24 Mayıs 2024 Tarihli Türkiye Gazetesi ve internet sitesinde “Adnan Oktar cephesinde yeni gelişme” başlıklı bir haber yayınlanmıştır. Çağla Çağlar imzasıyla yayınlanan bu (sözde) haberde yer verilen gerçekdışı itham ve iftiralara ilişkin gerçekleri ve Adnan Oktar’ın cevaplarını değerli kamuoyunun bilgilerine sunarız.
BİRİNCİSİ
Yazıda geçen iddiaların aksine Adnan Oktar’ın güya cezaevinden mektuplar ve avukatlar vasıtasıyla iletişim kurduğu ve bu sayede arkadaş grubunu sözüm ona diri tutmaya çalıştığı ya da etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyenleri engellemeye çalıştığı iddialarının tamamı gerçek dışıdır.
Çünkü Adnan Oktar hakkında 2018 senesinden bu yana -hem Anayasa ve insan haklarına aykırı hem de hiçbir hukuki ve haklı gerekçeye dayanmayan bir- “GÖRÜŞ KISITLAMASI KARARI” uygulanmaktadır.
Bu KISITLAMA KARARI SEBEBİYLE Adnan Oktar’ın avukatlarıyla gerçekleştirdiği tüm görüşmeler;
- SESLİ ve GÖRÜNTÜLÜ OLARAK KAYIT ALTINA ALINMAKTA,
- GÖRÜŞME ESNASINDA BİR CEZAEVİ GÖREVLİSİ ODADA HAZIR BULUNMAKTA ve GÖRÜŞMELERİ DİNLEYİP İZLEMEKTE,
- Avukat müvekkil arasında yapılmak istenen BELGE ALIŞVERİŞİNDEKİ BELGELERİN BİRER KOPYASI ALINARAK MÜVEKKİLE VERİLMEDEN ÖNCE İNCELENMEKTEDİR.
Tüm bunların yanında cezaevlerinden alınan ya da gönderilen mektup, faks veya telgraf gibi her türlü iletişim kanalı da, ilgili cezaevi müdürlüklerinin OKUMA ve DEĞERLENDİRME BİRİMLERİ TARAFINDAN ÖNCEDEN KONTROL EDİLMEKTEDİR.
Bu konuya ilişkin yasal mevzuat, “Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmeli'ğin ondördüncü bölümünde tanımlanan “Dışarıyla İlişkiler ve Ziyaret, Mektupların gönderilmesi ve gelen mektupların verilmesi” başlığı altında şöyle açıklanmaktadır;
MADDE 104- (1) 76 ncı maddeye göre mektup alma ve gönderme hakkı kapsamında HÜKÜMLÜLER TARAFINDAN YAZILAN MEKTUP, FAKS ve TELGRAFLAR, zarfı kapatılmaksızın bu işle görevlendirilen ikinci müdür başkanlığında, idare memuru ve yüksekokul mezunu en az iki infaz ve koruma memuru tarafından oluşturulan MEKTUP OKUMA KOMİSYONUNA İLETİLMEK ÜZERE güvenlik ve gözetim servisi personeline verilir. YAPILAN İNCELEMEDEN SONRA GÖNDERİLMESİNDE SAKINCA GÖRÜLMEYEN mektuplar üzerine “GÖRÜLDÜ” kaşesi vurulur, zarf içerisine konularak kapatılır ve postaneye teslim edilir.
Dolayısıyla gerek Adnan Oktar hakkında uygulanan kısıtlılık kararı gerekse ilgili yasal mevzuatlar gereğince, müvekkilin avukat görüşmeleriyle ya da gönderdiği herhangi bir mektup ve faks yoluyla BİR BAŞKASINI TEHDİT VEYA MOTİVE ETMESİ İMKANSIZDIR.
İKİNCİSİ
Yazıda geçen Adnan Oktar’ın güya 15 gün içerisinde 200’den fazla avukatla görüşme gerçekleştirdiği şeklindeki iddiaların aksine, GERÇEKLER ÇOK FARKLIDIR.
Adnan Oktar’ın Erzurum Dumlu Cezaevinde kaldığı dönemde gerçekleştirdiği avukat görüşlerine ilişkin öne sürülen bu ve benzeri iddiaların yalan oldukları, Erzurum Dumlu Cezaevi 1 No.lu YGCİK yönetimi tarafından hazırlanan ziyaret raporuna bakıldığında açık şekilde görülmektedir. Buna göre
- Adnan Oktar’ın 1 AY İÇİNDE HEP AYNI 5 AVUKATLA görüşme yaptığı;
- FARKLI 5 AVUKATIN DA BİRKAÇ KEZ görüş yaptığı,
- Yani ADNAN OKTAR’IN TOPLAMDA SADECE 10 (ON) AVUKATLA görüşme yaptığı devletin resmi belgelerinde açık şekilde görülmektedir.
Raporda 339 satır görünmesinin sebebiyse, AVUKATLARIN GÖRÜŞ İÇİN CEZAEVİNE HER GİRİŞ ve ÇIKIŞLARINDA AYRI AYRI KAYIT ALINMASI SEBEBİYLEDİR.
Avukatlar görüşler sırasında yemek yemek, ihtiyaçlarını karşılamak, mola vermek, diğer işleriyle ilgilenmek veya acil olan dilekçeleri sunmak, adliyeye gitmek gibi sebeplerle görüşmeye ara verip, tekrar geri geldiklerinde, cezaevi her seferinde yeni kayıt açmaktadır. Bu her kayıt, husumetli kişilerce sanki farklı bir avukat görüşmesi gibi yansıtıldığı için, Adnan Oktar’ın sanki 200’ün üzerinde avukatla görüştüğü algısı oluşturulmaya çalışılmaktadır.