Mart 17, 2024
YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ’NE
Sunulmak Üzere
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. CEZA DAİRESİ’NE
Dosya No: 2024/365 E.
Sunan: Adnan Oktar
Müdafi: Av. Mert Zorlu
Konu: Müvekkil Adnan Oktar’ın, ALLAH’IN VARLIĞINA DAİR DELİLLERİ açıkladığı, bilimsel verilerden oluşan dilekçelerimizin EVRENİN YARATILIŞI ile ilgili kısmını Sayın Dairenize sunumudur.
AÇIKLAMALAR
Aşağıdaki açıklamalarda, EVRENİN YARATILIŞINDAKİ ALLAH’IN VARLIĞININ DELİLLERİ hakkında müvekkil Adnan Oktar'ın anlatımlarına ve onu destekleyen bilimsel çalışmalara örnekler verilmektedir. Müvekkilin bu konudaki görüşlerini aşağıda takdirinize sunuyoruz.
ALLAH’IN VARLIĞININ DELİLLERİ
Allah’ın varlığının delilleri her yerdedir. İnsanın sadece kendi bedeni bile ciltler dolusu ansiklopediye sığmayacak kadar çok yaratılış delili ile doludur. Vicdan kullanarak sadece birkaç dakika düşünmek dahi, Allah'ın varlığını anlamak için yeterlidir. Var olan düzen Allah tarafından korunmakta ve O'nun tarafından devam ettirilmektedir.
Aslında insanların çoğu Allah’ın varlığını kavrayacak mantığa sahiptir. Örneğin, hoşuna giden bir kitabı okuyan kişi bu kitabın yazarını merak eder. Benzer şekilde güzel bir manzara resmine bakan kişi de onun bir sanatçı tarafından yapıldığından şüphe duymaz. Ne kitabın, ne de resmin tesadüfen ortaya çıktığını düşünmez.
Sayısız sanat eserini bir yana bırakalım, deniz kenarında kumdan kaleler gören bir kişi de bu kalelerin rüzgâr ve dalgaların etkisiyle kendiliğinden oluştuğunu düşünmez. Küçük ya da büyük, düzen olan her yerde, mutlaka bu düzenin bir kurucusunun ve koruyucusunun olması gerektiğini bilir.
İşte buradan hareketle insan, kendi bedenine ve kendisi için yaratılmış kainata yakından bakmalıdır. İnsan bedeninden başlayıp olağanüstü büyüklükteki evrenin en uç noktalarına kadar bilinen kusursuz dengenin ve mucizevi sistemlerin bir Sahibi vardır. O, her şeyi kapsar; her şeyin hakimidir. Tüm evrenden önce var olan, tüm evreni yoktan Yaratan, her şeyin Kendisinde varlık bulduğu, Kendi varlığı ezeli ve ebedi olan Yüce Yaratıcımız Allah’tır.
Gözünü çevirdiği her yerde sayısız mucizeler ve kusursuz bir denge ile karşılaşan kişinin, tüm bunların Sahibi olan Allah’ın varlığını göz ardı etmesi mümkün değildir. O’nun varlığını anlamak için uzun bir araştırmaya gerek yoktur. Öyle ki, insan doğduğu andan itibaren tek bir odada bile yaşasa, sadece o odada var olan sayısız delil, Allah'ın varlığını kavramak için yeterlidir.
EVRENİN YARATILIŞINDA ALLAH’IN VARLIĞININ DELİLLERİ
- Evren sonsuz yoğunluk, sıfır hacimdeki bir noktanın patlaması ile YOKTAN YARATILMIŞTIR.
Evrenin "yok" iken "var" hale geldiği, Kuran'da şöyle haber verilir. Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırız:
(Allah) gökleri ve yeri bir örnek edinmeksizin yaratandır... (Enam Suresi, 101)
- Evren artan bir hızla GENİŞLEMEKTEDİR.
Bu gerçek, Kuran'da şöyle bildirilir. Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırız:
Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz Biz, (onu) genişleticiyiz. (Zariyat Suresi, 47)
- Büyük patlama, her yönüyle insanı düşündüren, tesadüflerle izah edilemeyecek ince hesaplar ve detaylarla doludur.
