İSTANBUL 1. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA

DOSYA NO       : 2024/60 E

SUNAN             : Adnan Oktar

MÜDAFİİ         : Av. Mert Zorlu

KONU               : Sözde mağdur olarak iddianamede adı geçen kadınlardan Bahar Aslan’ın (Bahar Kuştepe) İstanbul 30 ACM’nin 2019/313 Esas numaralı dosyasında vermiş olduğu ifadeler huzurdaki dava iddianamesine de esas alınmış olduğundan, sözde mağdurun gerek emniyet gerekse mahkeme aşamalarında değişiklik gösteren çelişkileri, tutarsızlıkları, gerçek dışı iddia ve ithamlarına ilişkin beyanlarımızın sunumudur.

Ayrıca Bahar Aslan’ın;

  • Müvekkil ve arkadaşlarıyla KENDİ RIZASIYLA dostluk ve arkadaşlık yaptığına, bu görüşmeler sırasında ASLA YASADIŞI BIR EYLEME MARUZ KALMADIĞINA,
  • Eğitim durumu, sosyal çevresi, aile ve iş hayatı ile yaşadığı hayat göz önüne alındığında, savcılığın iddiasının aksine İRADESİ FESADA UĞRATILAMAYACAK BİRİSİ olduğuna ilişkin beyan ve açıklamalarımızı da içerir.

AÇIKLAMALAR:

Ana dava dosyasının iddianame ve gerekçeli kararından birebir kopyalanarak hazırlanmış olan huzurdaki iddianamede İddia Makamı, müşteki beyanlarının doğru olup olmadığını araştırma ihtiyacı dahi hissetmeden, gerekli hukuki soruşturmayı hakkıyla yapmamış, bunun yerine bir dizi çelişkili beyanı mutlak doğru olarak kabul etmeyi tercih etmiştir.

Dolayısıyla iddianamede isimleri davacı mağdur olarak yer alan kadınların iddianameye esas alınan beyanları ve ana dava yargılaması esnasında ortaya çıkan hususlar Sayın Makamınız’ın vereceği hükmü doğrudan etkileyeceğindenmüştekilerin çeşitli aşamalardaki ifadelerinde yer alan aleni çelişki ve tutarsızlıklara ilişkin Sayın Mahkemenizi bilgilendirme gereği hasıl olmuştur.

Nitekim ana dava dosyasında, kadınların güya mağdur edildikleri şeklindeki gerçek dışı iddia, müşteki ve etkin pişmanların KURGULANMIŞ GERÇEK DIŞI ifadeleriyle zoraki ayakta tutulmaya çalışıldığından, müştekilerin tamamının ifadeleri HEM AŞAMALARDA DEĞİŞİKLİK GÖSTERMEKTE HEM DE ÇOK SAYIDA MANTIKSIZLIK, BAĞLANTISIZLIK, TUTARSIZLIK ve ÇELİŞKİLER içermektedir.

Nitekim İstanbul BAM 1 Ceza Dairesi, vermiş olduğu 15.03.2022 tarihli ve 2021/696 E, 2022/258 K. Sayılı kararında tüm bu çelişkileri tek tek sıralamış ve bunca çelişki karşısında HUKUKEN BİR CİNSEL SALDIRI SUÇUNDAN BAHSETMENİN MÜMKÜN OLMADIĞI kanaatine varmıştır.(İstanbul BAM 1 Ceza Dairesi’nin söz konusu kararının gerekçelerini özetleyen dilekçemiz bilgilerinize daha önce arz edilmiştir.)

İSTANBUL BAM 1 CEZA DAİRESİ AYRICA, SÖZDE MAĞDUR BAHAR ASLAN (KUŞTEPE) İLE İLGİLİ OLARAK YEREL MAHKEMENİN MÜVEKKİL HAKKINDA VERDİĞİ CEZA HÜKMÜNÜ DE,

iddia ettiği EYLEMİN ZOR ve TEHDİTE DAYANMAYIP RIZASIYLA YAŞANDIĞI katılan beyanı, etkin pişman sanık ve mağdur beyanları, watsap mesaj içerikleri ve tüm dosya kapsamı ile anlaşıldığından, müsnet CİNSEL SALDIRI SUÇUNUN UNSURUNU OLUŞTURMAYACAĞI açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine” tespitiyle BOZULMUŞTUR.

(HUZURDAKİ İDDİANAMEYE DE YANSIMIŞ OLAN TÜM İSNATLARI DAHİL) “BERAAT KARARI VERİLMESİ GEREKİRKEN DİYEREK BOZMUŞTUR.

Dosyadaki cinsel saldırı suçlamalarının değerlendirilmesi esnasında şu önemli hususun mutlak göz önünde bulundurulması gerekir: İstinaf Mahkemesi varlığı iddia edilen cinsel ilişkilerin “yaşanmış olduğu ön kabulüyle” tamamının rıza sınırları içinde olduğuna hükmetmiştir. Müvekkil ve sanıklar ise dosyada adı geçen hiçbir kadın ile gayri meşru bir ilişki içinde olmadıklarını, zinayı yani evlilik dışı cinsel birlikteliği haram olarak kabul ettikleri için de sözde mağdur kadınların anlattıkları olayların hiçbirinin yaşanmadığını defalarca izah etmiş, delillerle de ispat etmişlerdir.

Müvekkil ve diğer sanıklar, dosyanın sözde mağdur kadınlarının rızalarıyla olsa dahi, onlarla Kuran'a göre haram sayılan herhangi bir cinsel birliktelik yaşadıkları iddiasını HİÇBİR ŞEKİLDE KABUL ETMEMEKTEDİRLER.

BAHAR ASLAN HUSUMETLİ MÜŞTEKİLERİN ZORLAMALARI SONUCU ŞİKAYETÇİ OLMAK ZORUNDA BIRAKILMIŞTIR.

Bahar Aslan hakkında dosya kapsamında öncelikli olarak dikkat çeken nokta, BAHAR ASLAN’IN CAMİAYLA TANIŞTIĞI VE MARUZ KALDIĞINI İDDİA ETTİĞİ OLAYLARIN GERÇEKLEŞTİĞİ 2008 TARİHİNDEN İTİBAREN YAKLAŞIK 10 YIL BOYUNCA VE HATTA, OPERASYON TARİHİ OLAN TEMMUZ 2018’DE DAHİ ŞİKAYETÇİ OLMAMASIDIR.

Emniyette verdiği ifadesinde ana dava dosyasında sanık Mustafa Işık hakkında çeşitli kereler kullandığı -cinsel saldırı eylemlerini kabul etmemekle birlikte- “SEVGİLİ OLDUK”, “MADEM İLİŞKİMİZ BİTTİ GİDİYORUM DEDİM” gibi ifadeleri, katılan Bahar Aslan’ın Mustafa Işık’a duyduğu sevgi ve arkadaşlık ilişkisinin varlığını ortaya koymaktadır.

Bahar Aslan’ın müvekkil Adnan Oktar ve arkadaş grubu hakkındaki güya olumsuz kanaatinin 10 YIL BOYUNCA YAŞADIKLARINDAN DEĞİLhusumetli müştekilerin YILDIRICI BASKILARI ve TEHDİTKAR SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMLARI sonucu oluştuğu birçok cihetten kanıtlanmaktadır.

