İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA
SUNAN : Adnan Oktar
KONU : Sayın Cumhurbaşkanı’nın yakın akrabası olan Göksel Gümüşdağ ve ailesine yönelik can güvenliğini tehdit ve ağır hakaretler içeren sosyal medya paylaşımları yapan Fırat Develioğlu’nun kriminal kişiliği, Merkez Hakem Kurulu Başkanı, bazı hakemler, spor camiasının önde gelen isimleri gibi şahıslara yönelik de benzeri eylemleri, tehdit ve mafyavari üslubu alışkanlık haline getirerek toplum huzur ve düzenini bozmaya yönelik girişimleri hakkında bilgilendirmedir.
AÇIKLAMALARIMIZ:
Bilindiği üzere Fırat Develioğlu isimli şahıs tarafından Sayın Cumhurbaşkanı’nın yakın akrabası olan Göksel Gümüşdağ ve ailesine yönelik can güvenliğini tehdit ve ağır hakaretler içeren sosyal medya paylaşımları yapılmıştır. Bu paylaşımlar sebebiyle Göksel Gümüşdağ şikayetçi olmuş, Fırat Develioğlu hakkında soruşturma başlatılmıştır. Basında yer alan bilgiye göre bahse konu soruşturma TCK m. 106 ve TCK m. 125 kapsamında açılmıştır. Şüpheli Fırat Develioğlu ifadeye çağrılmış, gelmemiş, hakkında yakalama kararı çıkarılmış, yurt dışına kaçtığı yönünde basında haberler çıkmış, daha sonrasında ise yakalanıp gözaltına alınıp ifadesini vermiş, hakkında adli denetim tedbirleri uygulanmasına karar verilmiştir. İfadesinde ise ÖZÜR DİLEDİĞİ VE PAYLAŞIMLARIN GÜYA KENDİSİNE AİT OLMADIĞI şeklinde hayatın olağan akışına aykırı bir beyanda bulunduğu yine basına yansımıştır. ANCAK YAPTIĞI TEHDİTLERİN İÇERİĞİ NEDENİYLE ÖZÜR DİLEMESİNİN HUKUKİ BİR KIYMETİ OLMAMAKLA BİRLİKTE, SAVCILIK İFADESİ ÖNCESİNDE SOSYAL MEDYA HESABININ ELE GEÇİRİLDİĞİNE DAİR BİR AÇIKLAMASI VE DUYURUSU YA DA X (TWITTER)’A HERHANGİ BİR BAŞVURUSU OLMADIĞI DA GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULDUĞUNDA ÖZÜR DİLEMESİNİN VE PAYLAŞIMLAR BANA AİT DEĞİL BEYANLARININ GERÇEKÇİ OLMAYIP SUÇTAN KURTULMAYA YÖNELİK BİR ÇABA OLDUĞU GÖRÜLMEKTEDİR.
Kaldı ki, bu mafyavari tehdit üslubu ve vatandaşlara korku salma eylemi Fırat Develioğlu’nun yalnızca Göksel Gümüşdağ’a yönelik bir tutumu değildir. Alışkanlık haline getirdiği, menfaatleriyle veya istekleriyle çatıştığı durumda herkese karşı yönelttiği bir tutumdur. Sosyal medyasındaki çok sayıda geçmiş tarihli paylaşımlarından bu anlaşıldığı gibi aşağıda örneklerini verdiğimiz çok sayıda vakada da Fırat Develioğlu’nun saldırgan, hakaretamiz, kriminal ve mafyavari tavrıyla birçok kişinin can ve mal güvenliğini tehdit ettiği ortadadır.
Örneğin, FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ YÖNETİCİSİ HULUSİ BELGÜ HAKKINDA yaptığı paylaşımda tıpkı Göksel Gümüşdağ’a olduğu gibi “İÇİNDEN GEÇERİM” tehdidini kullanmakta ve şöyle demektedir:
“BAK ÇOK FENA PAPAZ OLURUZ. İÇİNDEN GEÇERİM. Yöntem değiştir. Efendi gibi kulübünü yönet.”
BU DA “İÇİNDEN GEÇERİM” TEHDİDİNİN FIRAT DEVELİOĞLU’NUN MAFYAVARİ ÜSLUBUNUN DOĞAL BİR PARÇASI HALİNE GELDİĞİNİ ORTAYA KOYDUĞU GİBİ, GÖKSEL GÜMÜŞDAĞ HAKKINDA YAPILAN PAYLAŞIMLARI KENDİSİNİN YAZMADIĞI BEYANININ DA YALAN OLDUĞUNU GÖSTERMEKTEDİR.
Bir diğer örnekte ise Fırat Develioğlu, SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ’IN BAŞ DANIŞMANLARINDAN SAYIN MEHMET UÇUM HAKKINDA, doğrudan ismiyle hitap edip kendisi Sayın Uçum’dan daha üst bir konumdaymış gibi izlenim oluşturup üstü kapalı bir gözdağı vererek, “ADABINLA İÇ. ZATEN SON ZAMANLARDA İYİCE ZIVANADAN ÇIKTIN” yazmıştır.
Takdir edeceğiniz üzere buradaki üslup çok bilindik bir mafyavari tehdit üslubudur. Karşısındaki kişinin konumunu, makamını, kişiliğini hiçe sayarak ve küçümseyerek o kişiyi ezmeye çalışmak, bundan sonra yapacaklarının inandırıcılığını ve korkutuculuğunu artırmak için kullanılan bir psikolojik taktiktir. Fırat Develioğlu da Sayın Mehmet Uçum’a ismiyle hitap ederek adeta bir mafya babası gibi kendince onu aşağılamakta, “adabınla iç” diyerek sanki her adımından haberi varmış gibi davranmakta ve ne yiyeceğine içeceğine kadar ona talimat verebilecek bir güç ve konumdaymış gibi hareket etmekte, sonrasında ise “zaten son aylarda iyice zıvanadan çıktın” diyerek hem siyasi konumunu hem makamını hem de kişiliğini küçümseyerek gözdağı vermektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’nın Başdanışmanına karşı dahi böyle bir üslup kullanabilecek gücü ve cesareti nereden bulduğunu araştırılması gerektiği izahtan varestedir.
Bir başka örnekte de Fırat Develioğlu Türkiye Futbol Federasyonu’nu “LİGİ BİTİRTMEMEKLE” tehdit etmektedir. Kendisini “ligi bitirmeyecek” bir güçte görmekte ve göstermekte, kendine atfettiği bu gücü karşısındakini korkutmak, yıldırmak, kendi istediği gibi davranmasını sağlamak için kullanmaktadır.
Bunların yanı sıra Fırat Develioğlu, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, eski başkanı Aziz Yıldırım, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu hakkında da eleştiri üslubunu aşan kişinin “onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte saygınlıklarına saldıran” bir üslup kullanmaktadır. Bunlardan bazı örnekler de şöyledir:
AZİZ YILDIRIM HAKKINDA:
ALİ KOÇ HAKKINDA:
TFF BAŞKANI SAYIN İBRAHİM HACIOSMANOĞLU HAKKINDA
BU TEHDİTLERİN VE FIRAT DEVELİOĞLU’NUN ALIŞKANLIK HALİNE GETİRDİĞİ MAFYAVARİ ÜSLUBUN HUKUKİ YAPTIRIMINI DEĞERLENDİRİRKEN;
DİLEKÇEMİZİN DEVAMINDA ARZ ETTİĞİMİZ ÖRNEKLERİN DE GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMASI ÖNEMLİDİR. ÖRNEĞİN FIRAT DEVELİOĞLU BENZER ŞEKİLDE MERKEZ HAKEM KURULU BAŞKANI’NI DA TEHDİT ETMİŞ, KENDİ İSTEDİĞİNİ YAPMAMASI DURUMUNDA BUNUN KARŞILIĞI OLDUĞUNU SÖYLEMİŞTİR. AKABİNDE DE -KENDİ BEYANIYLA- MHK BAŞKANI’NI “YARGI YOLUYLA” KENDİ İSTEDİĞİNİ YAPAN KONUMA GETİRDİĞİNİ AÇIKLAMIŞTIR. DOLAYISIYLA FIRAT DEVELİOĞLU’NUN VATANDAŞLARI TEHDİT EDERKEN BUNU YAPACAĞINA DAİR KORKUTUCU GÜCÜ DE FİİLİ OLARAK BULUNMAKTADIR.
