye çalışarak karalamaktan, pazarlarda, sokaklarda onlar hakkında konuşmaktan başka bir şey yapmayan insanlar, Mesih hakkında hiçbir kulağın duymaması gereken şeyler söyleyeceklerdir. Kohelet 4:14’de Mesih’in liderlik yapmak için hapisten çıkacağı yazar. Ama halkı arasındaki düşmanları, ona küfreder, rezil etmeye çalışır ve Mesih’i delilikle suçlar. Sonunda Tanrı Mesih’e yardım eder ve insanlara “Ona inananlar hayatın kitabından silinmeyecekler” diye bildirir. (Midrash Pirkei Heichalot Rabbati) (rauberland.com)
Müvekkilin bu açıklamalarda özellikle dikkat çektiği husus, yukarıdaki açıklamaların, Kuran ayetleri ile mutabık oluşudur. Yazının başında da belirttiğimiz gibi, Kuran'da, peygamberlerin hep delillikle suçlandıkları dikkat çekmektedir. Musevi kaynaklarda da dünyanın son zamanlarında bir kurtarıcı olarak gelecek olan Mehdi/Mesih, kendi toplumu tarafından delilikle suçlanacaktır.
Ankara Üniversitesi Dinler Tarihi Doçenti Sn. Yasin Meral, konuyla ilgili yaptığı araştırmalar sonucunda şu yorumu yapmaktadır:
Mesih’in çıkışı öncesi dünyanın ve İsrailoğullarının durumunu anlatan metinlerde her türlü yalan, hile, zulüm, sıkıntı, baskı, savaş, can ve mal kaybı, putperestliğin dünyaya egemen olması gibi hususlar zikredilerek insanlığın manevi anlamda çok kötü durumda olduğu vurgulanmaktadır. Rabbani kaynaklara göre belalar Mesih’in gelmesinden önceki yedi yılda zirve yapacaktır. İsrailoğulları bu süreçte iyice bunalacak ve yedinci yılın sonunda Mesih gelecektir. (Talmud, Megila 176); (Pesika Rabbati 34:1); (Yasin Meral, Yahudilerin Ahir Zamanı, s.238)
Musevi kaynaklarında, sadece Mehdi'nin değil, samimi iman eden kişilerin de çok ağır imtihanlarından geçecekleri, imanları ile sınanacakları şu şekilde ifade edilmiştir:
Mesih gelmeden önce eleme ve temizlik olacak. Önceden belirtilmiş olmasına rağmen zuhurdan önceki imtihan çok ağır olacak. İmanları ile sınanacaklar ve elenecekler. İmanınızı güçlendirin, sizi önceden uyarıyorum. (Haham Nachman, Sichot Haran)
Musevi kaynaklarda Mehdi'nin, 7 yıl sonrasında hapis imtihanının biteceği ve bir kurtarıcı olarak vazifesini yerine getireceği de belirtilmektedir:
Bu bir hafta (7 yıl) (-> parantez orijinalinde mevcuttur) boyunca Mesih’in boynuna demirden kirişler geçirecekler, ta ki boynu bükülene kadar. Onun çağrıları (duaları) ta yükseğe (göğe) yükselecektir. (Pesikta Rabbati 36:6)
Tanrı, Davud sorundan gelen ve hapiste tutsak halde bulunan Mesih’i çıkaracak ve onun eliyle İsrailoğulları kurtaracak. (Otot Haham Şimon ver Yohay 8-9 yg); (Eser Otot Maşiah, Nusah Alef s.119-123)
Bir Nisan ayında ülkenin önde gelenleri şöyle diyecektir: Ey adaletli gerçek Mesih, biz senden yukarıda olsak da sen bizden daha büyüksün. ÇÜNKÜ SEN BİZDEN ÖNCEKİLER YÜZÜNDEN KORKUNÇ ZORLUKLARA, İMTİHANLARA MARUZ KALDIN. Senden önce veya sonra kimsenin maruz kalmadığı kadar. Sizler kötü sözlere ve korkmaya maruz kaldınız. Karanlıkta kaldınız, bizden öncekilerin kötü işleri yüzünden baskıya maruz kaldınız. Şimdi onları ve bizi kurtarmak senin elinde. Onlardan, hapiste çektiklerin yüzünden razı olmayabilirsin ama onları ancak sen kurtarabilirsin. (Pesikta Rabbati 37:2)
Bu izahlardan ışığında müvekkilin yorumlarına göre Mehdi, belirlenen bu sürenin ardından hapisten kurtulacak ve halk, suçsuz yere bu kadar büyük eziyetler çekmesi, ağır imtihanlara maruz kalması, tüm bu imtihanlara hep güzellikle ve teslimiyetle karşılık vermesi nedeniyle onun manevi büyüklüğünü görüp dile getireceklerdir.