Bahar Aslan husumetli müştekilerin kontrolü altında hareket etmekte olup bunun en büyük delillerinden birisi, husumetli müştekilerin yönlendirmesi ve talimatları doğrultusunda vekâlet çıkartmak zorunda kalmasıdır. İstanbul 30 ACM’deki ana dava yargılamasının duruşmaları başlamadan hemen 1 gün önce Bahar Aslan 10 katılan ile beraber aynı avukata vekâlet çıkartmıştır. İlgili meslektaşımızı tenzih ederiz ancak birbirini tanımayan, farklı ikametler, farklı kültürler ve farklı gelir seviyelerindeki bu kişilerin apar topar aynı kişiye vekalet çıkartmış olmaları, husumetli müştekilerin bu kişileri kontrol altında tutmak istediklerinin bir göstergesidir.

Bahar Aslan da diğer katılanlar gibi gerçek dışı ifadeler vermeye MECBUR BIRAKILMIŞTIR. Bahar Aslan’ın emniyet ve mahkeme ifadelerindeki cinsel taciz ve cinsel saldırı iddialarını DESTEKLEYEN YA DA DOĞRULAYAN HİÇBİR HUKUKİ DELİL BULUNMAMAKTADIR.

BUNA KARŞIN

- Emniyet ifadesi sırasında katılan Bahar Aslan’ın YANINDA AVUKAT BULUNMAMIŞ ve kendisine CMK m.234’de sayılan hakları açık bir şekilde HATIRLATILMAMIŞTIR.

- Katılan Bahar Aslan tarafından 10 yıl boyunca bir defa bile alınmışBİR OLAY YERİ TUTANAĞI YOKTUR.

- 10 yıl boyunca alınmış bir DOKTOR RAPORU YOKTUR.

ADLİ TIP KURUMU RAPORU BULUNMAMAKTADIR.

- Defalarca yaşadığını iddia ettiği sözde cinsel taciz ve saldırıların hiçbirinin akabinde ŞİKAYETÇİ OLMAMIŞ, ancak 10 YIL SONRA EMNİYETTEN ARANDIĞINDA, kendisi sanık durumuna düşmemek için mecburenşikayetçi olmuştur.

- Fotoğraf teşhisi USULÜNE UYGUN YAPILMAMIŞ, teşhis tutanağı USULÜNE UYGUN DÜZENLENMEMİŞTİR.

- İddia ettiği sözde cinsel olayları kolluk kuvvetlerine bildirmesi için 10 yıl içinde sayısız imkânı olsa da kolluk kuvvetlerine İNTİKAL ETTİRMEMİŞTİR.

- Aile üyelerine, yakınlarına ve en önemlisi de POLİS OLAN BABASINA 10 yıl içinde defalarca yaşadığını iddia ettiği cinsel saldırılardan BAHSETMEMİŞTİR.

- Başta POLİS BABASI olmak üzere ailesi de yakın çevresi de 10 yıl boyunca yaşadığını iddia ettiği sözde cinsel saldırılarıFARK ETMEMİŞLER, ne ruhsal durumunda ne de sosyal yaşamında bir DEĞİŞİKLİK GÖZLEMLEMEMİŞLERDİR.

- Gerçekleştiği iddia edilen suçlar; İstanbul’un en kalabalık meskûn mahalleri olan ve bağırılması ve direnilmesi durumunda etraftan rahatlıkla duyulabilecek PERPA civarında, Şirinevler, Ataşehir, Çengelköy ve Mecidiyeköy’de gerçekleşmiş, ama isnat edilen eylemler ETRAFTAN GÖRÜLMEMİŞ, DUYULMAMIŞ VE KATILAN DA HİÇ BİR YARDIM TALEBİNDE BULUNMAMIŞTIR.(Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2014/810 E. 2015/268 Karar, Yargıtay Kararları Işığı Altında Cinsel Suçlar, Prof. Dr. Erdener Yurtcan, sayfa 38.)

- Yaşadığını iddia ettiği sözde cinsel taciz ve saldırılara MUKAVEMET GÖSTERMEDİĞİ ANLAŞILMAKTADIR.(Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2014/810 E. 2015/268 Karar)

Zorla cinsel istismar ve saldırıya uğradığını iddia ettiği evlere YILLARCA TEKRAR TEKRAR GİTMİŞmaruz kaldığını iddia ettiği her cinsel taciz sonrasında SANIKLARLA DEFALARCA GÖRÜŞMÜŞ, TELEFONDA KONUŞMUŞ ve MESAJLAŞMIŞTIR.(Yargıtay 14. CD, 09.11.2017 tarih ve 2014/12310 E. 2017/5516 Karar)

- 10 yıllık süre zarfında iddia ettiği cinsel suçlara maruz kalması durumunda Adli Tıp Kurumu ve uzmanlarca yaşaması kaçınılmaz olarak kabul edilen; TECAVÜZ TRAVMA SENDROMU, TRAVMA SONRASI STRES SENDROMU ve MAJÖR DEPRESİF BOZUKLUK gibi psikolojik sorunlardan HİÇBİRİNİ YAŞAMAMIŞTIR.

- Aksine bu süre zarfında NORMAL YAŞANTISINA DEVAM ETMİŞ, iddia ettiği olayları yaşadığı dönemlerde SAĞLIKLI RUH HALİNİ GÖSTEREN SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMLARINDA VE VİDEO ÇEKİMLERİNDE BULUNMUŞTUR.

Özetle; iş bu dilekçemizin ileriki sayfalarda detaylandıracağımız tüm hukuki gerekçelerden, Bahar Aslan’ın HERHANGİ BİR CİNSEL TACİZE YA DA SALDIRIYA MARUZ KALMADIĞI, DİNİ TELKİN veya HERHANGİ BİR SAİKLE İRADESİNİN FESADA UĞRATILMADIĞI açıkça anlaşılmaktadır.

Huzurdaki dosya kapsamında Bahar Aslan’ın, kendi rızası dışında bir olay yaşadığına dair, sanıkların cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı hiçbir delil de BULUNMAMAKTADIR.Katılanın cinsel suç isnatları TAMAMEN KENDİ ANLATIMLARIYLA SINIRLI VE SOYUTolup, kuşkudan arındırılmış SOMUT KANITLARLA DESTEKLENMEMEKTEDİR. Bu sebeple hükme esas alınması HUKUKEN MÜMKÜN DEĞİLDİR(Yargıtay 14. CD, 25.11.2015 tarih ve 2013/10377 E. 2015/11086 Karar)

1. BAHAR ASLAN’IN SOSYO KÜLTÜREL DURUMU İRADESİNİN FESADA UĞRADIĞI İDDİALARINI YALANLAMAKTADIR.

    Bahar Aslan; 03.09.1992 Kahta/ADIYAMAN doğumlu olup, 2017 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji bölümünden mezun olmuştur. 2011 yılından beri çeşitli firmalarda çalışan Bahar Aslan, üniversite sınavında 500 ÜZERİNDEN 450 PUAN ALDIĞINI BEYAN ETMİŞTİR. Üniversiteden mezun olduğu tarihten itibaren de BİYOLOG ve TIBBİ TANITIM TEMSİLCİSİ olarak mesleğini sürdürmektedir. Huzurdaki iddianamenin temel dayanaklarından biri “sözde mağdurların dini telkinle iradelerinin fesada uğratılması” diğer bir deyişle bu kişilerin SÖZDE İRADELERİ KIRILMIŞ, KİŞİLİĞİ ZAYIF BİREYLER OLDUĞUiddiasıdır.

