“Kore’de En Çok İzlenen Adnan Oktar Videosu” Başlıklı Videoda, Türkiye’deki Yargı Ve Adaletin Mükkemmel Olduğu İmajı Oluşturma Çabası Vatandaşlarımıza Haksızlıktır

Bahse konu Youtube hesabında, Adnan Oktar dosyasından ve Yargıtay tarafından kanuna aykırı bir şekilde onanan ceza hükmünden bahsedilerek, güya Adnan Oktar’a ceza verildiği için “Türkiye’de adaletin mükemmel işlediği" ifade edilmiştir. Hesabın sahibi hanımın, Adnan Oktar ve yargılandığı dosya hakkında kulaktan duyma sansasyonel cümleler dışında hiçbir somut bilgisi olmadığı anlaşılmaktadır. Yüzlerce defa müebbet anlamı taşıyan haksız bir cezadan, yani bir insanın hayatından bahsederken tek taraflı basmakalıp değerlendirmeler yerine, konuyu her yönüyle ele almak ve Adnan Oktar’ın savunmalarını okuyarak konunun doğrusunu anlayıp ondan sonra yayın yapmak daha doğru bir tavır olacaktır.

Hesabın sahibi olan kişi daha önce yayınlamış olduğu Adnan Oktar videosunun Kore’de 400 bin kişi tarafından izlendiğini anlatırken ekranda Koreliler tarafından söylendiği iddia edilen “8 bin yıl mı, Türkiye gerçekten mükemmel bir ülke olmalı”, “Türkiye’de Adalet yaşıyor”, “Keşke bizim ülkemizde de böyle çığır açan hakimler olsa”, “Türkiye’de paranın kölesi olmuş savcılar yok demek ki” gibi yorumlara yer verilmiştir. Türkiye hakkında internetten bir defa bile bir iki satır okumuş hiçbir Korelinin böyle bir yorum yapması mümkün değildir.




Bu sebeple Türkiye gerçeklerinden tümüyle habersiz ve kopuk olarak hazırlanmış söz konusu yayın, kamuoyunu yönlendirmek için yapılmış bir algı çalışması olduğu şüphesini uyandırmaktadır. Zira, Türkiye hakkında gerek ülke içinde gerek yurt dışında düşünceniz nedir diye sorulduğunda ilk dile getirilen konulardan biri adaletsizliğin yaygınlaşmış olduğudur. Hemen her gün basında adalete güvenin sarsılmasına neden olan olaylar gündeme gelmekte, bu gündem tüm dünya basınına da yansımaktadır.

  • Daha geçtiğimiz günlerde uyuşturucu baronu olduğu iddia edilen bir kişini tahliyesi için yargılamayı yapan heyetin 720 bin dolar aldığı iddiası,
  • Yine yakın zaman önce Bakırköy Adliyesinde yargılanan bir bilirkişinin rüşvet verdiğini iddia ettiği hakim ve savcıların listesini Mahkemeye sunması,
  • İstanbul Anadolu Adliyesinin Başsavcı Vekilinin bizzat şahit olduğunu söylediği rüşvet karşılığı hukuk dışı faaliyetler yapan hakim ve savcılar hakkında HSK’ya başvuru yapması,
  • Bu başvurusunda 17 sayfalık bir tutanak boyunca “rüşvet, iş takibi, aracılık ve usulsüzlük” yaptıklarını iddia ettiği hakim ve savcıların listesini vermesi gibi kamuoyu tarafından çokça konuşulan büyük olayların yanı sıra, hemen her gün ‘yargı bağımsızlığından’ bahsetmenin artık neredeyse imkansız olduğunu gösteren küçük büyük örnekler basına yansımaktadır.

Türkiye'nin etkin kamuoyu araştırma şirketlerinden biri olan Panorama'nın Temmuz 2024 tarihli bir anketinde Türk halkının mağdur olduğu en büyük 5 sorundan 3.sünün ülkedeki ADALETSİZLİK olduğu saptanmıştır.