- Patlamanın “0” anında madde ve zamanYOKTUR.
- Patlamanın öncesinde bildiğimiz fizik kurallarının hiçbiriGEÇERLİ DEĞİLDİR.
- Fizikte her şey 10-43 saniye sonrasından itibaren hesaplanabilir ve ancak bu andan sonra enerji ve zaman TARİF EDİLEBİLİR.
- İnsan aklının kavrayamayacağı bu zaman diliminde evrenin sıcaklık değeri 1032 (100.000.000.000.000.000.-000.000.000.000.000) K’dir.
- 10-43 saniyelik bu dönemden bir aşama ileri gidip saniyenin 1037 olduğu zamana, yani saniyenin katrilyon kere katrilyonda biri kadar ileri gelindiğinde sıcaklık yine olağanüstü yüksek, 1029 (100.000.000.-000.000.000.000.000.000.000) K değerindedir.
- Bir saniyenin yüzde birine yani 102 saniyelik döneme gelindiğinde sıcaklık 100 milyar derecedir.
- Yokluğun ardından patlama gerçekleşeli daha 1 saniye bile geçmeden, boşluktaki titreşimler olan elektron ve anti-elektron yoktan yaratılmıştır.
- Bu andan sonra oluşacak her titreşimin hangi anda ortaya çıkacağı çok önemlidir. Çünkü şu andaki fizik kurallarının ortaya çıkması için her titreşimin özel bir anda ortaya çıkması zorunludur.
- Patlamaların karmaşa ve düzensizlik yaratması beklenirken, Büyük Patlamanın ardından mükemmel bir düzen ve "fizik kuralları" olarak adlandırdığımız, evrenin kanunları ortaya çıkmıştır.
- 10-1. saniyede sıcaklık 30 milyar derecedir. Patlamadan sonra daha 1 saniye geçmeden atomları oluşturan titreşimler tamamen oluşmuştur.
- Patlamadan sonraki 1. saniyede mevcut kütlenin yoğunluk değeri, litre başına 8 milyar kilogramdır. Everest tepesi bu yoğunluğa sahip olsaydı, kazanacağı çekim kuvveti ile dünyamızı bir anda yutabilirdi.
- Patlama sonrasındaki 14. saniyede sıcaklık 3 milyar derecedir ve evren çok müthiş bir hızla genişlemeye devam etmektedir.
- Büyük patlamanın ardından son derece bilinçli, kontrollü bir ilerleme ile maddenin yapıtaşları oluşmaya başlar. Kendileri de boşluk olan bu titreşimlerin maddenin görüntüsünü oluşturmak için gerekli hassas dengeleri ve gücü kendi kendilerine elde etmeleri kesinlikle mümkün değildir.
- Patlama sonrası 3 dakika 2. saniyede evrenin sıcaklığı, güneşin merkez sıcaklığının 60 kat olan, 1 milyar dereceye düşmüştür.
- Bu dönemde boşluktaki titreşimlerin yine boş olan atomları oluştururken ki sıraları, sayıları hayati bir öneme sahiptir. Öyle ki, herhangi bir titreşim sayısındaki en ufak bir farklılık, bunların belirlediği enerji düzeyini bozacak ve enerjinin madde olarak algılanmasını değiştirecektir.
- Evrende ilk birkaç dakikada eşit sayıda parçacık ve karşıt parçacık oluşmuş olsaydı, sıcaklık 1.000.000.000 derecenin altına düştüğünde, bunların tümü yok olur ve ışınım dışında hiçbir şey kalmazdı.
- Şimdiki evrenin maddesini algılanır kılmak üzere boşluktaki titreşimlerin sayısı, yük değeri çok hassas şekilde yaratılmıştır.
- Patlamadan sonraki 34 dakika 40. saniyede sıcaklık 300 milyon derecelerdedir. Patlamanın hızının nispeten yavaşlamasıyla birlikte neredeyse içi boş titreşimler, birbirlerinin etkisine girmeye başlarlar. Temel kuvvetlerin etkisi oluşmuştur.
- Evrenin içerdiği bütün muazzam sistemler, atomlar, moleküller, gezegenler, güneşler, güneş sistemleri, galaksiler, kuasarlar, vs. muhteşem bir plan, ölçü ve denge içinde sırayla meydana gelmişlerdir.