    Ancak bu iddia, tüm diğer katılanlarda olduğu gibi Bahar Aslan açısından da mümkün değildirBahar Aslan, gerek eğitimi, gerek kültürel değerleri gerekse sosyal çevresi dikkate alındığında kişinin YÖNLENDİRİLDİĞİ VE DİNİ TELKİNLE İRADESİNİN FESADA UĞRATILDIĞI İDDİASI AKLA MANTIĞA VE DE HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA UYGUN DEĞİLDİR.

    Nitekim Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 11.01.2018 tarih, 2017/5945 E. 2018/230 K. Sayılı kararında, “…Mağdurenin ayrıntı içermeyip sosyo kültürel durumu da gözetildiğinde itibar edilmeyen beyanları” denilerek, cinsel taciz veya tecavüze uğradığını iddia eden şahsın sosyo kültürel durumunun önemli bir kriter olduğu vurgulanmıştır.

    2. BAHAR ASLAN’IN DİNİ TELKİN KULLANILARAK İRADE FESADINA UĞRATILDIĞI İDDİALARININ HUKUKİ VE MANTIKİ GEÇERSİZLİĞİ

      Bahar Aslan’ın iradesinin fesada uğratılarak güya 10 yıl boyunca uğradığı cinsel taciz ve saldırılara ses çıkarmamış olduğu iddiasını geçersiz kılan birçok sosyolojik ve psikolojik gerçek bulunmaktadır. Bunlardan en dikkat çekici olanlarından bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

      - Bahar Aslan, camiayla birlikte olduğu 10 yıl zarfında ya ailesinin yanında kalmış ya da üniversite yurdunda camia dışında kişilerle kalmıştır. Yani günün 24 saati haftanın 7 günü müvekkilin arkadaşları arasında değildir. Dış dünya ile iletişimi vardır, hatta dış dünyanın tam içindedir.

      Bahar Aslan’ın BABASI POLİS’tir. Yardım isteyebileceği kişi yanı başındadır.

      - Katılan Bahar Aslan bu 10 yıllık zaman zarfında polis babasının tayini nedeniyle Kilis’e taşınıp yaklaşık 1 yıl orada ailesiyle yaşamış, üniversite için tekrar İstanbul’a geri döndüğündeyse kendi isteğiyle müvekkilin arkadaşlarıyla yeniden görüşmek ve arkadaşlığını devam ettirmek istemiştirHatta görüşme konusunda bizzat kendisi ısrarcı olmuştur.

      - Sanıklar tarafından asla kabul edilmemekle birlikte, sözde cinsel taciz ve saldırıya uğrayan bir kişinin 1 yıl farklı bir şehirde kaldıktan sonra, kendisine tacizde ve saldırıda bulunduğunu iddia ettiği kişilerle yeniden görüşmeye başlaması, irade fesadı ile açıklanamaz.

      - Zira daha önce iradesinin fesada uğratıldığı kabul edilse bile, ki bunu destekler tek bir delil veya makul açıklama bulunmamaktadır. Bu bir yıl boyunca ailesiyle farklı bir şehirde bulunması, bu sözde müfsit iradeyi kendisine geri kazandıracaktır.

      Katılanın dini telkin yoluyla iradesinin fesada uğradığı iddiasının geçersizliğini ortaya koyan diğer etkenlerse şöyledir:

      2.1. Bahar Aslan, ifadelerinde kendisine yapılan DİNİ TELKİNİ DAİMA REDDETTİĞİNİ beyan etmektedir.

      Bahar Aslan’ın 14.02.2019 tarihli emniyet ifadesinde geçen

      “Bu süre zarfında Mustafa Işık bana ecir alma ve nefsimi kırma gibi bahanelerle örgütteki diğer erkekler ile de cinsel birliktelik yaşamam için baskı yapmaya devam ediyordu. Ben buna şiddetle karşı çıkıyordum ve Kuran okumanın, İman Hakikati videosu çekmenin sevabının yetmeyip illa bunu mu yapmam gerek dediğimde …”

      şeklindeki sözleri, kendisine söylenenleri rahatça sorgulayabildiğini ve fikir yürütüp karşılık verebildiğini; iradesinde herhangi bir kırılma veya bozulmanın bulunmadığını açık şekilde göstermektedir.

      2.2. Bahar Aslan, emniyet ifadesinde kimse ile vajinal ilişki yaşamadığını belirtirken evlilik dışı ilişki için “SÖZDE GÜNAH” ifadesini kullanmaktadır.

      Bahar Aslan’ın 14.02.2019 tarihli emniyet ifadesinde:

      “… defasında istemeden zorla yapıyorlardı. Bu sebepten ötürü karnım çok ağrıyordu, yasak ve sözde günah olduğu için hiçbiri ile vajinal birliktelik yaşamadım.”

      Bahar Aslan’ın emniyet ifadesi esnasında kullandığı yukarıdaki ifadesi, KENDİSİNİN DİNİ KONULARA KARŞI BİR HASSASİYETİ OLMADIĞININ açık bir beyanı hükmündedir. Dolayısıyla DİNİ HASSASİYETİ OLMAYAN BİR KİMSENİN, GÜYA DİNİ TELKİNLE İRADESİNİN FESADA UĞRATILDIĞI iddiasının hem oldukça mantıksız hem de hukuken geçersiz bir iddia olacağı açıktır.

      3. BAHAR ASLAN’IN SANIKLARLA KENDİ RIZASIYLA GÖRÜŞTÜĞÜNÜN DELİLLERİ

        3.1. Bahar Aslan, ana dava sanıklarından Mustafa Işık hakkındaki beyanlarında SEVGİLİ OLDUKLARINI çeşitli defalar vurgulamıştır.

        Bahar Aslan’ın ifadelerinde geçen ‘sevgili oldukları ve cinsel birliktelik yaşadıkları’ şeklindeki iddialar -sanık Mustafa Işık tarafından kabul edilmemekle birliktebir genç kızın, cinsel istismar ya da saldırıya uğradığını iddia ettiği bir kişi hakkında “SEVGİLİM” ifadesini kullanması HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRIDIR.

        Bahar Aslan’ın 14.02.2019 tarihli emniyet ifadesinden:

        - “O hafta içinde liseden arkadaşım olan Sevinç Gürsoy’a daha önceden SEVGİLİM OLARAK BAHSETTİĞİM Mustafa’nın arkadaşlarının kendisiyle tanışmak istediklerini söyledim”

        - “Ben de SEVGİLİSİ OLDUĞUM İÇİN bir şey diyemedim ve birlikte eve geçtik…”

        - “Ben çıkıp tekrar metrobüsle eve gittim. Kapıdan çıkarken bana ‘bundan sonra SEVGİLİYİZ TAMAM MI’ dedi. Ben de ‘TAMAM’ dedim.