Tüm bu bilgiler ışığında Fırat Develioğlu’nun Göksel Gümüşdağ’a yönelik tehdit ve hakaret paylaşımlarını kendisinin yapmadığına dair doğruyu yansıtmayan beyanı, söz konusu paylaşımlardaki “BAYILTIRIM, İÇİNDEN GEÇERİM, AİLENİN İÇİNDEN GEÇERİM, AKILLI OL, BENİ KENDİNE DÜŞMAN ETME” şeklindeki aleni tehditlerle birlikte değerlendirildiğinde; Göksel Gümüşdağ hakkındaki bu paylaşımlar,
- Kişinin kendisinin veya yakınının SADECE MALVARLIĞI İTİBARIYLA VEYA MANEN BÜYÜK BİR ZARARA UĞRATACAĞINDAN veya SAİR BİR KÖTÜLÜK EDECEĞİNDEN BAHİS DEĞİL, BAYILMA HALİ GERÇEKLEŞENE KADAR İÇİNDEN GEÇEREK ŞİDDETİN DEVAM EDECEĞİ VURGUSUYLA DOĞRUDAN KİŞİNİN KENDİSİNİN VEYA YAKINININ HAYATINA, VÜCUT VEYA CİNSEL DOKUNULMAZLIĞINA YÖNELİK BİR KÖTÜLÜK GERÇEKLEŞTİRİLMESİNDEN BAHİS İÇERDİĞİNDEN,
- MAĞDURUN İRADE VE DAVRANIŞ SERBESTİSİNİ KAPSAYAN HÜRRİYETİN DOĞRUDAN TEHDİDİ SÖZ KONUSU OLDUĞUNDAN,
- MAĞDURUN İÇ HUZURUNU BOZMA, KORKU VE ENDİŞE MEYDANA GETİRME NİTELİĞİNE SAHİP OLDUĞUNDAN,
- Fırat Develioğlu’nun ARDARDA KISA SÜRE İÇİNDE BİRBİRİNİ TAKİP EDEN BİR AKIŞ İÇİNDE 10 AYRI PAYLAŞIM YAZDIĞI, “ailenin içinden geçerim”, “içinden geçerim”, “bayıltırım”, “akıllı ol”, “seni on misli üzerim” gibi TEHDİTLERİN SIRADAN BİR AN İÇİN AĞIZDAN DÖKÜLEN VE KARŞILIĞI OLMAYAN MASUM BEYANLAR DEĞİL, KANUNDA KOŞULLARI BELİRLENDİĞİ ŞEKİLDE, MAĞDURU KORKUTMAK, TEDİRGİN ETMEK, HÜR İRADESİ ÜZERİNDE BASKI KURMAK, GÖZDAĞI VERMEK AMACIYLA BİLİNÇLİ VE AMAÇLI OLARAK SARF EDİLDİĞİ açıkça görüldüğünden,
- Kanuna göre TEHDİT SUÇLARINDA, MAĞDURU KORKUTMAK AMACIYLA İŞLENEN BİR SUÇ OLDUĞU İÇİN TEHDİT TEŞKİL EDEN SÖZ VE DAVRANIŞIN BAŞKA BİR SOMUT ZARAR MEYDANA GETİRİP GETİRMEDİĞİNİN ÖNEMİ OLMADIĞINDAN,
- Tehdit suçunun meydana gelmesi için ağır ve haksız bir zarara uğratılacağının mağdura bildirilmesinin, ÖNEMLİ OLANIN GERÇEKLEŞTİRİLECEĞİ BELİRTİLEN HAKSIZLIĞIN MAĞDURUN BİLGİSİNE ULAŞTIRILMASI OLDUĞUNDAN,
- Fırat Develioğlu da BU EYLEMİNİ SOSYAL MEDYADAN MİLYONLARIN GÖZÜ ÖNÜNDE GERÇEKLEŞTİRMİŞ OLDUĞUNDAN,
Kanaatimizce, Fırat Develioğlu’nun özür dilemesi ve paylaşımları kendisinin yapmadığı yönündeki gerçek dışı beyanı esas alınarak ADLİ DENETİMLE SERBEST BIRAKILMASI KANUNA VE HAKKANİYETE UYGUN BİR KARAR OLMAMIŞTIR.
Şikayetçinin ve ailesinin can güvenliğine yönelik doğrudan ciddi ve somut bir tehlikenin söz konusu olduğu Fırat Develioğlu’nun genel karakteri ve geçmişteki benzer eylemleri sebebiyle de pekişmektedir.
YAŞANANLAR FIRAT DEVELİOĞLU’NUN;
- Kendisini insanlara istediğini yaptırabilecek güçte göstererek vatandaşların özgür iradesi üzerinde hakimiyet kurmaya çalıştığını,
- Açıkça ve alenen mafyavari üslupla gayri hukuki yollara tevessül etme potansiyeli olduğuna vurgu yapıp insanları hukuka aykırı hareket ettiğini,
- “Hukuk”u kullanarak -yani sahte ihbarlar, sahte deliller, suni müştekiler organize ederek- insanları kendisine boyun eğecek hale getirmek için faaliyet yaptığını,
- İmkanlarını ve sosyal çevresini kullanarak vatandaşların üzerine korku saldığını,
- Kendisini Cumhurbaşkanı’na yakın biri gibi göstererek Vali, Hakim, Savcı gibi kamu personeli üzerinde tahakküm kurmaya yeltendiğini,
- Tüm bunları yaparken de sosyal medyada kılıçlı, kar maskeli, silahlı paylaşımlar yapan bazı kişileri bir nevi elemanı olarak kullandığını,
- Bu tip kişileri kullanarak korkutucu gücünü büyüttüğünü,
- Sosyal ve kriminal boyutlarıyla kamu güvenliği ve huzurunu tehdit eden bir konuma geldiği ortaya koymaktadır.
1) ŞÜPHELİNİN İSTANBUL BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ BAŞKANI SAYIN GÖKSEL GÜMÜŞDAĞ VE AİLESİNE YÖNELİK HAKARET VE TEHDİTLERİ
Fırat Develioğlu’nun kullandığı “BAYILTIRIM” ifadesi argoda ve sokak dilinde en sık kullanılan tehdit ifadelerinden biridir. KİŞİYİ DAYAK VE ŞİDDETLE BAYILTACAK HALE GETİRMEK ANLAMINDA KULLANILIR. KİŞİYE UYGULANACAK ŞİDDETİN BOYUTUNUN ŞUURUNU KAYBEDECEĞİ DERECEYE GELECEĞİNİ İFADE EDER.
Bu tehdit ifadesi kişinin kendisinin veya yakınının sadece malvarlığı itibarıyla veya manen büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahis değil doğrudan kişinin kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir kötülük gerçekleştirilmesinden bahis içermektedir. BAYILMA HALİ GERÇEKLEŞENE KADAR ŞİDDETİN DEVAM EDECEĞİ MANASI İÇERMEKTEDİR. İrade ve davranış serbestisini kapsayan hürriyetin doğrudan tehdidi söz konusudur.
“Seni bayıltırım” tehdidi, sokak dilinin yaygınca kullanıldığı Rap Şarkılarında, polisiye romanlarda, mafyayı konu alan dizilerde vb gibi kaynaklarda sıkça rastlanan bir ifadedir.
