EMRULLAH ERDİNÇ’İN YALANLARINA YAMA YAPMA ÇABASI ve HAKARET DOLU ÜSLUBUNUN ALTINDA YATAN PSİKOLOJİK GERÇEKLER
Gazeteci Emrullah Erdinç’in son dönemde davet edildiği hemen her programda Sayın Adnan Oktar ve arkadaşları hakkında öne sürdüğü “güya ailelerinden ayrılan 12 çocuk olduğu” ve “güya 5 bin kişiye şantaj yapıldığı” şeklindeki itham ve iddialarının, adeta masalları ya da şehir efsanelerini andıran hayali senaryolardan ibaret olduğunu ve hiçbir delile dayanmadığını daha önce detaylarıyla açıklamıştık.
Emrullah Erdinç’in itham ve iddialarının açık birer yalan ve iftiradan ibaret olduklarını delilleriyle ve detaylarıyla ortaya koyduğumuz açıklamalarımızı aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.
https://adnanoktarguncel.blogspot.com/2023/11/emrullah-erdinc-ve-hakan-urala-cevaplar.html
Yapmış olduğumuz bu detaylı açıklamalarda, Emrullah Erdinç’in itham ve iddialarının alenen yalan olduklarını ispat eden ÇOK SAYIDA AÇMAZ NOKTA OLDUĞUNU da belirtmiştik. Bunlardan sadece birkaçını hatırlatmak gerekirse;
- Güya 5 Bin kişinin şantaj kaseti vardı da, o zaman 200’den fazla adrese, bir gece yarısı eş zamanlı ve ansızın gerçekleştirilen polis baskınlarında, NEDEN TEK BİR ŞANTAJ KASETİ veya ŞANTAJLA ALIKONULAN TEK BİR KADIN, KIZ ya da ÇOCUĞA RASTLANMADI?
- Güya 5 Bin kişiye kasetlerle şantaj yapıldı da, Adnan Oktar ve arkadaşları 5 yılı aşkın süredir cezaevinde olmalarına rağmen, NEDEN DAVA DOSYASINDA “BANA ŞU GÖRÜNTÜLERLE ŞANTAJ YAPTILAR” DİYEREK ŞİKAYETÇİ OLAN TEK BİR KİMSE DAHİ YOKTUR?
- Güya fiziksel ya da psikolojik şiddete maruz kalıp ailelerinden ayrılan, anne babalarını tanımayan 12 çocuk vardı da, o zaman NEDEN BU ÇOCUKLARIN ŞİDDET GÖRDÜĞÜNE İLİŞKİN DAVA DOSYASINDA TEK BİR BİLİMSEL RAPOR DAHİ YOKTUR? (Oysa ister çocuk ister yetişkin olsun bir insanın fiziksel veya psikolojik şiddete maruz kalıp kalmadığı, konunun uzmanı kişiler tarafından yapılacak muayene ve tetkikler sayesinde aradan uzun yıllar geçmiş olsa bile kolayca anlaşılabilmektedir)
ŞEKLİNDEKİ ÇOK SAYIDA AÇMAZ NOKTA, son dönemde katıldığı çeşitli TV ve sosyal medya programlarında Emrullah Erdinç tarafından “KASETLER VAR AMA YURTDIŞINDA” şeklinde YENİ YALANLARLA KAPATILIP YAMANMAYA ÇALIŞILMAKTADIR.
Emrullah Erdinç’in son dönemde katıldığı TV ve Sosyal Medya programlarından bazıları (Aşağıda)
Ancak Emrullah Erdinç’in gerçek dışı itham ve iftiralarındaki AKIL ve MANTIK DIŞI BU AÇMAZLARIN YAMA TUTMAYACAK DERECEDE GENİŞ VE FAZLA OLMASI, kendisini oldukça zor bir duruma sokmakta ve psikolojisini de bozmaktadır. Gazetecilik meslek ilkeleri gereği “tarafsız ve objektif” olması gerekirken nedense konu Sayın Adnan Oktar ve arkadaşları olduğunda tarafsızlığını koruyamamakta; haksız olduğunu kabullenemeyen insanların sıklıkla başvurduğu gibi HAKARET DOLU BİR ÜSLUP KULLANMAKTADIR.
Uzman Psikiyatrist ve Eğitmen Sayın Onur Okan Demirci’nin Hürriyet Gazetesinde yayınlanan “İnsan Neden Hakaret Eder” konulu makalesi, Emrullah Erdinç’in -iddialarını ispatlamak için gereken delil ve bulguları ortaya koymak yerine- NİÇİN ADNAN OKTAR ve ARKADAŞLARINA HAKARET ETME YOLUNA BAŞVURDUĞUNU göstermesi bakımından oldukça açıklayıcıdır.
- SÖYLENEN BİR YALANIN ORTAYA ÇIKMASI ENDİŞESİYLE kişi öfke kontrol sorunu yaşayarak KARŞISINDAKİNE HAKARET ETME YOLU İLE DURUMU GEÇİŞTİRME ve BASKIN HALE GELME ÇABASI içine girebilir.
- KİŞİ HAKSIZ OLDUĞUNU KABULLENEMEDİĞİ DURUMLARDA HAKARET YOLU İLE BU DUYGUSUNU BASTIRMAYA ÇALIŞABİLİR. HAKSIZLIĞI İLE YÜZLEŞECEĞİ KORKUSU İLE DURUMU ÖRTMEYE ÇALIŞARAK HAKARET YOLUNA BAŞVURABİLİR.
- HAKARETE KARŞILIK VERİLEMEYECEĞİNDEN EMİN OLUNAN BİR DURUMDA HAKARETLER EN GÜÇLÜ HALİNİ ALIR. Bir de BU DURUMA SEYİRCİ OLAN BİR İNSAN GRUBU BULUNMASI HALİNDE hakaret şiddeti en üst seviyelere ulaşabilir.
Uzman Psikiyatrist ve Eğitmen Sayın Onur Okan Demirci’nin “insanların niçin hakaret yoluna başvurduklarını” açıkladığı bu bilimsel makalesi, Emrullah Erdinç’in nasıl bir ruh haliyle hareket ettiğini de oldukça güzel açıklamaktadır.
Gerçekten de Emrullah Erdinç;
- Sayın Adnan Oktar ve arkadaşları hakkında uydurduğu yalanların ortaya çıkıyor olmasının getirdiği endişe ve stres sebebiyle üslubuna hakim olamayıp çaresizce hakaret yoluna başvurmakta,
- Adnan Bey ve arkadaşlarının cezaevinde olmaları sebebiyle cevap haklarını kullanma imkanlarının kısıtlanmış olması Emrullah Erdinç’i daha da cesaretlendirmekte,
- Adnan Bey ve arkadaşlarına ideolojik husumet besleyen çevrelerin, çeşitli TV ve sosyal medya programlarına kendisini davet edip mikrofon tutmaları sayesinde izleyici bulmanın da getirdiği heyecanla,
HAKARET ve İFTİRALARININ DOZUNU GÜNDEN GÜNE ARTIRMAKTADIR.
Ancak Emrullah Erdinç’in “gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi bir özelliği olduğunu” ve yeni yeni yalanlara sarılmanın ya da hakaret yoluna başvurmanın kimseye bir faydası olmadığını da unutmaması gerekir.
Kamuoyunun bilgilerine saygılarımızla sunarız.