        3.2. Bahar Aslan, Mustafa Işık’ın iş için Antalya’ya yerleşeceğini ve kendisinden ayrılacağını öğrendiğinde ÜZÜLDÜĞÜNÜ ve AĞLADIĞINI ifade etmektedir.

        Bahar Aslan’ın 14.02.2019 tarihli emniyet ifadesinden:

        - “Hatırladığım kadarıyla 2103 veya 2014 yılında Mustafa Işık, Salih Tınar’la birlikte Antalya’da inşaat işi yapmak üzere Antalya’ya gitmesi gerektiğini söyleyip benden ayılmak istediğini söyledi. ….. Bu konuşma Mustafa’nın Ataşehir İnönü Mahallesindeki evinde oldu. Bunun üzerine ben de AĞLAMAYA BAŞLADIM

        Açıktır ki sözde sürekli olarak taciz, tecavüz ya da cinsel saldırıya uğrayan bir genç kızın, bu saldırıyı düzenlediğini iddia ettiği kişinin KENDİSİNDEN AYRILIP UZAKLAŞACAK OLMASINA ÜZÜLMESİ veya AĞLAMASI HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA ALENEN AYKIRI bir durumdur.

        3.3. Bahar Aslan, Mustafa Işık’ın görüşmek istememesine rağmen Mustafa Işık’ı ÇOK SEVDİĞİNİ ve ISRARLA MUSTAFA IŞIK’I ARAMAYA DEVAM ETTİĞİNİ ifade etmektedir.

        Bahar Aslan emniyet ifadesinde, Mustafa Işık ile ayrılmış olmalarına rağmen kendisinin ısrarla Mustafa Işık’ı aramaya devam ettiği ifade etmekte; hatta bir keresinde Mustafa Işık’ın artık dayanamayarak kendisine hakaret ettiği ve telefonu suratına kapattığını belirtmektedir. 

        Bahar Aslan’ın 14.02.2019 tarihli emniyet ifadesinde geçen:

        Beni arama, anlamıyor musun ‘siktir git’ dedi ve telefonu suratıma kapatıp beni engelledi. O dönem ONU ÇOK SEVDİĞİM İÇİN AYRILIK BANA ÇOK AĞIR GELMİŞTİ. Şirkete gittiğimde DAYANAMAYIP AĞLAMAYA BAŞLADIM.”

        şeklindeki sözleri, Bahar Aslan’ın herhangi bir taciz, tecavüz ya da cinsel saldırıya ASLA UĞRAMADIĞININ DA DELİLİ hükmündedir. Zira taciz, tecavüz ya da cinsel saldırıya uğrayan bir genç kızın, -bu saldırıyı düzenlediğini iddia ettiği kişi- kendisinden ayrılmak istiyor diye ASLA ÜZÜNTÜ DUYMAYACAĞI, hatta üzülmek şöyle dursun BU KİŞİDEN KURTULACAĞI İÇİN SEVİNİP MUTLULUK DUYACAĞI açıktır.

        3.4. Bahar Aslan ifadelerinde, istemediği bir şey olduğunda açıkça tavrını ortaya koyduğunu ve İSTEMEDİĞİ BİRŞEYİ YAPMADIĞINI beyan etmiştir.

        Mustafa Işık birlikte fotoğraf çektirmek istediğinde Bahar Aslan istemediğini belirtmiş, Mustafa Işık da fotoğraf çekmemiştir. BAHAR ASLAN’IN BİR ŞEY İSTEMEDİĞİNDE SÖYLEMESİNİN YETERLİ OLDUĞUNU GÖSTERİR DELİL niteliğindeki beyanıysa şöyledir:

        Bahar Aslan’ın 14.02.2019 tarihli emniyet ifadesinden:

        “Eve gitmek istediğimi söyledim. Benimle fotoğraf çekmek istedi. Ben giyiniktim kendisi ise yarı çıplaktı. Fotoğrafa karşı çıktım. Neden çekmek istediğini sorduğumda ‘ne var ki bunda? arkadaşlarıma falan gösteririm” dedi. BEN İSTEMEDİĞİMİ SÖYLEYİNCE fotoğraf çekmedik…”

        Bahar Aslan’ın emniyet ifadesinde geçen bu sözleri ayrıca

        • Hem İRADESİNİ FESADA UĞRAMADIĞINI,
        • Hem İSTEMEDİĞİ ŞEYLERİ YAPMAMA İRADESİNE SAHİP OLDUĞU,
        • Hem deistemediği bir şey olduğunda YAPMAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE SAHİP OLDUĞUNU da açık şekilde ortaya koymaktadır.

        5. BAHAR ASLAN’IN HUSUMETLİ MÜŞTEKİLER VE ETKİN PİŞMANLIK HÜKÜMLERİNDEN YARARLANAN KİŞİLERLE OLAN BAĞLANTISI

          Bahar Aslan, gerek cinsel taciz ve saldırı olaylarını yaşadığını iddia ettiği 10 yıl boyunca gerekse operasyon tarihi olan Temmuz 2018’de Müvekkil Adnan Oktar ve arkadaşlarından ŞİKAYETÇİ OLMAMIŞTIR. Bahar Aslan’ın şikayetçi olduğu ilk tarih 14.02.2019’dur.

          Operasyon tarihinden 7 AY GEÇTİKTEN SONRA, BİR ANDA ŞİKAYETÇİ OLMAYA KARAR VEREN Bahar Aslan’ın ŞİKAYETÇİ OLMAYA TEK BAŞINA KARAR VERMEDİĞİNİ, BASKI VE CEZAEVİ TEHDİDİ İLE KORKUTULARAKŞİKAYETÇİ OLMAYA MECBUR BIRAKILDIĞINI gösterir deliller mevcuttur.

          5.1. Bahar Aslan, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan Mehmet Murat Develioğlu’nun TAHLİYE EDİLDİĞİ TARİHTEN 1 AY SONRA ŞİKAYETÇİ OLMUŞTUR.

          Bahar Aslan mahkeme ifadesinde;

          - Mehmet Murat Develioğlu tahliye olduktan sonra, eşi Fulya Kandemir Develioğlu ile İNSTAGRAM’DAN İLETİŞİME GEÇTİĞİNİ,

          - Fulya Kandemir Develioğlu’nun “Şirketimiz geri açıldı. İstediğin zaman gelebilirsin” diyerek KENDİSİNİ YENİ ŞİRKETLERİNE DAVET ETTİĞİNİ,

          - Bu davete icabet ederek görüşmeye gittiğini ve GÖRÜŞME ESNASINDA MEHMET MURAT DEVELİOĞLU’nun da ORADA BULUNDUĞUNU,

          - Görüşmede, Fulya Kandemir Develioğlu ile etkin pişman Mehmet Murat Develioğlu’nun, ŞİKAYETÇİ OLMASI GEREKTİĞİ HUSUSUNDA KENDİSİNE BASKI ve TELKİNDE BULUNDUKLARINI belirtmiştir.

          5.2. Ancak Bahar Aslan, mahkemedeki anlatımının ardından çapraz sorgulaması esnasında TÜM BU ANLATIMLARIYLA ÇELİŞEN FARKLI BİR İFADEDE BULUNMUŞTUR.

