Bahse konu Youtube hesabında yayınlanan ‘Hz. Mehdi Göründü ve İkinci Gaybet Dönemi Başlıyor’ başlıklı videoda Adnan Oktar’ın ismi geçirilerek Mehdiyet hakkında bazı yorumlara yer verilmiştir.
Öncelikle daha önce defalarca Adnan Oktar tarafından da izah edilen bir hususa yeniden dikkat çekmek isteriz: Adnan Oktar’ın hiçbir zaman Mehdilik iddiası olmamıştır. Ömrünün sonuna kadar olmayacağına da kamuoyu önünde defalarca yemin etmiştir. Adnan Oktar inançlı bir Müslüman olarak hadislerde Peygamberimiz (sav)’in çok kapsamlı olarak anlattığı, Kuran’da çok sayıda ayette işaret edilen Mehdiyeti inancının gereği olarak bu konuyu anlatmıştır. Mehdiyeti anlatmak Mehdilik iddia etmek değildir.
Söz konusu videoda ise Adnan Oktar’ın ismi geçirilerek Mehdiyet hakkında bazı yanlış bilgiler verilmiştir.
Kamuoyunun ve yorumda bulunan kişinin konuyla ilgili doğru bilgileri öğrenmesi açısından Adnan Oktar şu değerlendirmede bulunmuştur:
Hadislerde Mehdi’nin iki gaybet dönemi olduğunun anlatıldığı doğrudur. Ancak gaybetle kast edilen, videoda izah edildiği üzere Mehdi’nin bir kenara çekilip kendi kendine faaliyete devam etmesi manasında değildir. Ahir zamanda İslam ahlakının insanlar arasında yaygınlaşması için mücadele eden Mehdi’nin, böyle bir görev üstlenmişken kendi isteğiyle insanlardan ayrılmayacağı açıktır. Dolayısıyla Mehdi’nin insanlardan uzak kalmasının, yani gaybete alınmasının kendi iradesi dışında zorla hapsedilmesiyle gerçekleşeceği anlaşılmaktadır.
Hadislerde Mehdi’nin birinin kısa diğerinin ise daha uzun olduğu bildirilen gaybetinin hapis hayatı olduğu açıkça izah edilmiştir. Hadislerde Mehdi’nin dört Peygamberin sünnetine sahip olacağı, bu Peygamberlerden birinin Hz. Yusuf olduğu, yani Mehdi’nin de Hz. Yusuf gibi tutuklanıp hapse atılacağı, gaybetinin de hapiste tutulmak şeklinde olacağı şöyle açıklanır:
Ebu Basir der ki: İmam Muhammed Bakır Aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum: “Bu GAYBETİN (Mehdi’nin) sahibinde dört peygamberin sünneti vardır:… Dedim ki: “Hz. Yusuf’un sünneti nedir?” Buyurdu ki: “ZİNDAN ve gaybet.” (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 190)
Yine, Mehdi'nin gaybetinin hapsedilme, zindana atılma şeklinde olacağına dair çok sayıda hadis rivayet edilmiştir. Bu hadislerden bazı örnekler şöyledir:
Emirul Müminin Ali (as) buyurdu ki;
... Mehdi'nin lakabı hakim (hüküm veren)dir ve ALAMETLER İLE HAPSEDİLİR (yuscin bil alai'm –يسجن بالعلائم)
(İlzam'un Nasib, cilt 2, sayfa 190)
İmam Cafer Sadık dedi ki: "... Ey Abdullah BU İŞİN SAHİBİ MEHDİ GAYBETE ALINIR VE HAPSEDİLİR. Sonra, HAPİS SÜRESİ UZATILIR. Ona eziyet vermek istediklerinde Mehdi, Allah'ın İsmi Azam'ı ile dua eder. Bunun üzerine Allah, Mehdi'yi ellerinden kurtarır.