Bugün Türkiye’de başta siyasetçiler olmak üzere hemen her kesimden insan Yargıya ve Adalete güvenin sarsılmış olduğunu söylemektedir. Hatta öyle ki Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk dahi, “Türkiye’de bugün verilen kararların yüzde 99’u geçersizdir çünkü mahkeme Yargıcı değişmez, dünyanın hiçbir yerinde değişmez. Bu nedenle Yedek Yargıç Kurulu getirilmiştir. Yasa dün de vardı bugün de var ama hiç Yedek Yargıç Kurulu’nun işlediğini gördünüz mü? Ben bile hak arama özgürlüğünü kullanamıyorum. Diyorum ki ‘Bunu şöyle yapsak da mahkemeye başvursak’ mahkemenin ne karar vereceğini bilmiyorum ne zaman karar vereceğini hiç bilmiyorum.” diyerek Türkiye’deki adalet sisteminin mevcut durumunu dile getirmiştir.

 Dahası Türkiye hakkında hazırlanan çok sayıda uluslararası rapor da Türkiye’de Adaletin ne halde olduğunu gözler önüne sermektedir. Örneğin Uluslararası Demokrasi ve Seçim Yardımı Enstitüsü’nün 2023 yılı raporuna göre TÜRKİYE, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ KATEGORİSİNDE 173 ÜLKE ARASINDA 148. SIRADA YER ALMAKTADIR. Avrupa’da ise Rusya’nın gerisinde bulunmaktadır.[1]


Yapılan anketler de Türkiye’de yargının içinde bulunduğu durumun gittikçe kötüleştiğini ve vatandaşların adalet sistemine güvenlerini yitirdiklerini göstermektedir. 2022’de ‘’Türkiye’deki adalet sistemine güveniyor musunuz?’’ sorusuna ‘’Güveniyorum’’ diyenlerin oranı %31, ‘’Güvenmiyorum’’ diyenlerin oranı ise %69’ken[2]2024 yılında Asal Araştırma şirketinin yayınladığı ankette, adalete güvenenlerin oranı %24.5’ düşmüştür.




Bunların hiçbir gözardı edilebilecek veriler değildir. Sokaktaki vatandaştan siyasetin en üst makamındaki insanlara kadar herkesin açıkça gördüğü ve bildiği bu hakikati yanlış bilgilendirildiği ve yanlış yönlendirildiği anlaşılan Youtube hesabının sahibi hanımın bilmiyor olması da mümkün değildir.Kendisinin veya yakınlarından birinin Adliye’ye işi düşmesi durumunda bu cümlelerin hiçbirini kurmayacağı da açıktır.

Konu Adnan Oktar olduğunda rüzgarın estiği yöne göre tavır belirlemek, sosyal medyada beğeni almak ya da koşullardan istifade edip ün kazanmak gayesiyle suçsuz bir insanın yaşamını hedef almak bahse konu hesabın sahibi hanıma yakışan bir üslup olmamıştır. Kendisinin de vicdani bir değerlendirmede bulunduğunda yaptığı yayının doğru olmadığını göreceği kanaatindeyiz.


Saygılarımla kamuoyunun bilgilerine sunarız.


[1]https://tr.euronews.com/2023/11/09/turkiye-demokratik-degerler-raporunda-sinifta-kaldi-hukukun-ustunlugunde-dunyada-148-sirad#:~:text=Uluslararas%C4%B1%20Demokrasi%20ve%20Se%C3%A7im%20Yard%C4%B1m%C4%B1,d%C3%B6rt%20%C3%BClkeden%20birisi%20olarak%20g%C3%B6sterildi.

[2]https://turkiyeraporu.com/arastirma/adaletin-bu-mu-dunya-turkiyede-toplumun-adalete-bakisi-9406/

Daha yeni Daha eski