          - Sanık müdafilerinden Av. Enes Turhal’ın “TAHLİYE OLDUKTAN SONRA MEHMET MURAT DEVELİOĞLU İLE GÖRÜŞTÜNÜZ MÜ?” sorusuna “HAYIR GÖRÜŞMEDİM” cevabını vermiş ve MAHKEME HUZURUNDA GERÇEK DIŞI BİR BEYANDA BULUNARAK GÖRÜŞMEYİ GİZLEMEYE ÇALIŞMIŞTIR.

          Bahar Aslan’ı baskı ve telkinle şikayetçi olmaya yönlendiren etkin pişman sanık MEHMET MURAT DEVELİOĞLU’nun aynı zamanda davanın husumetli müştekisi FIRAT DEVELİOĞLU’NUN KARDEŞİ OLDUĞU da unutulmamalıdır.

          Bahar Aslan 25.12.2019 tarihli 2. emniyet ifadesinde, kendisine geldiğini iddia ettiği bir ankesörlü telefon görüşmesinin ardından “hemenFULYA KANDEMİR DEVELİOĞLU’NU ARAYIP GÖRÜŞMEYLE İLGİLİ BİLGİ VERDİĞİNİ beyan etmiştir. Bu durum Bahar Aslan’ın HUSUMETLİ MÜŞTEKİLER ve ETKİN PİŞMANLIKTAN YARARLANAN KİŞİLERLE SÜREKLİ YAKIN İLETİŞİMDE OLDUĞUNUN BİR DİĞER KANITIDIR.

          Bahar Aslan’ın 25.12.2019 tarihli emniyet ifadesinin ilgili bölümü şöyledir:

          “Bu bayan ile olan konuşma 6(altı) dakika 15(onbeş) saniye sürdü ve BİTER BİTMEZ HAREKET ETMEDEN ÖNCE FULYA KANDEMİR DEVELİOĞLU’NU ARADIM ve KONUŞMA İÇERİĞİNİ ANLATIP ‘beni arayan bayanın sesi tanıdık geldi ama kim olduğunu tam çıkaramadım. Ancak telefonu kapatırken ankesörlü telefon sesi geldi’ dedim.” 

          6. KATILAN BAHAR ASLAN’IN CİNSEL TACİZ VE SALDIRIYA UĞRADIĞINI İDDİA ETTİĞİ DÖNEMLERDE RUH SAĞLIĞININ NORMAL OLDUĞUNA DELİL OLAN SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMLARI VE VİDEO ÇEKİMLERİ

            Katılan Bahar Aslan’ın yaklaşık 10 yıllık zaman zarfı içerisinde yaşadığını iddia ettiği sözde cinsel saldırı ve tacizlerin YAŞANMADIĞININ en açık delillerinden birisi de, katılanın HEM KENDİ SOSYAL YAŞAMINDAKİ HEM CANLI TV YAYINLARINDAKİ HEM DE VİDEO ÇEKİMLERİNDEKİ SAĞLIKLI RUH VE BEDEN durumudur.

            Aşağıda sadece ufak bir kısmını bulacağınız birkaç örnek açık şekilde göstermektedir ki, sistemli olarak yıllar boyunca cinsel saldırıya maruz kalan bir kadının:

            - DİKKATİNİ TOPLAYARAK İŞ HAYATINI DEVAM ETTİREBİLMESİ,

            - FUARLARA KATILIP NEŞELİ, MUTLU FOTOĞRAFLAR ÇEKTİRMESİ (üstelik de kendisini taciz ettiğini iddia ettiği kişilerle birlikte)

            - BİLİMSEL KONULARDA VİDEO ÇEKİMLERİNE KATILMASI, KONUŞMASI AKICI, BAKIŞLARI SAĞLIKLI ve DOĞAL BİR GÖRÜNÜM SERGİLEMESİ,

            - Canlı yayınlanan ve anlık yüz binlerce kişi tarafından izlenen A9TV CANLI YAYINLARINA KATILMAYA DEVAM ETMESİHAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI ve İMKANSIZDIR.

            Bahar Aslan’ın sözde cinsel saldırılara maruz kaldığını iddia ettiği yıllar boyuncaTÜM BU FAALİYETLERE KATILIP HAYATINI AKTİF VE SAĞLIKLI ŞEKİLDE DEVAM ETTİRMESİ, KENDİSİNİN ASLA BİR CİNSEL SALDIRIYA MARUZ KALMADIĞINI KANITLAYAN ÖNEMLİ DELİLLERDENDİR.

            Bahar Aslan, sanıklardan ana dava sanıklarından Mehmet Murat Atmaca ile birlikte katıldığı bir fuarda neşeli pozlar verirken

            Bahar Aslan, A9 Televizyonu için çekilen belgesellerde sunuculuk yaparken (Aşağıdaki 3 fotoğraf)




            Bahar Aslan, A9 TV’deki bir canlı yayın esnasında çalınan şarkılara alkışlarla eşlik ederken (Aşağıda)

            Bahar Aslan, Sanıklardan Mehmet Murat Atmaca’nın doğum günü kutlamasında, Mehmet Murat Atmaca için kendi hazırladığı pastayı getirirken (Aşağıda)

            Diğer çok sayıda fotoğraf album olarak makamınıza arz edilmiştir.

            7. BAHAR ASLAN’IN CİNSEL TACİZ VE SALDIRIYA UĞRADIĞI İDDİALARINI HUKUKEN GEÇERSİZ KILAN UNSURLAR

              Bahar Aslan’ın ifadelerinde geçen sözde cinsel saldırı iddiaları, husumetli müştekiler tarafından kurgulanan, hiç yaşanmamış hayali, uydurma suç isnadları olduklarından,

              7.1. Bahar Aslan tarafından 10 YIL boyunca ALINMIŞ TEK BİR OLAY YERİ TUTANAĞI YOKTUR.

              7.2. Yine 10 Yıl süresince yaşandığını iddia ettiği olayların akabinde almış olduğu TEK BİR DOKTOR RAPORU YOKTUR.(Yargıtay 14. CD, 2016/11915 E. 2017/974 Karar, Cinsel Dokunulmazlığa Karşı İşlenen Suçlar ve Ensest İlişkiler, Ahmet Ceylani Tuğrul, sayfa 520)

              7.3. Katılan defalarca yaşadığını iddia ettiği sözde cinsel taciz ve saldırıların hemen akabinde ŞİKAYETÇİ OLMAMIŞ, ARADAN 10 YIL GEÇTİKTEN SONRA şikayetçi olmuştur.

              Hatta müvekkil ve arkadaş camiasına yönelik operasyon sırasında da şikayetçi olmamış, kendisiyle irtibata geçen husumetli müşteki ve etkin pişmanların baskı ve yönlendirmeleri neticesinde OPERASYONUN ÜZERİNDEN 7 AY GEÇTİKTEN SONRA şikayetçi olmuştur.

              Ortada eğer gerçekten bir cinsel saldırı olsa hayatın olağan akışına uygun olan tavrın, olayın yaşandığı anın hemen akabinde mağdurenin en yakın karakol ve hastaneye gitmesi olacağı açıktır. Bunu yapmadıysa bile bu dosya özelinde 2018 Temmuz ayında düzenlenen polis operasyonuyla birlikte koşarak polise gidip bildiklerini anlatması hayatın doğal akışına uygun olandır. Ama Bahar Aslan bunların hiçbirini yapmamıştır.