(El-Gaybet, Şeyh Tusî cilt 1 sayfa 81/İsbat'ul Huda, Ünlü Alim Şeyh Muhammed Bin El-Hasan El-Hurr El-Amili cilt 3 sayfa 95 {Hicri 11. asır})
Tevrat'taki Moşiyah sıfatına gelince Mehdi, Allah'ın kulları içinde ZALİMLERİN ZİNDANINA ATILANLARIN EN HAYIRLISIDIR.
Tevrat'taki Hazar sıfatına gelince MEHDİ, HAKKI YENMİŞ, YASAKLI, YURDUNDAN SÜRÜLMÜŞ OLANDIR. Allah'ın emriyle, O'nun ilmi dahilinde gaib olandır ve o'nun hükmüyle kaim olandır."
(Bihar'ul Envar cilt 36 sayfa 223-224/İlzam'un Nasib cilt 1 sayfa 125)
Ebu Hureyre dedi ki, Resulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Rum ehli (bugünkü Türkiye topraklarında yaşayanlar), benim soyumdan olan, ismi benim ismime benzeyen bir lideri, MEHDİ'Yİ HAPSEDER..."
(Kenz'ul Ummal, Ali bin Hüsameddin El-Muttaki;39656 nolu hadis, cilt 14 sayfa 585/Şerh'ul Hakaikul Hak, Seyyid Maraşi cilt 13 sayfa 291)
İmam Ali (as) Kûfe hutbesinde dedi ki:
"... Ve insanların üzerini bela kaplar ve Allah yaratılmışların en hayırlısı olan Mehdi'yi zorlukla imtihan eder. Ta ki habisi, kötüyü iyiden ayırt edene kadar. Ve insanlar birbirini kırıp geçirir, helak eder.BU DURUM ALLAH, AL-İ MUHAMMED'DEN MEHDİ'Yİ SALIVERİNCEYE, SERBEST BIRAKINCAYA, TAHLİYE EDİNCEYE (yeferrec) KADAR UZAR."
(Melhame ve'l Fiten, Seyda bin Tavusi sayfa 246, 362 nolu hadis)
Hatta hadislerde Mehdi’nin bu hapisane dönemleriyle ilgili başka detaylar da verilmiştir. Buna göre iki defa hapisane dönemi olacak, İlk gaybetinde insanlara zaman zaman görünecek, zaman zaman kaybolacak, birinci gaybeti böyle devam edecektir. Muhtemelen bu çeşitli tutukluluk halleri şeklinde olacaktır. İkinci gaybeti ise uzunca ve kesintisiz olacaktır. Bu da uzun bir mahkumiyete ve sürgüne işaret etmektedir.
AL-İ MUHAMMED’İN KAİM’İNİN (HZ. MEHDİ’NİN) İKİ GAYBETİ (HAPİS DÖNEMİ) VARDIR. BİRİSİ DİĞERİNDEN DAHA UZUNDUR… (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 199)
Bu kıyamın sahibinin (Hz. Mehdinin) iki gaybeti vardır. BİR GAYBETİ (hapiste kaldığı dönem) O KADAR UZAYACAK Kİ şöyle diyecekler: Öldü. Bazıları diyecek ki: Öldürüldü. Bazıları diyecek ki: Gitti… (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 198)
Görüldüğü gibi Hz. Mehdi’nin iki gaybeti olacağı, ilkinin kısa tutuklamalar şekliden tecelli edeceği, ikinci gaybetinin ise uzunca ve kesintisiz olacağı hadislerden açıkça anlaşılmaktadır.
Mehdi’nin gaybeti esnasında sürgün edileceği de hadislerde açıklanmıştır. Ancak bu, videoda belirtildiği gibi ‘ecnebi bir memlekete hicret şeklinde’ olmayacaktır. Peygamberimiz (sav)’in Medine’ye hicreti ya da Hz. Musa (as)’ın Medyen’e hicreti şeklinde de değildir. Hadiste açıkça ‘SÜRGÜN’ ifadesi geçmektedir.