Örneğin; Mafyanın bir genç kızı kaçırmasının konu edildiği bir romanda;
Bir şarkı sözünde;
Basına yansımış olan bir haberde;
-2-
Fırat Develioğlu’nun kullandığı “İÇİNDEN GEÇMEK” ifadesi; argo dilinde “Hırpalarım, delerim, oyarım, mahvederim, haddini bildiririm” anlamına gelmektedir. Cinsel saldırı eylemi iması da içermektedir. Üstelik sadece şahsın kendisini değil ailesini de hedef almaktadır. Kişinin veya yakınlarının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik doğrudan bir tehdittir. Bir önceki tweette geçen “bayıltırım” tehdidiyle birlikte değerlendirildiğinde “içinden geçmek” ifadesi mağdurun iç huzurunu bozma, korku ve endişe meydana getirme niteliğine sahiptir.
-3-
Bu tweetlerinde de şüpheli Fırat Develioğlu mağduru “AKILLI OL” şeklinde suç örgütleri tarafından sıkça kullanıldığı bilinen, argoda ciddi tehdit içeren sözlerle tehdit etmiş, dahası “… on misli üzerim” diyerek de tehdidini pekiştirmiştir.
Yargıtay içtihatlarına göre “akıllı ol” sözleri TCK’nın 106/1 maddesinin belirlediği tehdit suçunu oluşturmaktadır:
Sanığın, mağdur …’e söylediği kabul edilen “ben kimim, akıllı ol aklını alırım” şeklindeki sözlerin, TCK’nın 106/1. maddesinin son cümlesinde tanımlanan ve kovuşturulması şikayete bağlı olan sair tehdit suçunu oluşturduğu.. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/6274 E., 2016/11067 K.)
Şüpheli Fırat Develioğlu’nun ardarda kısa süre içinde birbirini takip eden bir akış içinde sıraladığı, “AİLENİN İÇİNDEN GEÇERİM”, “İÇİNDEN GEÇERİM”, “BAYILTIRIM”, “AKILLI OL”, “SENİ ON MİSLİ ÜZERİM” gibi tehditler sıradan, bir an için ağızdan dökülen ve karşılığı olmayan masum beyanlar değildir. KANUNDA KOŞULLARI BELİRLENDİĞİ ŞEKİLDE, MAĞDURU KORKUTMAK, TEDİRGİN ETMEK, HÜR İRADESİ ÜZERİNDE BASKI KURMAK, GÖZDAĞI VERMEK AMACIYLA BİLİNÇLİ VE AMAÇLI OLARAK SARF EDİLMİŞTİR.
Üstelik bu, şüphelinin ilk eylemi değildir. Başka vakalarda da benzer üslup ve tavırları, açık tehditleri ve gözdağı verme eylemleri görülmüştür.
2) FIRAT DEVELİOĞLU’NUN MERKEZ HAKEM KURULU (MHK) BAŞKANI LALE ORTA’YI “HUKUKU KULLANARAK” KENDİ İSTEKLERİ LEHİNE DAVRANMAYA MECBUR BIRAKTIĞINA DAİR İTİRAFLARI
Şüpheli Fırat Develioğlu, Galatasaray Spor Kulübü Divan Kurulu toplantısında Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Lale Orta hakkında sezon ortasında savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını ve bu suç duyurusunun ardından ‘yanlış hakem kararlarıyla doğranma konusunun kapandığını’ açıklamıştır.
Bahse konu olayda, Fırat Develioğlu Galatasaray’ın hak ettiğini düşündüğü penaltıların verilmediği için MHK Başkanı Lale Orta hakkında suç duyurusunda bulunmuştur. Burada önemli olan şüphelinin bir futbol karşılaşmasında olabilecek hatalı bir kararın düzeltilmesi için Federasyon’a ya da ilgili kurumlara başvuru yapmak yerine doğrudan MHK Başkanını hedef alarak ÖRGÜTLÜ SUÇLAR SAVCILIĞI’NA BAŞVURMASI yani kendi açıklamalarına göre “yargı eliyle” kendi istediğinin yapılmasını sağlama yoluna gitmesidir.
Şüpheli, 7 Nisan 2023 tarihli açıklamasında MHK Başkanı’na adeta gözdağı vermiştir:
“Gördüğüm lüzum üzerine MHK Başkanı Lale Orta isimli şahıs hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundum. Savcılık, Emniyet, istihbarat, MASAK gibi kurumlar gerekli soruşturmayı yapacaktır.”
İlk bakışta sıradan bir suç duyurusunun basın açıklaması gibi görünen bu beyanın, PLANLI VE ORGANİZE BİR ŞEKİLDE MHK BAŞKANINI YILDIRMAK, KORKUTMAK, BASKI ALTINA ALMAK, HÜR KARAR VERMESİNİ ENGELLEMEK İÇİN ÖZEL TASARLANMIŞ BİR GİRİŞİM OLDUĞUNU İSE YİNE ŞÜPHELİNİN KENDİSİ İTİRAF ETMİŞTİR.
Şüpheli Fırat Develioğlu’nun, Galatasaray Divan Kurulu'nda yaptığı konuşma şöyledir:
"Hatırlarsınız kupada Başakşehir karşısında saf dışı bırakıldığımız maçı. Bu maç bardağı taşıran son damla oldu. MHK bizi doğramaya başlayınca kulübümüzden bunları durdurucu nitelikte açıklama ve eylemler gelmezken biz inisiyatif alarak müsbet delillerle MHK başkanı hakkında suç duyurusunda bulunduk. Yanlış anlamayın TFF'ye müracaat değil. Örgütlü Suçlar Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduk. Bu girişimden sonra takımımızın yanlış hakem kararlarıyla doğranma konusu kapandı… Sonra Erden Bey bir girişimde bulundu. Ama ondan sonraki 16 maç sonunda da bununla ilgili bir sakinlik oluşmadı. Ta ki ne zamana kadar. Gittim suç duyurusunda bulunduk. Bunun için telefon dinlemeleri, HTS kayıtları, şehir içi kamera hareketleri, banka hareketleri, akrabalarının banka hareketleriyle ilgili taleplerimiz oldu. TABİİ Kİ BİR İNSANI GERÇEKTEN ACABA BUNDAN SONRASI İÇİN BU TAVRIMA DEVAM ETMEMEM Mİ LAZIM VEYA SUÇ İŞLİYORSAM DELİL BIRAKMAMAM MI LAZIM GİBİ RUH HALİNE SEVK EDEN BİR GİRİŞİM. Ligin ilk 10 haftasında lehimize bir tek penaltı verilmedi. Bu girişimi yaptıktan sonra 10 hafta, hakkımız olan 7 penaltıyı aldık. Ama Başakşehir'de saf dışı bırakılmamız konusu kapanmış oldu. Kayırılmadan hakkımız olan maç yönetimlerini görmeye başladık. Yalansa ya da yanlışsa söyleyin.”
Malum olduğu üzere kanunun korumak istediği esas değer, “kişinin karar verme ve hareket etme hürriyetidir.” Şüphelinin kendi beyanları ise MHK Başkanı’nın karar verme ve hareket etme hürriyetini tahdit ettiğini ortaya koymaktadır.
3) ŞÜPHELİ FIRAT DEVELİOĞLU’NUN İNSANLARI YILLAR BOYUNCA CEZAEVİNDE TUTACAK GÜCÜ OLDUĞU İDDİASINDA BULUNMASI
Fırat Develioğlu yakın geçmişte Galatasaray Spor Klubü başkanlığına aday olduğunu açıklamış ve bu konu ile alakalı olarak “Ajans1905” adlı Youtube Kanalı’na 29.04.2022 Cuma tarihinde bir röportaj vermiştir. Söz konusu röportajda kendisinin insanları cezaevinde tutacak güce sahip olduğu iddiasında bulunmuştur. Bu iddiası, MHK Başkanı Lale Orta’ya yönelik baskı girişimi ve Göksel Gümüşdağ ve ailesine yönelik tehditlerle birleşince şüphelinin tehditle insanlar üzerinde baskı kurmayı alışkanlık haline getirdiği gibi bundan bir çekince duymayıp bir tür övünç meselesi olarak kullanarak daha fazla güç elde etme çabasında olduğu açığa çıkmaktadır. Aşağıdaki açıklamalarında da kendini insanları cezaevinde tutan güçlü ve karanlık bağlantıları olan kişi gibi tanıtarak kendisine imtiyaz elde etmeye çalıştığı görülmektedir:
“Arkadaşlar beni tanımıyorlar, beni bilmiyorlar, tamam mı? Ben Türkiye’nin, belki de dünyanın, en …..silahlı suç örgütlerinden birini 4 yıldır …200 KİŞİSİ İLE CEZAEVİNDE TUTAN BİR ADAMIM. …KİMSENİN BECEREMEDİĞİ, BAŞARAMADIĞI BİR ŞEYİ BEN … BUNU YAPABİLEN BİR İNSANIM.”