              Bahar Aslan gibi iyi bir eğitime ve sosyo kültürel çevreye sahip, hatta babası da polis memuru olan bir kadınınaradan geçen 10 yıl içerisinde ne karakola ne de hastaneye gitmemiş olması HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI BİR TUTUMDUR ve GERÇEKTE CİNSEL SALDIRI GİBİ OLAYLARIN ASLA YAŞANMADIĞININda açık bir delili hükmündedir.

              Nitekim Yargıtayın yerleşik içtihatlarında, cinsel saldırı mağduru olduğunu iddia eden kişilerin makul sürede yapmadıkları şikayetlerin samimi kabul edilmeyeceği ve bozma sebebi olacağı açık şekilde belirtilmektedir:

              • Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/12325 E. , 2017/1430 K. : “…mağdurelerin iddialarını eylemlerden uzun süre sonra dile getirdikleri…”
              • 14. Ceza Dairesi 2012/1260 E. , 2013/14067 K.: “...Dosya kapsamı, mağdur beyanları, mağdurenin gerçekleştiğini iddia ettiği olaydan yaklaşık 7 ay sonra şikâyetçi olması..”
              • 14. Ceza Dairesi 2014/8595 E. , 2016/3576 K.: “...mağdurenin kendisine anlattığı olayları aradan uzun bir süre geçtikten sonra şikayet dilekçesi ile savcılığa intikal ettirdiği…”
              • 14. Ceza Dairesi 2014/5780 E. , 2014/14913 K.: “…olay tarihi ile olayın karakola başvuru yoluyla intikali arasında bir buçuk yılı aşkın bir sürenin geçmiş olması…
              • 14. Ceza Dairesi 2012/13583E , 2013/875 K T 31.01.2013: “...mağdurenin meydana gelen olaylar nedeniyle 1.5 - 2 yıl sonra şikayette bulunması...”
              • 5. Ceza Dairesi 2006/7287E , 2010/3513 K T 11.05.2010: “ ...olay tarihinden 4 yıl gibi uzun bir süre geçtikten sonra şikayetçi olunması...”

              7.4. Bahar Aslan, olayların yaşandığını iddia ettiği 10 yıllık dönem içerisinde DEFALARCA İMKANI OLMASINA RAĞMEN BİR KEZ BİLE KOLLUK KUVVETİNE HERHANGİ BİR OLAY İNTİKAL ETTİRMEMİŞTİR. Aradan geçen 10 yıllık bu uzun süreç, Bahar Aslan’ın iddiaların hükme esas alınamayacağının önemli delillerinden birisidir.

              Nitekim Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 16.02.2017 tarih ve 2016/11995 E. 2017/739 Sayılı Emsal Kararında:


              mağdurenin OLAYI HEMEN İNTİKAL ETTİRMEYİP kardeşinin, sanığın eylemlerinden annesine bahsetmesi şeklinde olayın intikal şekli …. BERAATİ yerine mahkumiyetine karar verilmesi denilmek suretiyle, MAHKUMİYET KARARININ BOZULMASINA hükmetmiştir.

              Yargıtay’ın benzer nitelikteki diğer emsal kararları ise şöyledir:

              • Yargıtay 5 CD, 2009/7185 E. 2009/6326 Kararı (Suat Çalışkan, sayfa 396);
              • Yargıtay 14. CD, 08.09.2014 tarih ve 2012/13067 E. 2014/9535 Karar, Cinsel Suçlar, Hakim Dr. Gökhan Taneri, sayfa 72.)

              7.5. Bahar Aslan’ın, aile üyelerine, yakınlarına ve en önemlisi de POLİS OLAN BABASINA10 yıl süresince defalarca tekrarlandığını iddia ettiği cinsel saldırılardan HİÇ BAHSETMEMİŞ OLMASI DA, İDDİALARININ GERÇEK DIŞI OLDUKLARININ AYRI BİR DELİLİDİR.

              Nitekim Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 24.09.2012 tarih 2012/5893 E. 2012/8817 Sayılı Emsal Kararında:


              “Mağdurenin hastaneye götürüldüğünde 8 aylık hamile olduğunun öğrenilmesi üzerine şikayetçi olması, BU TARİHE KADAR AİLESİNDEN KİMSEYE nitelikli cinsel saldırıya uğradığına dair BEYANDA BULUNMAMASI … SanığınBERAATİ yerine mahkumiyetine karar verilmesi denilmek suretiyle, MAHKUMİYET KARARININ BOZULMASINA hükmetmiştir.

              Yargıtay’ın benzer nitelikteki diğer emsal kararları ise şöyledir:

              • Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 07.07.2014 tarih ve 2012/11648 E. 2014/9243 Karar, Cinsel Suçlar, Hakim Dr. Gökhan Taneri, sayfa 99.
              • Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 19.03.2007 tarih ve 2007/1161 E. 2007/2039 Karar, Yargı Kararları Işığında Cinsel Dokunulmazlığa karşı Suçlar, Sinan Kocaoğlu, sayfa 506, 508.
              • Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 20.06.2012 tarih ve 2012/6645 E. 2012/7000 Karar, Yargı Kararları Işığında Cinsel Dokunulmazlığa karşı Suçlar, Sinan Kocaoğlu, sayfa 506, 508.
              • Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 17.10.2000 tarih ve 2000/5-196-2000/201 sayılı kararı, Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ve ensest ilişkiler, Ahmet Ceylani Tuğrul, sayfa 105, 228. Yargıtay 5 CD, 2007/1161 E. 2007/2039 Karar;
              • Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 17.07.2008 tarih ve 2008/7208-2008/7643 sayılı kararı, Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ve ensest ilişkiler, Ahmet Ceylani Tuğrul, sayfa 105, 228. Yargıtay 5 CD, 2007/1161 E. 2007/2039 Karar;
              • Yargıtay 14 Ceza Dairesinin 2012/8319 E. 2014/6548 Karar, Türk Ceza Kanunu Uygulamasında Cinsel Suçlar, Mustafa Aslantürk, sayfa 199, 541

              7.6. Bahar Aslan, onayı dışında zorla cinsel istismar ve saldırıya uğradığını iddia ettiği evlere YILLARCA TEKRAR TEKRAR GİTMEYE DEVAM ETMİŞ, maruz kaldığını iddia ettiği her cinsel taciz sonrasında da SANIKLARLA DEFALARCA KEZ TELEFONDA KONUŞMUŞ ve MESAJLAŞMIŞTIR.

              Benzer durumlar, yani kendisine zorla cinsel istismarda bulunulduğunu iddia eden bir mağdureninTEKRAR AYNI EVE KENDİ RIZASIYLA GİTMESİ, Yargıtay tarafından HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI GÖRÜLMÜŞ ve BOZMA SEBEBİ YAPILMIŞTIR.

              Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 2016/2986 E. 2016/5619 K. Sayılı Emsal BOZMA KARARI da şöyledir:

              “…… mağdurenin sanıkla yedi-sekiz kez ilişkiye girdiğini, bu ilişkilerin bazılarının rızaya dayalı bazılarının zorla olduğuna ilişkin beyanları ve tüm dosya içeriğine göre, ONBEŞ-ONSEKIZ YAŞ GRUBUNDA OLAN MAĞDURENİN SANIKLA İNTERNET ORTAMINDA TANIŞIP ARKADAŞ OLDUKTAN SONRA EVİNE GİTTİĞİ SANIĞIN ZORLA ELİNİ CİNSEL ORGANINA SOKARAK CİNSEL İSTİSMARDA BULUNDUĞUNU, bu olaydan sonra birden fazla kez sanığın evine giderek rızasıyla cinsel ilişkiye girdiğini söylediği,SANIĞIN ZORLA CİNSEL İSTİSMARINA UĞRADIĞINI İDDİA EDEN MAĞDURENİN TEKRAR AYNI EVE RIZASI İLE GİTMESİNİN HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI OLDUĞU ve …”

              7.7. Bahar Aslan’ın güya kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu iddia ettiği kişi ile YAKLAŞIK 10 YIL SÜRE İLE DEVAM EDEN ARKADAŞLIK İLİŞKİSİNİN sürekli maddi ve manevi cebire dayalı sürdürüldüğü fikri de HUKUKEN KABUL EDİLEMEZ. Bu durum Yargıtay’ın yerleşik içtihadlarında da yer bulmuştur.

              Nitekim Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 23.05.2011 tarih ve 2011/2970 E. 2011/4134 K. Sayılı Emsal BOZMA KARARI’nda şöyledir:


              7.8. Bahar Aslan’ın emniyette yapılan Fotoğraf Teşhisi de USULÜNE UYGUN YAPILMAMIŞ, teşhis tutanağı USULÜNE UYGUN DÜZENLENMEMİŞTİR. Usulüne uygun yapılmayan fotoğraf teşhisi de Yargıtay tarafından bozma sebebi olarak kabul edilmektedir.

              Nitekim Yargıtay 14. Ceza Dairesinin, 17.04.2019 tarihli 2018/8891 E. 2019/9172 K. Sayılı EMSAL BOZMA KARARI şöyledir:


              Ayrıca benzer bir Yargıtay Bozma Kararı da Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 2009/12812 E. 2010/541 Kararıdır. (Suat Çalışkan, sayfa 389)

              8. BAHAR ASLAN’IN FOTOĞRAF TEŞHİS TUTANAĞI BEYANLARINDAKİ ÇELİŞKİLER

                8.1. Bahar Aslan ana dava sanıklarından Serkan Yumru ile ilgili olarak:

                - Fotoğraf teşhis tutanağında Serkan Yumru için “İfademde bahsettiğim gibi anal yoldan birlikte olduğum kişidir” ifadesini kullanmış, ancak mahkeme huzurunda ifadesine bir eklemede bulunmuş ve “evde diksiyon ve video çekimleriyle ilgili konuşma yaptıkları gün hem anal hem oral yoldan beraber olduğum kişidir” şeklinde İFADESİNDE DEĞİŞİKLİĞE GİTMİŞTİR.

                - Emniyete verdiği 14.02.2019 tarihli ilk ifadesinde ise, Serkan Yumru ile diksiyonu ve video çekimleri hakkında konuşma yaptıkları aynı günden bahsetmiş, ancak “Serkan Yumru ile anal veya oral yoldan ilişkiye girdikleri”ne ilişkin HERHANGİ BİR BEYANDA BULUNMAMIŞTIR.

                Özetle katılanın Serkan Yumru ile ilgili beyanları 3 AŞAMADA BİRDEN FARKLILIK GÖSTERMEKLE birliktesözde cinsel saldırıya uğradığını iddia eden bir genç kızın EMNİYETEKİ İLK İFADESİNDE UĞRADIĞI CİNSEL SALDIRIDAN HİÇ BAHSETMEMİŞ OLMASIysa, HEM HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI HEM DE BÖYLE BİR TACİZ ya da SALDIRININ HİÇ YAŞANMADIĞININ AÇIK BİR DELİLİ hükmündedir.

                8.2. Katılan Bahar Aslan, Sanıklar Muhammet Cihat Gündoğdu ve Uğur Örmen ile ilgili olarak:

                - 14.02.2019 tarihli emniyet ifadesinde Muhammet Cihat Gündoğdu ve Uğur Örmen ile CİNSEL İLİŞKİYE GİRDİĞİNE DAİR HİÇBİR BEYANI BULUNMAZKEN,

                - 16.02.2019 tarihli fotoğraf teşhis tutanağında Muhammet Cihat Gündoğdu ve Uğur Örmen için “ifademde bahsettiğim gibi anal yoldan birlikte olduğum kişidir.” sözleriyle İFADESİNDE DEĞİŞİKLİĞE GİTMİŞTİR.

                9. RESMİ HTS ANALİZLERİ ve BAZ ÇAKIŞMA RAPORLARI BAHAR ASLAN’IN İFADELERİNİ YALANLAMAKTADIR.

                  9.1. HTS kayıtlarına göre; Bahar Aslan 2008 ve 2009 yıllarında PERPA’dan hiç sinyal vermemektedir. Bu durum Bahar Aslan’ın 18 yaşından küçükkenGÜYA PERPA’DA ana dava sanıklarından MUSTAFA IŞIK İLE BULUŞTUKLARI İDDİASININ GERÇEK DIŞI OLDUĞUNU İSPAT ETMEKTEDİR.

                  9.2. Katılan Bahar Aslan 2010 yılında Ataşehir İnönü Mahallesi’nde Mustafa Işık ile birçok defa anal ve oral yoldan birlikte olduğunu iddia etse de, 2010 yılında Bahar Aslan ile Mustafa Işık’ın belirtilen adreste HERHANGİ BİR HTS BAZ ÇAKIŞMASI DA BULUNMAMAKTADIR.

                  9.3. 2009-2010-2011 yıllarında Bahar Aslan’ın iddiasında isimlerini saydığı Ahmet Çelik, Uğur Küçükaydın, Muammer Kolukısa, Levent Denizoğlu, Salih Tınar, Serkan Yumru ile de HİÇBİR BAZ ÇAKIŞMALARI BULUNMAMAKTADIR.

                  9.4.Ayrıca yine Bahar Aslan’ın güya kendisine cinsel istismarda bulunduğunu iddia ettiği kişiler; Mehmet Noyan Orcan, Ahmet Çelik, Serkan Yumru, Orkun Şimşek, Cemil Gültekin, Ahmet Oktar Babuna, Ali Emre Bukağılı, Ali Kasap, Altuğ Müştak Berker, Burhan Efeoğlu, Cem Sedat Altan, Rasim Coşkun Varlıbaş, Halil Hilmi Müftüoğlu, Kadir Kaya, Mehmet Burak Öge, Mert Sucu, Suphi Serdar Togay, Sinan Karakuş, Tarkan Yavaş, Hakan Efeoğlu, Yakup Balaman ile de HİÇBİR ORTAK BAZ ÇAKIŞMASI BULUNMAMAKTADIR.

