MÜVEKKİL ADNAN OKTAR’DAN TEKZİPTİR

Gerek basında gerekse sosyal medyada toplumun en hassas olduğu konularda ve dönemlerde, toplumun birçok farklı kesimini hedef alarak öfke ve nefret duygularını tahrik edici açıklamalarda bulunan bazı kişiler olmaktadır. Bunların bir kısmı toplum nezdinde dini değerlere önem verir görünen veya din adamı olarak bilinen kişiler de olabilmektedir. İçlerinde, tüm halkın bu kişinin alenen fuhuş yaptığını bilmesine ve hatta bu fuhşun ispatlı delilli olmasına rağmen; hiç bir utanma göstermeden yüzü kızarmadan konuşmaya devam eden, halkın içine çıkanlar olmaktadır.

Her ne kadar milletimiz bu kişilerin samimiyetsizliğini tüm açıklığıyla görüyor olsa da ilginç bir şekilde kendileri durumlarının açıkça ortada olduğunu fark edememektedir. Bu nedenle de üst perdeden, ardan ve utanmadan uzak bir üslupla bu samimiyetsiz tutumlarını devam ettirmektedirler.

Müvekkil Adnan Oktar bu kişilerin, içlerinde bulundukları hali anlayamıyor olmalarına şefkatle yaklaşmaktadır. Allah’ın “iyiliği emret kötülükten men et” hükmü gereğince doğruları hatırlatmakta ve kendilerini değiştirip düzeltmelerine vesile olmak için dua etmektedir.

Müslüman her insanın kurtuluşu ve iyiliği için gayret gösteren kişidir. Özellikle İslam adına ortaya çıktıklarını öne sürenlerin bu konuda sözleriyle, üsluplarıyla, tepkileriyle, tavır ve tutumlarıyla örnek olmaları gerekir. Ne var ki bazı kişiler,

  • Sohbet için gittikleri yerlerden ücret alarak, dini değerleri öne sürüp bazı ürünlerin satışlarını yaparak, dini menfaat amaçlı kullandıkları açıkça görüldüğü,
  • Gayri ahlaki ilişkiler içinde olduklarına tüm Türkiye bizzat şahit olduğu,
  • Menfaat veya ün elde edebilmek için dinden uzak hatta din ve İslam karşıtı olduğu herkesçe bilinen kişilere abartılı hürmet ve teveccüh gösterip o kişiler tarafından aşağılanmayı, alaya alınmayı umursamayan bir hal içinde oldukları herkesçe görüldüğü,
  • İslam Birliği’ni, Mehdi’nin zuhurunu, İsa (as)’ın yeniden gelişini ömürleri boyunca büyük şevkle savunmuşken, belli bir dönemden sonra birden bire bazı çevrelere yaranmak için tüm bu gerçeklerin karşıtı ve inkar edicisi olarak ortaya çıktıkları,
  • Hiçbir delilleri ve somut şahitleri olmadığı halde, güvenilir olmayan insanların sözüyle ve yönlendirmesiyle, aynı zamanda da şahsi kin ve husumet hislerinin etkisiyle dindar insanlar aleyhinde iftiralar yayıp alenen günaha girdikleri,
  • Güç ve imkan sahibiyken var güçleriyle savundukları ya da yakın olmaya çalıştıkları insanları dara düştüklerinde eleştirip, suçlayıp, karalamaya çalıştıkları,
  • Cehaletleriyle, avami üsluplarıyla toplumun sık sık alay konusu haline geldikleri,
  • Tüm bu itici tutum ve tavırları sebebiyle dini bilmeyen insanların dine ve dindarlara karşı olumsuz ön yargı geliştirmesine ve dinden uzaklaşmasına sebep olmanın vebalini taşıdıkları

HALDE HİÇBİR UTANMA VEYA MAHCUP OLMA BELİRTİSİ DAHİ GÖSTERMEDEN İNSANLAR ARASINDA DOLAŞIYOR OLMALARI, DAHASI HALA ÜST PERDEDEN İNSANLARA AKIL VERMEYE VE AHLAK ÖĞRETMEYE YELTENMELERİ SON DERECE ŞAŞIRTICI VE İBRETLİK BİR DURUMDUR.

Milletimizin bu tip kişilerin vereceği akla ve yönlendirmeye ihtiyacı olmadığı gibi bu kişilere itibar eden kimse de bulunmamaktadır. Ancak bu kişiler ısrarla akıldan ve samimiyetten uzak açıklamaları ve tavırlarıyla kendilerini küçük düşürmeye devam etmektedirler.

Bu kişilerin toplum nezdinde düştükleri durumu bir türlü kavrayamamaları ve utanma duygusundan mahrum olmaları aslında Allah’ın onlar için dünyadayken hazırladığı bir karşılıktır. Aynı zamanda tevbe etmeleri ve tutumlarını düzeltip değiştirmeleri için de bir hatırlatmadır.

Müvekkil Adnan Oktar da bu kişilerin değişmesi, düzelmesi ve ıslahı için dua etmekte, onları samimiyetle Allah’ın istediği ahlakı göstermeye davet etmektedir. 21.07.2025

Saygılarımızla kamuoyunun bilgilerine arz ederiz

Daha yeni Daha eski