Beyaz TV’de yayınlanan “Beyaz Futbol” isimli program için 2022 yılının Mayıs ayında verdiği röportajda bu gerçeğe işaret edecek şekilde şunları dile getirmiştir:
“200 tane silahlı adamıyla cezaevinde 4 yıldır. Çıkmak istiyor çıkamıyor. Her defasında hukukla kanunla durduruyorum. ÇOK CİDDİ, BUNA GERÇEKTEN ÇOK CİDDİ KAYNAKLAR AYIRIYORUM.”
Yine Beyaz TV’de 13 Mayıs 2022’de katıldığı Var Odası isimli programda sunucu Ertem Şener’in sorularını yanıtlarken şöyle bir açıklamada bulunmuştur:
“...örgütünü 200 tane militanıyla, silahlı militanıyla beraber 4 SENEDİR CEZAEVİNDE TUTMA HUKUKİ GÜCÜ OLAN BİR İNSANIM... BENİM BÖYLE BİR GÜCÜM VAR…”
Fırat Develioğlu aslında bu konuşmalarıyla BİR KEZ DAHA KENDİSİNE KARŞI OLABİLECEK İNSANLARA ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERMEKTEDİR. Şüpheli Develioğlu, şüpheli bir şekilde edindiğini aşağıda açıkladığımız maddi gücü ve yargı ve emniyette sahip olduğunu iddia ettiği çevreyi de zaman zaman bazı beyanlarında dile getirmektedir. BU AÇIKLAMALARI ESNASINDAKİ KULLANDIĞI ÜSLUP SAHİP OLDUĞUNU İDDİA ETTİĞİ GÜCÜN KİBRİNİ VE BU GÜCÜ KEYFİ VE KANUNA AYKIRI OLARAK KULLANMA EĞİLİMİNİ DE AÇIKCA YANSITMAKTADIR.
İstanbul 30 Ağır Ceza Mahkemesi 2029/313 E sayılı dosyasında bu tip açıklamaları yer almaktadır:
17.05.2018 Mali Şube ifadesi: “Maddi imkanlarım ve siyasi gücüm iyi düzeyde olduğu için…”
05.08.2020 Mahkeme ifadesi: “BEN FIRAT DEVELİOĞLU'YUM, ben bu kadar kendime göre işte MADDİ GÜCÜM VAR, BİR ŞEYİM VAR, KENDİME GÖRE ÇEVREM, TANIDIKLARIM, ARKADAŞLARIM VAR.”
“…ha bu bana tutmadı, benim evet bir gücüm var…”
“…eğer BİRTAKIM BAŞSAVCILAR BİLMEM NELER VARSA ONLARA DA ULAŞABİLECEK ŞEYLERİMİZ VAR, randevu istesek bize de verirler, o sebepten…”
4) FIRAT DEVELİOĞLU HAKKINDA KAZAKİSTAN’DA BİR KAMU BANKASINI ZARARA UĞRATMAK YOLUYLA DOLANDIRMAK İDDİASI DA VARDIR
Tek bir kuruş parası olmadan yabancı bir ülkeye gidip, kısa süre içinde akıl almaz bir servet elde eden Fırat Develioğlu’nun yöntemleri gazeteci Uğur Dündar’ın bir haberinde anlatılmaktadır. Habere göre, bir TÜRK DEVLET BANKASININ KAZAKİSTAN ŞUBESİ BATIK KREDİLERLE DOLANDIRILIP ZARARA UĞRATILMIŞTIR. Milletimizin vergileriyle kurulan bu banka, Kazakistan’da nüfuz sahibi bir kişiye geri ödenmeyeceğini bile bile milyonlarca dolar kredi vermiştir. UĞUR DÜNDAR’IN YAZDIĞINA GÖRE, BU KREDİNİN VERİLMESİNE FIRAT DEVELİOĞLU ARACI OLMUŞTUR. Bu bilgi, haberlerde aktarılanlara göre Kazakistan’da sır olmayıp, herkesin bildiği bir bilgidir. Hatta o kadar ki, kredi yolsuzluğu kısmen ortaya çıkıp soruşturma başlatılınca, Fırat Develioğlu ilgili bankanın krediyi onaylayan yetkilisini kendi inşaat şirketinde işe almış, böylece yolsuzluk dosyasının daha fazla büyümesine engel olmaya çalışmıştır. (https://www.sozcu.com.tr/buyuk-skandal-3-wp6843167
5) FIRAT DEVELİOĞLU’NUN VATANDAŞLAR ÜZERİNDEKİ KORKUTUCU GÜCÜNÜ PEKİŞTİRMEK AMACIYLA BİR NEVİ ELEMANI OLARAK KULLANDIĞI ÖZKAN MAMATİ (DENİZ)
- Özkan Mamati, Fırat Develioğlu’nun bir nevi elemanı olarak kullandığı bir insandır.
- Örneğin Adnan Oktar Davası dosyasında baskı, dayatma ve korkutma ile zorla müşteki yapılan bazı genç kızları organize etme, diğer bir deyişler genç kızları “hiza etme” operasyonunu Fırat Develioğlu’nun yönlendirmesi ve maddi desteğiyle Özkan Mamati (Deniz)’in yaptığı Mahkeme dosyasına girmiş olan evraklarla bilinmektedir.
- Şahsın, hakkında nitelikli dolandırıcılık iddiasıyla açılmış olan davada Anadolu 1 Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2023/146 E sayılı dosyada halen yargılaması devam etmektedir.
- Sosyal medyasında elinde kılıç ve uzun namlulu silah, başında kar maskesi ile paylaşımlar yapan Özkan Mamati (Deniz) katıldığı TV programlarında da açıkça cinayet işlemeyi planladığını dile getiren bir insandır.
- Böyle bir profil Fırat Develioğlu’nun korkutucu gücünü pekiştirmesi açısından çok kullanışlıdır.
Özkan Mamati’nin Adnan Oktar’ı öldürmeye, yani cinayete azmettiğini itirafı:
ÖZKAN MAMATİ: “Sevim Ekmekçi diye bir bayan ‘… (ADNAN OKTAR’I) NEDEN ÖLDÜRMEDİNİZ’ DİYOR BANA. Ben bunu samimiyetle şöyle iletmek isterim, (ADNAN OKTAR’I ÖLDÜRMEYİ) BUNU YAPMAYI ÇOK İSTERDİM, İSTEDİM DE ÖRGÜT İÇİNDE. Çünkü o zamanki ruh halimle BU İNSANI GERÇEKTEN YOK ETMEK İSTİYORDUM AMA OLMADI YAPMADIM, YAPAMADIM.” (Emrullah Erdinç-Özkan Mamati, 15.02.2024, https://www.youtube.com/watch?v=6w5XCpOPz0c)
RASİM OZAN KÜTAHYALI: “(ÖZKAN MAMATİ’YE) Şeyi anlatsana HANİ (ADNAN OKTAR’I) ÖLDÜRMEYE KARAR VERMİŞTİN… Özkan gibi, Furkan müdür gibi insanlar aşırı hassasiyeti. Yani bizim emeklerimizin başına bir şey gelecek mi? Peki gelmesi sıfır ihtimal onu söyleyeyim. Ama (FURKAN SEZER) dedi ki, çıkarlarsa 24 saat içinde örgütü toplarlar ama 25. SAAT HEPSİ PARAMPARÇA EDİLİR, HEPSİ ÖLDÜRÜLÜR.” (Flu TV, Özkan Mamati- Rasim Ozan Kütahyalı - İlker Canırlıgil, 14.02.2024)
Özkan Mamati tarafından kullanılan bazı sosyal medya hesaplarında da Müvekkil Adnan Oktar’ın cezaevinde öldürüleceği, cezaevinden cenazesinin çıkacağı, cezaevinde müvekkili öldürmek için ELİ SİLAHLI insan fotoğrafı eşliğinde, “HAZIR BEKLEYEN KARDEŞLERİMİZ VAR” denilerek organize edildiği gibi paylaşımların yanı sıra “Adnan’ın KAFATASI KEMİĞİNDEN TESBİH. ÇOK İYİ. BEN DE KEMER YAPACAĞIM. BÖBREĞİNİ PİŞMEMİŞ ÇİĞ SICAK ÖLMEMİŞKEN YESEM” gibi bu kişilerin hastalıklı, saldırgan ve tehlikeli ruh hallerini dışa vuran paylaşımlar yapılmıştır.
