MEDYANIN YENİ ALGI OYUNU
BENZERLİK UYDURMA ÇARESİZLİĞİ
Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarının yargılanmakta oldukları davanın, büyük ve kapsamlı bir kumpasın ürünü olduğu bugün artık kamuoyunca bilinmektedir. Dava dosyasında tek bir suç, suçlu, suç unsuru ya da somut suç delili olmamasına rağmen, mahkumiyet vermek amacıyla ÖZEL SEÇİLEN taraflı bir mahkeme heyetinin yürüttüğü TARAFLI ve HUKUKA AYKIRI YARGILAMA neticesinde, Adnan Bey ve arkadaşları aleyhinde 10 binlerce yıllık haksız ve hukuksuz mahkumiyet kararlarının verilmiş olduğu da kamuoyunun bilgisi dahilindedir.
Bu sebeple kamuoyunun genel beklentisi, hukuka aykırı bu mahkumiyet kararlarının YARGITAY AŞAMASINDA MUTLAK SURETTE BOZULACAĞI ve ADALETİN ER YA DA GEÇ TECELLİ EDECEĞİ yönündedir.
Bu durum Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarına yönelik ideolojik husumet besleyen ve bu kumpas davasının oluşmasında büyük rol oynayan bir kısım medyayı oldukça rahatsız etmektedir. Bu sebeple hem kamuoyunda aleyhte bir algı oluşturabilmek hem de YARGITAY ÜZERİNDE BASKI KURARAK -büyük emek harcadıkları- KUMPAS DAVASININ BOZULMASINA ENGEL OLABİLMEK AMACIYLA yeni yol ve yöntem arayışlarına girişmektedirler. İçine düştükleri bu çaresizliğin kendileri sürüklediği son yöntem ise, ZORAKİ BİR BENZERLİK UYDURMA ÇABASIDIR.
Son dönemde basında sıkça karşılaştığımız “Adnan Oktar’ın İsveç Şubesi”, “Adnan Oktar’ın Fransa Şubesi” ya da “Markus Wolf… Adnan Oktar’la ne ilgisi var” tarzındaki merak uyandırıcı haber başlıkları, vatandaşlarımızı yanıltıp aldatmak ve kamuoyunda aleyhte algı oluşturmak amacıyla özel olarak kurgulanmış haberlerdir.
Bu haberlerde genel olarak, dini bazı söylemleri de olan Yoga Grusu tiplemelerden ya da sapkın kült yapılanmalardan bahsedilmekte; bunların kullandığı iddia edilen yol ve yöntemlerin “güya camiamızla benzeştiği” şeklinde çirkin ve düzeysiz imalara yer verilmektedir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, böyle bir benzetme akıl, mantık ve zekayla hiçbir yönden bağdaşmayan, ART NİYETLİ ve ALGI OLUŞTURMA AMAÇLI özel bir çalışmanın ürünüdür. Zira, Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarının ne Müslüman kimlikleri ve inançları ne ahlaki yapıları ve manevi değerleri ne de yaşam biçimleri bahsi geçen haberlerde konu edilen kimselerle hiçbir benzerlik göstermemektedir.
Ancak bu tip haberleri hazırlayanların akılsızlıkları sebebiyle göremedikleri ve aleyhte algı oluşturmaya çalışırken KENDİLERİNİ AÇMAZA DÜŞÜRDÜKLERİ çok önemli bir konu daha bulunmaktadır.
Benzerlik uydurmaya çalıştıkları Yoga Grusu tiplemelerle sapkın kült yapılara düzenlenen operasyonlarda, İÇLER ACISI KOŞULLARDA ZORLA TUTULAN, CİNSEL SALDIRI MAĞDURU ÇOK SAYIDA KADINA ve SUÇ UNSURUNA RASTLANMIŞ OLMASIDIR.
Oysa Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarına kurulan KUMPASIN EN BÜYÜK AÇMAZLARINDAN BİRİ;
200’ün üzerindeki ev ve işyeri adresine yüzlerce polis memurunun katılımıyla, eş zamanlı ve ansızın, bir gece yarısı gerçekleştirilen operasyonda, ZORLA TUTULUP ALIKONULAN veya İSTİSMARA UĞRAMIŞ HİÇBİR KIZ YA DA KADINA RASTLANMAMASIDIR.
Ayrıca, operasyon kapsamında evlerin altı üstüne getirilip duvarlarının yıkılmasına, bahçelerine iş makinaları ile girilip kazılmadık yer bırakılmamasına rağmen, TEK BİR ŞANTAJ KASEDİNE ya da KAYNAĞI BELİRSİZ BİR PARAYA veya GİZLİ SAKLI HERHANGİ BİR SUÇ YA DA SUÇ UNSURUNA DA RASTLANMAMIŞTIR.
Dolayısıyla bir kısım medyanın aleyhte algı oluşturmak ve Yargıyı etkilemek amacıyla sürdürdüğü bu “nafile benzerlik uydurma çabası” aslında, Adnan Oktar ve arkadaşlarının KAPSAMLI BİR KUMPASIN MAĞDURU OLDUKLARINI ve hukuka alenen aykırı yürütülen taraflı bir yargılama neticesinde, SUÇSUZ OLMALARINA RAĞMEN on binlerce yıllık haksız mahkumiyet kararlarına maruz bırakıldıklarını göstermektedir.
Bu sebeple yargı üzerindeki ağır baskıların ortadan kalkacağı yakın bir gelecekte Adnan Oktar ve arkadaşları, haklarındaki tüm itham ve iftiralardan Allah’ın izniyle aklanacak ve beraat edeceklerdir.
Kamuoyunun bilgilerine saygılarımızla sunarız.