Zorluklarla Yüz yüze Kalan Mehdi ile ilgili Tevrat'taki "Kuzu" Tabiri
Müvekkilin daha önce yapmış olduğu açıklamalara dayanarak yapacağımız bu izahta, Tevrat'ın Yeşeya bölümünde, Mehdi'nin bir kuzuya benzetildiği görülmektedir. Müvekkilin izahlarına göre bu benzetme, Mehdi'nin, yaşamakta olduğu ve yaşayacağı tüm zorluklara kesime götürülen bir kuzu gibi teslim olacağını, bunların hiçbirine itiraz etmeyeceğini, bunların hepsinden razı olacağını anlatmaktadır. Bunun sebebi de Mehdi'nin, samimi imanıyla Allah'tan gelen her şeye teslim olduğunu göstermesi ve tüm bu zorlukları Allah için üstlenmekte asla tereddüt etmemesidir:
“Oysa, bizim isyanlarımız yüzünden yaralandı, bizim suçlarımız yüzünden o eziyet çekti. Esenliğimiz için gerekli olan ceza ona verildi. Bizler onun yaralarıyla şifa bulduk. O (Hz. Mehdi) BASKI GÖRÜP EZİYET ÇEKTİYSE DE AĞZINI AÇMADI. KESİME GÖTÜRÜLEN KUZU GİBİ, KIRKICILARIN ÖNÜNDE SESSİZCE DURAN KOYUN GİBİ AÇMADI AĞZINI.” (Yeşeya 53:5-7)
Zorluklarla Yüz yüze Kalan Mehdi ile ilgili Zebur'daki "Kumru" Tabiri
Müvekkil, daha önce de yapmış olduğu izahlarda, Tevrat'ın genelinde süfyan deccalin, "canavar" ismi ile nitelendirildiğini ve süfyan deccalin burada bahsedilen özelliklerinin, hadislerdekiyle mutabık olduğunu belirtmiştir. Zebur'da yine canavar, yani süfyan deccal ile ilgili geçen bir izahta Mehdi, "kumru" olarak tarif edilmiştir. Zebur'da iman edenler, Allah'a, Mehdi'nin canını süfyan deccale teslim etmemesi için yakarmaktadırlar:
CANAVARA TESLİM ETME KUMRUNUN CANINI… (Mezmurlar 74:19)
Sonuç:
Müvekkil, kutsal kitap ve üç semavi dini esas alan kaynaklarda yukarıdaki gibi haber verilen pek çok ayet ve pasajın gösterdiği işaretler ışığında, samimi iman edenlerin mutlaka zorluklardan geçirileceklerini ve bu zorluklara Allah için daima sabredeceklerini görmüş ve hapis, sürgün, eziyet ve yaşanan haksızlıklar bakımından onlarla kader birliği içinde olmayı sevinçle karşılamıştır. Tüm bu sebeplerle, yaşadıklarının tümünü güzel görmekte, tüm bunlara gösterdiği sabrın kıymetli olduğuna inanmakta ve bu güzel ayrıcalığı yaşıyor olmaktan dolayı mutluluk duymaktadır. Allah'a olan teslimiyetlerini ispat etmiş her samimi iman sahibi gibi, kendisinin de mutlaka tüm bu haksızlıklardan aklanacağını, bunun, Allah için sabır göstermesi gereken özel bir dönem olduğunu çok iyi bilmektedir. Her zaman inandığı ve zikrettiği gibi, hayatındaki her şey gibi tüm bu olanlar da Allah'ın kontrolündedir ve Allah'ın takdir ettiği bir zamanda tüm haksızlıklar ortaya çıkacaktır. O zamana kadar gösterdiği sabrın güzelliğine inanan müvekkilin görüşlerinin mahkemenizce bilinmesi müvekkil bakımından önem arz etmektedir.
Müvekkilin bu yöndeki görüşlerini takdirinize sunar, saygılarımızla bilgilerinize arz ederiz.