Mamatiozkan2019 isimli hesaptan yapılan bu paylaşımda idam ipi kullanmış ve cezaevinde müvekkilin öldürüleceği tehdidinde bulunmuştur:
Bir diğer hesapta ise müvekkilin cezaevinden cenazesi çıkacağı tehdidi vardır:
Müvekkile yönelik sayısız ölüm tehditlerinden biri de üzerinde isminin yazdığı mezar taşı fotoğrafı eşliğinde yapılan hakaretler ve tehditlerdir:
Bu paylaşımda ise cezaevinde müvekkili öldürmek için hazır bekleyen insanlar olduğu söylenmekte, ELİNDE SİLAH OLAN BİR İNSAN FOTOĞRAFIYLA BİRLİKTE “KEŞKE GELSELER DİYE BEKLEYEN KARDEŞLERİMİZ VAR” denilerek tehdit yapılmaktadır:
Özkan Mamati ve Fırat Develioğlu tarafından kullanıldığı bilinmekte olan bu hesaptaki paylaşımda ise müvekkile yönelik ölüm tehdidi paylaşımlarında kullanılan, “Adnan’ın kafatası kemiğinden tesbih. Çok iyi. Ben de kemer yapacağım. BÖBREĞİNİ PİŞMEMİŞ ÇİĞ SICAK ÖLMEMİŞKEN YESEM” gibi dehşet saçan ifadelerle müthiş hastalıklı, öfkeden ve kinden adeta aklını yitirmiş bir üslup kullanılmaktadır:
Tüm bunlara ek olarak Fırat Develioğlu’nun da bir canlı yayında milyonların gözü önünde müvekkil Adnan Oktar’ın “İTLAF EDİLMESİ GEREKTİĞİNİ” söylemesi de öfke ve kin dolu kriminal ruh halinin anlaşılması açısından önemlidir:
FIRAT DEVELİOĞLU: “… ya ÇOK İYİ İZOLE EDİLMESİ GEREKİR dedi, bakın çok iyi “veya İMHA EDİLMESİ, İTLAF EDİLMESİ GEREKİR, dedi… Ya ÇOK İYİ İZOLE EDİLECEK ya da İDAM KANUNU ÇIKARTACAĞIZ VE BU ADAMI İDAM EDECEĞİZ… ADNAN OKTAR’IN ÇOK İYİ İZOLE EDİLMESİ VEYA İDAM KANUNUNUN ÇIKARILARAK İDAM EDİLMESİ GEREKİR. BU İŞİN BAŞKA HİÇBİR ÇÖZÜMÜ YOKTUR. (11.02.2024, Youtube, Özlem Gürses-Fırat Develioğlu)
Özkan Mamati’nin katıldığı bir yayında ise şunlar konuşulmuştur:
ÖZKAN MAMATİ: “Bizim tek derdimiz, tek beklentimiz şu, motivasyon kaynağımız şu: Bu örgüt, BU ADAM ÖLMEDEN BİTMEZ. Biz Yargıtay filan beklemiyoruz. Biz İstinaf kararı falan beklemiyoruz. BİZ BU ADAM ÖLDÜĞÜNDE BU İŞİN BİTECEĞİNİ BİLİYORUZ. BAŞKA DERDİMİZ YOK YANİ.
SERKAN ÖZ: (üstteki cümleye cevap) “Allah büyük, ben de şöyle dua ediyorum; BİR DELİKANLI AYNI KOĞUŞA DÜŞER İNŞAALLAH ADNAN OKTAR’LA DİYORUM. HİÇ Mİ O KOĞUŞLARDA BİR DELİKANLI TÜRK ÇOCUĞU KALMAMIŞ DİYE SORUYORUM… BÖYLE YAPAN ADAMLARA ÇAKACAK HEMEN DEVLET, ONDAN SONRA GÖRECEK İÇERİDE. Bir de ben de anlamıyorum abi. Ne adamlar bu cezaevine düşer, NE BİLEYİM KENDİLERİNİ ASIYORLAR, AYAKLARI KAYIYOR DÜŞÜYOR. Bilmem bunlar nasıl bir koruma, nasıl bir kaynağın içinde nasıl bir özel koğuşlarda kalıyor?” (11.02.2024, Eray Çelebi, Serkan Öz-Özkan Mamati)
Tüm bunların ötesinde, ÖZKAN MAMATİ (DENİZ), FIRAT DEVELİOĞLU İLE BİRLİKTE KENDİLERİNİN DEVLETİN ÜSTÜNDE BİR YAPILANMA OLDUKLARINI DA İDDİA ETMEKTEDİR:
ÖZKAN MAMATİ (DENİZ), FIRAT DEVELİOĞLU ve işbirliği içinde oldukları bazı kişilerle birlikte kurdukları yapılanmanın kendilerini DEVLET'TEN, DEVLET'İN KURUM VE GÖREVLİLERİNDEN DE ÜSTÜN VE GÜÇLÜ OLDUĞUNU İDDİA ETMEKTEDİR. Üstelik, “DEVLET BİZE KÖSTEK OLMASIN YETER” şeklinde son derece küstah bir ifade kullanmaktadır. Kendilerini Devletin üstünde zanneden ve Devlete “bize köstek olma” diyebilen insanların toplum düzen ve huzuru için açık tehdit riski oluşturdukları kanaatimizce izahtan varestedir.
- ÖZKAN MAMATİ: "Hocam bak en güzel organizasyon ŞU AN BİZİM YAPTIĞIMIZ ORGANİZASYON, BU DEVLETİN DE ÜSTÜNDE BİR GÜÇ BU...”
- ÖZKAN MAMATİ: "Ben üstüne para harcıyorum. Ya diyorum ki; DEVLET KÖSTEK OLMASIN ABİ, DESTEĞİ BOŞ VER YA."