Sürgün sözlüklerde de izah edildiği üzere, ‘bir insanın koşullar gereği kendi imkanlarıyla hicret etmesi değil, tutuklanarak olduğu yerden çıkarılması ve başka yerde yaşamaya mecbur edilmesi, başka yerde tutulması’ demektir. Hadislere göre bu sürgünün, Mehdi’nin kendi isteğiyle başka bir yere gitmesi şeklinde değil, faaliyette bulunduğu İstanbul’dan tutuklanarak uzaklaştırılması, ailesinden ve arkadaşlarından uzakta bir ilde tutuklu tutulması şeklinde olacağı anlaşılmaktadır.
Emirül Müminin Hz Ali dedi ki: "Bu işin sahibi Mehdi 'SÜRGÜN EDİLMİŞ' (şerid), MEMLEKETİNDEN UZAKLAŞTIRILMIŞ (tarid), yalnız ve tek başına olandır. (Bihar ül Envar, 51/120)
Benim Ehl-i Beytim (Peygamber Efendimiz (sav)’in Hz. Mehdi dahil tüm torunları) muhakkak benden sonra bela, kaçırılma ve SÜRGÜNE uğrayacaktır.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, 14) (Kütüb-ü Sitte Muhtasarı, c.17, s. 556)
Ayrıca Hadislerde Mehdi’nin Türklerden olduğu ve Türkiye’den ayrılamayacağı da izah edilmiştir.
"Hz. Mehdi (as) RUM'DAN,YANİ TÜRKLERDEN (ÇÜNKÜ, ESKİDEN TÜRKİYE'YE DİYAR-I RUM DENİLİYORDU) ayrılmayacaktır." (İş'afü'r-Rağıbîn'den naklen, Tılsımlar, s. 212)
Diğer bir çok ahir zaman hadisinde de anlaşıldığı üzere, Hz. Mehdi İstanbul'u manen fethedecek, Türk topraklarında bulunacak ve oradan ayrılmayacak, Horasan, yani bugünkü Erzurum'da da bir süre bulunacaktır.
Kehf Suresi’nde anlatılan Zülkarneyn Kıssası’da Mehdi’nin hayatına dair çok önemli bilgiler yer almaktadır.
"MEHDİ tıpkı ZÜLKARNEYN ve SÜLEYMAN gibi dünyaya hükmedecektir." (El Kavlul Muhtasar Fi Alamatil Mehdiy-il Muntazar, s. 29)
"Tüm olarak, yeryüzünün meliki dört tanedir. Onların ikisi müminlerden, ikisi de kafirlerdendir. ZÜLKARNEYN ve SÜLEYMAN müminlerdendir... YERE BEŞİNCİ OLARAK EHL-İ BEYTİMDEN BİRİ SAHİP OLACAKTIR. Yani MEHDİ." (Mektubat-i Rabbani, 2/251)
Zülkarneyn, kelime anlamı olarak "İKİ ASIR SAHİBİ" demektir. Yani, yaşamı ve imani tebliği ardarda İKİ AYRI YÜZYIL içinde geçen kişi anlamındadır. Hadislerde Hz. Zülkarneyn'in, aynı Hz. Süleyman gibi kendisine büyük bir güç, iktidar ve dünya hakimiyeti verilmiş kutlu bir hükümdar olduğu, yeryüzüne Hz. Süleyman ve Zülkarneyn’den sonra Mehdi’nin hakim olacağı bildirilmiştir. Zülkarneyn'in ayetlerde anlatılan 3 ayrı yol tutmasının, Hz. Mehdi'nin Türkiye topraklarındaki 3 ayrı yere yapacağı yolculuğa işaret etmesi kuvvetle muhtemeldir.
Tüm bu bilgiler videoda yapılan Mehdi kendi isteğiyle ecnebi bir memlekete gidecek, orada insanlarda uzakta faaliyet yapacak yorumlarının hadislere uygun olmadığını göstermektedir.
Adnan Oktar’ın adının geçirilmiş olduğu söz konusu videoya hakkındaki açıklamaları bu şekildedir. Kamuoyunun bilgilerine sunarım.