- Eğer Büyük Patlamadan bir saniye sonra genişleme oranı, 100.000 milyon kere milyonda bir değeri kadar az olsaydı, evren genişlemeyi bırakıp kendi içine çökerdi, ancak bu gerçekleşmemiştir.
- Evrendeki bütün düzenin ve sistemlerin varlığında etkili olan 4 hayati kuvvet olan, Büyük Nükleer Kuvvet, Küçük Nükleer Kuvvet, Elektromanyetik kuvvet ve YerçekimiKuvveti, Büyük Patlamadan sonra özel olarak belirlenmiş zamanlarda ortaya çıkmıştır. Hepsi birbirinden farklı şiddete ve etki alanına sahiptir.
- Boşluktan oluşan atomun içinde fizik kurallarının tanımlayabildiği en şiddetli kuvvet olan "güçlü nükleer kuvvet" bulunur. Atomun içine gizlenmiş olan bu kuvvet serbest kaldığında ATOM BOMBASI etkisi oluşturur.
- Atomların içindeki titreşimlerin dengede kalmasını ve atomun içindeki o muazzam güçlü kuvveti açığa çıkarmadan, doğadaki elementlerin oluşmasını sağlayan ise “zayıf nükleer kuvvettir”.
- Benzer yüklerin birbirini itmesini, zıt yüklerin birbirini çekmesini sağlayan ise “elektromanyetik kuvvettir”. Bu kuvvet o kadar hassas bir dengededir ki, biraz güçlü olsa atomun içine çökmesine, biraz zayıf olsa dağılıp yok olmasına neden olur. Her iki durumda da madde algımızdan çıkacaktır.
- “Yerçekimi kuvveti” ise bizim maddeleri algıladığımız şekliyle, cisimlerin ağırlığına göre değişmektedir. Güneşin, gezegenlerin, Dünyanın evrendeki dev galaksilerin dengede olmasını sağlayan bu kuvvettin etkisidir.
- Güçlü nükleer kuvvet biraz zayıf olsa evrende hidrojen dışında element olmazdı. Eğer güçlü nükleer kuvvet elektromanyetik kuvvetten biraz bile daha güçlü olsaydı, bu kez evrende hiç hidrojen atomu olmayacaktı. Sonucunda da hayat olmayacaktı.
- Ortada üstün bir "yaratılış" ve bu yaratılışın her anında eşsiz bir kontrol vardır. Evreni düzenleyen, tasarlayan ve kontrol eden, elbette ki her şeyin Yaratıcısı olan Yüce Allah'tır.
Aslında Allah'ın varlığı, tüm gözlerin önüne tüm ihtişamıyla sergilenmiştir. Her bir akıl, her bir ruh bu ihtişamı ve bu yaratılışı anlayacak şekilde yaratılmıştır. Yapılacak tek şey, dikkatleri yaratılıştaki muazzamlığa teksif etmek ve tüm bunları var eden üstün Yaratıcı Allah'ı takdir etmektir. Bir insanın dünyasını da ahiretini de güzelliklerle donatacak olan yegane gerçek budur.
Her şeye güç yetiren, tüm kainatı kabzasında tutan ve dilediğini dilediği gibi yaratmaya kadir olan Yüce Allah'a olan sevgimiz ve asla sarsılmayan bağlılığımız var olduğu sürece, bizler için hangi imtihanlardan geçtiğimizin, nerede olduğumuzun hiçbir önemi yoktur. Bizler için önemli olan, Allah'ın, dostlarını her zaman koruduğu ve her zaman güvenliğe ve güzelliğe eriştirdiğidir. Kararlılığımızın ve rahatlığımızın kaynağı, Allah'a olan bu mutlak güvenimizdir.
SONUÇ
Müvekkil Adnan Oktar’ın EVRENİN YARATILIŞINDAKİALLAH’IN VARLIĞININ DELİLLERİ hakkında görüşlerini ve bu görüşlerini destekleyen güncel bilimsel gerçekleri Sayın Dairenizin takdirine sunuyoruz. Saygılarımızla bilgilerinize arz ederiz.17.03.2024
Adnan Oktar Müdafi,
Av. Mert Zorlu