(FLU TV, 14.02.2024, Özkan Mamati, Rasim Ozan Kütahyalı, İlker Canikligil, https://www.youtube.com/watch?v=Rs-v44QNFDQ )
6) FIRAT DEVELİOĞLU HUSUMET DUYDUĞU KİŞİLERİ SIRF ZARARLANDIRABİLMEK İÇİN KENDİ ÖZ KIZINI CİNSEL SALDIRI İFTİRASINDA KULLANABİLEN BİR İNSANDIR
a) Fırat Develioğlu, kendi öz kızını sırf müvekkil Adnan Oktar’ı zararlandırmak için çocuk yaşta tecavüz iftirasında malzeme olarak kullanmış bir insandır.
b) Kızı, Adnan Oktar dosyasında çocuk yaşta tecavüze uğradığı iddiasında bulunan Fırat Develioğlu katıldığı yüzlerce yayının birinde bile kızının sözde mağduriyetini gündem yapmamış, kızının haklarını savunmamıştır, çünkü kendisi de böyle bir istismar ve saldırının hiçbir zaman yaşanmadığını gayet iyi bilmektedir.
c) Katıldığı mahkemede de sadece ticari faaliyetleri bozulduğu için şikayetçi olduğunu söyleyen Fırat Develioğlu, kızının sözde taciz iddiasıyla ilgili şikayetçi olmamıştır. Defalarca müvekkil Adnan Oktar'ın kaç suçtan ceza aldığını vurgularken bir kere bile kızına karşı sözde işlenen suçu saymak aklına bile nedense gelmemiştir.
d) Kızı Dilara Aktunç (Develioğlu) mahkemedeki ifade sırasında sanık avukatlarına dönüp, ‘yok mu popo elleme, meme elleme sorusu’ diyecek bir rahatlık gösterirken babası Fırat Develioğlu da kanal kanal dolaşıp ‘bu operasyon benim başarım’ demeyi kızının sözde tecavüze uğramasından daha mühim görmektedir.
e) Oysa kızının zarar görme ihtimali bile bir baba için yeri göğü birbirine katması için yeter. Kızı gerçekten çocuk yaşta tecavüze uğramış hiçbir baba hiçbir koşul altında hiçbir konuyu kızının yaşadığı dehşetten daha önemli göremez. Hiçbir baba kızının böyle bir felaket yaşamış olmasını unutmaz, unutturmaz. Hiçbir baba için ticari faaliyetleri, siyasete atılma ihtimali, gövde gösterisi yapma tutkusu kızının yaşadıklarından daha önemli olamaz. Özetle kızı gerçekten tecavüze veya tacize uğramış hiçbir baba Fırat Develioğlu gibi davranamaz.
7) ŞÜPHELİ FIRAT DEVELİOĞLU’NUN MÜVEKKİL ADNAN OKTAR DAVASINDAKİ HUKUK DIŞI EYLEMLERİ
Şüpheli Fırat Develioğlu MHK Başkanı için yaptığını itiraf ettiği organizasyonun çok benzerini müvekkil Adnan Oktar’ın yargılandığı davada da yapmıştır. Müvekkil hakkındaki kumpas davasının organizasyonunda kumpasın finansal ayağını üstlendiğine dair çok ciddi belge ve deliller bulunmaktadır. Bununla birlikte şüphelinin müvekkilin yargılandığı dosyada mübrez beyan ve belgelere göre,
- Zorla müşteki haline getirilen genç kızların ve bazı kişilerin maddi olarak desteklemesi ve bu genç kızların istenildiği şekilde ifade vermelerini kanuna aykırı yollarla sağlaması,
- Daha da vahimi kendi öz kızını cinsel saldırı iftirasında sözde mağdur gibi kullanması,
- (Şüphelinin kendi beyanına göre) bazı Hakim ve Savcılarla görüşmeler yapması ve bazı Hakim ve Savcıları etki altına alma girişimlerinde bulunması,
- Müvekkil Adnan Oktar’ın tutuklu bulunduğu ildeki Vali, Savcı, Cezaevi Müdürü gibi kişilerle görüşüp müvekkilin Anayasal hakkı olan özgürlüklerinin elinden alınması için görüşmeler yaptığını söylemesi, ŞÜPHELİNİN KARŞIT OLDUĞU KİŞİLERİ TARASSUT ALTINA ALMAK, ZARARLANDIRMAK, KENDİ İSTEDİĞİ ŞEKİLDE DAVRANMALARINI SAĞLAMAK AMACIYLA KANUNA AYKIRI EYLEMLERİ ALIŞKANLIK HALİNE GETİRDİĞİNİ GÖSTERMEKTEDİR.
7.1. GENÇ KIZLARIN MÜŞTEKİ HALİNE GETİRİLMESİ ve DOSYANIN MÜŞTEKİLERİNİN GİDERLERİNİN KARŞILANMASI İÇİN FİNANSAL DESTEK SAĞLAMASI
Adnan Oktar Davası dosyasında tüm müşteki kızlar istisnasız baskı altına alınarak ve/veya maddi güvence sunularak zorla şikayetçi yapılmıştır. Dosyadaki yüzlerce delil bu gerçeği ortaya koymaktadır. Kızların müşteki yapılma süreci baştan sona Fırat Develioğlu ve dosyanın diğer husumetli müştekisi Özkan (Mamati) Deniz organizasyonudur. Özkan Mamati, söz konusu dosyanın eski müştekilerinden Zeliha Türkan Akyüzalp’e konuyu anlatmış ve Zeliha Türkan Akyüzalp ise yargılamanın ilerlediği dönemlerde bu bildiklerini mahkeme heyeti ile paylaşmıştır. Zeliha Türkan Akyüzalp’in dilekçesinde konuyla ilgili en önemli bölümlerden biri şudur:
“Özkan: “MÜŞTEKİ KADINLARA FIRAT BAKIYOR DİĞER MÜŞTEKİLERE DE… Sözümüzü dinledikleri sürece isteyene her tür imkan sağlıyor Fırat. ZATEN HEPİMİZE FIRAT BAKIYOR…”
Dosyanın -sözde- müştekilerine bakım işinin de başını Fırat Develioğlu’nun çektiği bir ekip tarafından üstlenildiği bizzat bu maddi desteği alan kişiler tarafından da ifade edilmiştir. Basında sıkça ismi geçen dosyanın müştekilerinden ve güya “evlatlarını örgütün aldığı acılı baba” rolünü üstlenen ELVAN KOÇAK, kendisi gibi müşteki olanların bakımının üstlenildiğini 02.07.2024 tarihinde Kanal D’deki “Neler Oluyor Hayatta” programında programda şöyle ifade etmektedir:
Eşimden ayrılınca iş yerlerini de ayırdık. Yıkım oldu. Bu yıkımın üzerine çocuklar da gelince tabii ki çok zorlandık. Zorlanmaya da devam ediyoruz. TÜRKİYE'DEKİ BÜTÜN MASRAFLARIMIZI, AVUKAT MASRAFLARINI, DAVANIN MASRAFLARINI ÜSTLENEN BİRKAÇ KİŞİ VAR SAĞ OLSUNLAR…
7.2. ŞÜPHELİ FIRAT DEVELİOĞLU’NUN MÜVEKKİL ADNAN OKTAR’A KUMPAS KURULABİLMESİ İÇİN ZENGİNLEŞMEYE ÇALIŞMASI, ŞÜPHELİ BİR ŞEKİLDE BUNU BAŞARMASI VE SONRASINDA SOSYAL ÇEVRESİNİ VE MADDİ İMKANLARINI BU KUMPAS İÇİN KULLANMASI
Fırat Develioğlu Mahkemede ve emniyette verdiği ifadelerinde ve basına yaptığı açıklamalarında müvekkil Adnan Oktar aleyhine kumpası hayata geçirebilmek için önce güç ve para elde etmek için yıllarca çabalayıp sabır gösterdiğini diğer bir deyişle ilmek ilmek kumpasın finans ayağını inşa ettiğini söylemektedir:
"Adnan Oktar'dan ayrılmaya karar verdiğim saniyede, ÇOK İYİ BİR HUKUK BÜROM OLMASI LAZIM, ÇOK İYİ BİR ELİMDE PARA OLMASI LAZIM." (İstanbul 30 Ağır Ceza Mahkemesi İfadesi)
"… YURT DIŞINDA YAŞAYARAK İŞTE İMKANLARIMIZI ADNAN OKTAR'LA SAVAŞACAK HALE GETİRDİM KENDİ İMKANLARIMI. 2018 yılında daha önce de işte 2-3 arkadaş ayrılmış, onlar da dediler 'ABİ BİRLİKTE GÜÇ BİRLİĞİ YAPALIM …' BEN BÖYLE BİR ŞEYİ 17-18 YILDIR O TARİHE KADAR BİR HAZIRLIK YAPMIŞTIM… Bu işin müştekisiyiz ve bu işin peşini bırakmayacağız." (11.02.2024, YouTube, Özlem Gürses-Fırat Develioğlu)
Öncesinde yaklaşık 15 yıl boyunca kendi ifadesiyle Adnan Oktar'ın yanında 2. adam olduğunu iddia eden, hiçbir ciddi mesleki ya da ticari tecrübesi olmayan Fırat Develioğlu’nun Türkiye’den Kazakistan’a gitmiş sıradan bir vatandaş olarak SIFIRDAN KENDİ KENDİNE İMKAN GELİŞTİREMEYECEĞİ AÇIKTIR. 1999’da Adnan Oktar grubuna yönelik operasyonu takiben müvekkil Adnan Oktar ile birlikte tutuklanan ve örgütün ikinci adamı olarak lanse edilen bir kişinin, müvekkil ve arkadaşlarının yanından uzaklaştırıldıktan sonra bazı derin odaklar tarafından son derece kullanışlı bir malzeme olabileceğini tahmin etmek zor değildir.
Nitekim Fırat Develioğlu, gerek Mali Şube’de verdiği ifadesinde gerekse mahkemede verdiği ifadesinde 2000 yılında Kazakistan’a gittiğini anlatmaktadır. 05.08.2020 tarihli mahkeme ifadesinde söylediğine göre, cebinde 1 kuruş dahi parası olmadan yabancı bir ülkeye gitmiştir:
Yine aynı ifadesinde, 2002 yılına gelindiğinde henüz bir işe girip eleman olarak bile çalışmaya başlamadığını beyan etmektedir. Ancak bu sırada Fırat Develioğlu, çok özel kişilerle bağlantılar kurmakta ve ilişkiler ağını geliştirmektedir. Nitekim çok kısa süre içinde şaşırtıcı ve hayatın doğal akışına aykırı bir yükseliş yaşayacaktır.
İstanbul 24. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki 2021/528 Esas sayılı dosya kapsamında 03.01.2022 tarihinde yapılan emniyet araştırmasında ise, Fırat Develioğlu’nun mal varlığı (ki yabancı bir ülkede olduğu için ancak beyana dayalı yüzeysel bir araştırma yapılmıştır) şu şekilde tanımlanmaktadır:
“20 MİLYON TL DEĞERİNDE KAZAKİSTAN’DA FABRİKA VE İŞ MERKEZİNİN BULUNDUĞU, 15 MİLYON TL DEĞERİNDE KAZAKİSTAN’DA VİLLASININ OLDUĞU…”
9) ŞÜPHELİ FIRAT DEVELİOĞLU’NUN YARGI ÜZERİNDE İLLEGAL BİR ETKİSİ VE GÜCÜ OLDUĞUNU ÖNE SÜRMESİ, BU KONUDAKİ AÇIKLAMALARI
Fırat Develioğlu defalarca farklı olaylar ve vakalarda yargı üzerinde illegal bir etkisi olduğunu, kamu personeli üzerinde baskı kurabildiğini iddia etmiştir. Yukarıda Merkez Hakem Kurulu Başkanı konusundaki açıklamaları bunun bir örneğidir. Bir başka çarpıcı örnek de müvekkil Adnan Oktar Davası hakkında yaptığı açıklamalardır. Kanaatimizce şahsın bu açıklamaları kendisine korkutucu bir güç oluşturabilmek ve bu illegal güç aracılığıyla insanlar üzerinde kendi menfaatleri doğrultusunda baskı kurabilmektir. Aynı amaçla kendisini Sayın Cumhurbaşkanı’na yakın bir insan gibi gösterdiği de bilinmektedir.
FIRAT DEVEVLİOĞLU’NUN SAYIN CUMHURBAŞKANI İLE ÇEKTİRDİĞİ FOTOĞRAFLARI KULLANARAK KAMU PERSONELİ ÜZERİNDE ETKİ OLUŞTURMAYA ÇALIŞMASI:
Fırat Develioğlu kendini Sayın Cumhurbaşkanı’na yakın gösterebilmek için çeşitli etkinliklerde kendisiyle aynı fotoğraf karesine girmek için çaba göstermiş, çektirdiği birkaç fotoğrafı da algı oluşturabilmek için kullanmıştır. Ancak FIRAT DEVELİOĞLU’NUN KENDİSİNİ SAYIN CUMHURBAŞKANI’NA YAKINMIŞ GİBİ GÖSTERMEK İSTEDİĞİ FOTOĞRAFLARIN TARİHLERİ DE ESKİDİR. Sayın Cumhurbaşkanımız ise bu kişilerin gerçek yüzünü gördükten sonra BİR DAHA ASLA KENDİSİNE YAKLAŞMALARINA VE YAKINLAŞMALARINA İZİN VERMEMİŞTİR. BİR ZAMANLAR BİR ŞEKİLDE SAYIN CUMHURBAŞKANI İLE FOTOĞRAF ÇEKTİRME İMKANI YAKALAMIŞTIR, YILLARDIR DA BU FOTOĞRALARI KULLANMAKTADIR.
(üstte) Fırat Develioğlu’nun bir kısım adli ve idari memurları etki altına almak için kullandığı fotoğraflardan bazı örnekler.
Şunu da hatırlatmak gerekir ki, BASINDA ÇIKAN HABERLERDEN DE GÖRÜLDÜĞÜ ÜZERE, ZAMAN ZAMAN BAZI KİŞİLER YARGI MENSUPLARINI ARAYARAK, “CUMHURBAŞKANI BÖYLE İSTEDİ”, “BAKAN RİCA ETTİ” GİBİ ÇEŞİTLİ TALEPLER İLETMEKTEDİR. BU TALEPLERİN İLETİLDİĞİNDEN NE BAKANIN NE CUMHURBAŞKANININ HABERİ DAHİ OLMAMAKTADIR.
Adnan Oktar Davası dosyasında da Şüpheli Fırat Develioğlu ve Özkan Mamati (Deniz)’in benzer bir çaba içinde olduğu bilinmektedir. Bu kişilerin bazı makamları arayarak ya da görüşmeler yaparak “Cumurbaşkanı böyle istiyor” telkinlerinde bulunmaları hiçbri kamu personelini yanıltmamalıdır. Sayın Cumhurbaşkanı’nın konudan haberi dahi yoktur. Zira, bilindiği üzere 2018’DEN BU YANA TÜM TÜRKİYE MÜVEKKİL HAKKINDAKİ İFTİRALARI VE KARALAMALARI KONUŞURKEN, SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ 7 YILDIR MÜVEKKİL VE ARKADAŞLARI ALEYHİNDE TEK BİR CÜMLE DAHİ KURMAMIŞTIR.
ÖZKAN MAMATİ (DENİZ) 10 Ocak 2023 tarihinde Kanal D televizyonunda Hakan Ural tarafından sunulan Neler Oluyor Hayatta isimli programa katılmıştır. Burada Sayın Cumhurbaşkanımıza iftira niteliğinde bir konuşma yapmış, Adnan Oktar ve arkadaşlarının normal şartlarda beraat edeceğini ama güya Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesiyle hapiste tutulduklarını ima etmiş, “bugün Cumhurbaşkanımız olmasın çıkarlar” şeklinde konuşmuştur.
VTR: Programda dikkat çeken bir detay daha vardı. MAMATİ, “CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN OLMASAYDI ÖRGÜT BÖYLESİ AĞIR BİR CEZAYA ÇARPTIRILMAZDI” İFADELERİNİ KULLANDI.
HAKAN URAL: ... Bir de şu laf ettiniz çok kıymetli; dediniz ki BUGÜN CUMHURBAŞKANIMIZ OLMASIN BUNLAR ÇIKAR dediniz.
ÖZKAN MAMATİ: ÇOK GÜÇLÜ İRADE KULLANIYOR. ALLAH CUMHURBAŞKANIMIZDAN RAZI OLSUN…. CUMHURBAŞKANIMIZIN POLİTİK DURUŞU VAR bu örgütlere. O AŞAĞIYA SİRAYET EDİYOR.
HAKAN URAL: İnanılmaz. Bakın tekrar ediyorum; Özkan Bey dedi ki ‘bugün Cumhurbaşkanımız olmasın çıkarlar.’ … Ben gazeteci değilim ama yani bir bilincimiz var da yani. Onlarca manşet verdi. EN ÖNEMLİLERİNDEN BİR TANESİ DE DEDİ Kİ: “CUMHURBAŞKANIMIZIN İRADESİ OLMASA BUGÜN-YARIN ÇIKARLAR” DEDİ. Bak bunu manşet yap.
ŞÜPHELİ FIRAT DEVELİOĞLU’NUN YARGI VE BAZI KAMU PERSONELİ ÜZERİNDE BASKI KURDUĞU İDDİASINA DAİR ÇEŞİTLİ BEYANLARI:
Bunlardan birincisi;
MÜVEKKİL ADNAN OKTAR’IN ERZURUM’DAN VAN’A SEVK EDİLMESİNİ KENDİLERİNİN ORGANİZE ETTİKLERİNİ İDDİA EDERKEN, VAN’DAKİ DEVLET ERKANINI, CEZAEVİ SAVCISI VE CEZAEVİ MÜDÜRÜNÜ DE “BİLGİLENDİRDİKLERİNİ” SÖYLEMEKTEDİR. Kendilerini bir ilin üst düzey mülki erkanını bilgilendirecek konumda gören ve DEVLETİN VALİSİNDEN, SAVCISINDAN BAHSEDERKEN “UYANIK OLACAKLARINI DÜŞÜNÜYORUM” DİYEREK ABA ALTINDAN SOPA GÖSTEREN ÜSLUP KULLANMASI DA dikkat çekicidir:
FIRAT DEVELİOĞLU: … Dolayısıyla bunu Erzurum'da biraz işte şey yaptık gerekli müracaatları yaptık, orada Erzurum'da gerekli şekilde zapt edilememiş olduğunu şey yaptık veyahut ilk başta böyle başlasa da daha sonra kanunları ve kuralları gevşettiğini, kendine bir hareketi alanı açmış olduğunu tespit ettik. Bunun üzerine devletimize müracaat ettik yerine değiştirdiler. VAN'DA, VAN VALİSİ İŞTE VAN'IN İLGİLİ CEZAEVİ SAVCISI, CEZAEVİ MÜDÜRÜ BUNLARIN UYANIK OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM. Adnan Oktar'ın bu kanunu kullanma oyunlarına gelmesinler. (Bahar Feyzan-Fırat Develioğlu, 29.02.2024 https://www.youtube.com/watch?v=gyDuxN4Az9E)
FIRAT DEVELİOĞLU: "Hapishanede izole edilmesi gerekir. Yani böyle bildiğimiz yani bunu normal bir insan sayıp da bunu, bu da bir insan, buna da BİZ DEMOKRATİK HAKLARI VERELİM FALAN DEDİĞİNİZ ZAMAN bunun tarzı farklı… BUNLARIN ÖZGÜRLÜKLERİNİN KISITLANMASI GEREKİR. …Adnan Oktar da cezaevinde iyi yaşıyor. Ama tabii ki hiçbir boşluk bırakmamaya çalışıyoruz biz bu davanın müştekileri olarak." (13.02.2024, KRT TV, Seçil Özer-Fırat Develioğlu)
FIRAT DEVELİOĞLU bir başka konuşmasında ise savcılarla, hakimlerle birebir görüşerek onları etki altına almak için çaba gösterdiklerini, özel çalışmalar yaptıklarını, müvekkile cezaevinde bulunan herkese verilen gereken yasal haklarının tanınmaması gerektiğini, hatta müvekkil Adnan Oktar’a nasıl davranılması gerektiğini, “buna bunu yapma” diyerek güya kendilerinin belirlediğini, sözlerinin dinlenmemesi durumunda ise “buna bunu yaparsan şunlara sebebiyet verirsin” diyerek üstü kapalı şekilde tehdit etmek suretiyle yargı mensuplarını baskı altına aldıklarını şöyle itiraf etmiştir:
FIRAT DEVELİOĞLU: …İşte HER SAVCIYA HAKİME YENİDEN ATANDIYSA YENİDEN AYNI DURUMU ANLATMAK ZORUNDA KALIYORUZ… BUNA (ADNAN OKTAR’A) BUNU YAPMA. BUNA BUNU YAPARSAN ŞUNLARA SEBEBİYET VERİRSİN DİYE… hiçbir boşluk bırakmamaya çalışıyoruz biz bu davanın müştekileri olarak. (https://www.youtube.com/watch?v=gyDuxN4Az9E; KRT TV, Seçil Özer ile Başka Bir Gün, 13.02.2024, TV Sun)
SONUÇ OLARAK;
Yukarıda detaylarıyla izah ettiğimiz üzere şüpheli Fırat Develioğlu husumet duyduğu kişilere karşı kumpas dosyaları organize eden, bu yöndeki eylemlerini -MHK Başkanı Lale Orta olayında olduğu gibi- açıkça anlatmaktan dahi çekinmeyen, katıldığı TV programlarında ve sosyal medya hesabında bu eylemleriyle övünerek halka kendi korkutucu gücünün bir nevi reklamını yapan, bu garip cesaretinin de kanuna aykırı işlemlerle güç elde etmeye ve bu güçle insanlar üzerinde baskı kurmaya alışmaktan kaynaklandığı izlenimi veren bir kişidir. Bu tutum ve alışkanları çokça insanı mağdur etmektedir. Son mağdurlarından biri de İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü başkanı Göksel Gümüşdağ ve ailesi olmuştur.
Göksel Gümüşdağ’ı ve ailesini açıkça milyonların gözü önünde “içinden geçmek”, “bayıltmak” gibi şiddet içeren ve cinsel saldırı iması olan eylemlerle tehdit etmiştir. Şüpheli Fırat Develioğlu hakkında TCK 106 maddesi gereğince soruşturma açılarak gözaltına alınmış ancak adli denetim şartları uygulanarak salıverilmesine karar verilmiştir. Ancak yukarıda detaylarıyla izah ettiğimiz üzere şahıs vatandaşlar üzerinde baskı kurmaya yönelik illegal eylemlerini alışkanlık haline getirmiş görünmektedir. Bu durumda adli denetim şartlarının uygulanması toplum huzuru ve düzeni için yeterli bir tedbir olmayacaktır.
Bununla birlikte yukarıda izah edilen hususlar Fırat Develioğlu’nun yargı üzerinde nüfuzu olduğunu iddia etmesi, MHK Başkanı hakkında açılan soruşturmanın kendisinin bu nüfuzunun etkisiyle olduğunu açıklaması, bu yolla MHK Başkanı’nın hür iradesi üzerinde baskı oluşturduğunu itiraf etmesi, insanları cezaevinde tutacak gücü olduğunu söylemesi, müvekkil Adnan Oktar ile ilgili olarak da bazı görüşmeler yaparak müvekkilin kaldığı ildeki kamu görevlileri üzerinde etki oluşturduğunu beyan etmesi gibi sebepler nedeniyle de;
- Fırat Develioğlu’nun HTS kayıtlarının incelenerek iletişimde olduğu yargı ve emniyet personelinin tespit edilmesi,
- Bu personelle iletişimi neticesinde Fırat Develioğlu menfaatine vatandaşlar aleyhine gelişmeler olup olmadığının araştırılması,
- Fırat Develioğlu’nun Sayın Cumhurbaşkanımız ve bazı devlet erkanı ile çektirdiği fotoğrafları, emniyet, yargı gibi kurumlardaki resmi görevliler üzerinde herhangi bir baskı unsuru olarak kullanıp kullanmadığının araştırılması,
- Uğur Dündar’ın haberinde bahsedilen Türk Devlet Bankası’nın Kazakistan şubesinin dolandırılarak zarara uğratılıp uğratılmadığının, Fırat Develioğlu’nun şaibeli bir zenginleşme durumunun mevcut olup olmadığının tespit edilmesi tespit edilmesi önem taşımaktadır.
Gereğinin yapılmasını saygılarımızla arz ederiz. 21.02.2025