                  10. BAHAR ASLAN’IN EMNİYET VE MAHKEME İFADELERİNDEKİ ÇELİŞKİLERİ VE HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI BEYANLARI

                    10.1. MÜVEKKİL ADNAN OKTAR HAKKINDAKİ ÇELİŞKİLİ BEYANLARI

                    10.1.1. Sözde Cinsel Tacizle İlgili İki Farklı Beyanda Bulunması

                    Katılan Bahar Aslan emniyet ve mahkeme ifadelerinde müvekkilAdnan Oktar’ın kendisine güya cinsel tacizde bulunduğunu iddia etmiş, ancak olayları aşamalarda FARKLI ve ÇELİŞKİLİ ANLATMIŞTIR.

                    Bahar Aslan 14.02.2019 tarihli emniyet ifadesinde, Müvekkil Adnan Oktar’ın güya imam nikahı kıydığı gün katılanı sadece sözde göğüsünden öptükten sonra evine gönderdiğini beyan etmiş (İmaj A), ileri tarihli başka bir görüşmesinde ise güya elle cinsel tacizin gerçekleştiğini (İmaj B) iddia etmiştir.

                    İmaj A



                    İmaj B


                    Yani Bahar Aslan’ın ilk ifadesine göre, müvekkille ilk buluşmasında güya sadece göğsünden öpülmüş ve evine gönderilmiş, ileri tarihli başka bir buluşmada ise güya genital bölgesinden parmakla taciz edilmiştir.

                    Ancak Bahar Aslan EMNİYET İFADESİNDEKİ HİKAYESİNİ UNUTMUŞ OLSA GEREK, bu kez MAHKEME İFADESİNDE EMNİYETTEKİNDEN FARKLI BİR SENARYO ANLATMIŞTIR. Mahkeme ifadesine göre Bahar Aslan, güya imam nikahı olduğu gün aynı zamanda sözde parmakla tacizin de gerçekleştiğini iddia ederekDÜZMECE SENARYOSUNDAKİ İKİ FARKLI OLAYI SANKİ AYNI GÜN GERÇEKLEŞMİŞ GİBİ BİRLEŞTİRMİŞve aşamalardaki ifadelerinde ÇELİŞKİYE DÜŞMÜŞTÜR.

                    Bahar Aslan’ın 13.08.2020 tarihli mahkeme ifadesinden:

                    İkinci gidişimde tekrar beni yukarı çağırdılar. … Bana dedi ki, ‘Seni alıyorum diyor kabul ediyor musun? Ömrünü bana adamaya kabul ediyor musun?’ dedi. ‘Evet,’ dedim. Bir daha sordu bir şey demedim. Ebru Altan oradan ‘evet demen gerekiyor’, dedi. ‘Evet’, dedim. Bir daha sordu. Tekrar etrafıma baktım niye böyle bir şey oluyor diye. ‘Evet’ dedim. çünkü imam nikahı mevzusunda gidiyor çünkü üç kere evet diyorsunuz.Ondan sonra geldi ‘ben de seni aldım’ dedi. Tekrar minderini getirdi önüme şey oraya oturdum. Ondan sonra şey tekrar bileğime dokundu. Şey yaptım onun olduğum için sanırım. Elbisemi açtı şeyleri göğsümü öpmeye başladı, tabiri caizse emmeye başladı falan. Ondan sonra beni kaldırdı kızların hepsi geldi. Aşağıdaki misafirlerde hepsi yukarı geldi. Ondan sonra bana dedi ki banyoya geç. O salonda köşede banyo var beyaz bir banyo. O banyoya geçtim bana dedi ki soyunman gerekiyor dedi. Beni üzerimde siyah bir kıyafet vardı. Korktuğum için ve onun dediklerini yapmam gerektiği için çünkü bir önceki gidişimde küfür hakaret hepsi havada uçuştuğu için korktuğum için soyundum. Soyundum, banyoda soyundum. O da yarı çıplak vaziyetteydi. Tekrar şuradan öptü. Ondan sonra buralardan öptü. Göğsüme işte yalayıp öpmeye başladı ve sonra birden aniden Mustafa'nın yaptığı gibi parmaklarını içeriye soktu vajinamdan.” 

                    Görüldüğü gibi Bahar Aslan emniyetteki ifadesinde SÖZDE İKİ FARKLI ZİYARETTE YAŞANMIŞ GİBİ ANLATTIĞI İLK SENARYOSUNU, mahkeme huzurunda SANKİ AYNI GÜN YAŞANMIŞ GİBİ ANLATMIŞTIR. Malum olduğu üzere tacize uğradığını iddia eden kişilerin başlarından geçtiğini iddia ettikleri olayları aşamalardaki ifadelerinde FARKLI, ÇELİŞKİLİ ŞEKİLDE ANLATMALARI YARGITAYIN ÖNEMLİ BOZMA NEDENLERİ ARASINDA YER ALMAKTADIR.

                    Yargıtay 14. Ceza Dairesinin konuya ilişkin, 21.01.2011 tarih ve 2012/7671 E. 2014/4895 K. Sayılı Emsal Kararı aşağıdadır.


                    10.1.2. Kişilerde Değişiklik Yapması

                    Bahar Aslan, müvekkil Adnan Oktar ile ilgili konulardaki hayali senaryolarını anlatırken aşamalarda değişiklik gösteren ifadelerinde KİŞİLER KONUSUNDA DA ÇELİŞKİYE DÜŞMÜŞTÜR. Bunlardan birisi, emniyet ifadesinde Beril Koncagül’ün sarf ettiğini söylediği iddia ettiği BAM BAM BAM” sözlerini ,mahkeme ifadesinde sanki müvekkil Adnan Oktar söylemiş gibi anlatmasıdır.

                    Bahar Aslan 14.02.2019 tarihli emniyet ifadesinde bu konuyu:

                    Beril KONCAGÜL, Adnan Oktar’ın ‘ben onu tabancayla vururum’ demesine gülerek ‘BAM BAM BAM’ dedi.” diyerek anlatırken,


                    13.08.2020 tarihli mahkeme ifadesindeyse,

                    Adnan Oktar’ın karşısına çıkınca “bana siyaha boyamışsın” dedi. Ona sormadan yaptım. Büyük cesaretti yaptığım. “Güzel olmuş” dedi. Kızlar da tasdik etti. Sonra kızları çıkardı. “Rakibim varmış” dedi. “Evet erkek arkadaşım var” dedim. ‘Ne yaparım ben onu biliyor musun, bam bam vururum’ dedi güldü. diyerek

                    sanki bu sözleri güya MÜVEKKİL SARFETMİŞ GİBİ ANLATARAK KENDİYLE ÇELİŞMİŞTİR.

                    10.1.3. Tarihlerde Değişiklik Yapması (Yaşını Küçük Göstermek Amaçlı)

                    Bahar Aslan, müvekkil Adnan Oktar’la 2010 yılında Said Nursi Sergisinde tanıştığını iddia etmektedir. Buna göre 03.09.1992 doğumlu olan Bahar Aslan, müvekkille tanıştığını iddia ettiği 2010 yılında reşit değildir.

                    Ancak Bahar Aslan kasıtlı şekilde, MÜVEKKİLLE TANIŞTIĞI TARİHTE GÜYA REŞİT DEĞİLMİŞ GİBİ GÖSTERMEK İÇİN, SERGİ TARİHİ HAKKINDA YANLIŞ BİLGİ VERMEKTEDİR. Gerçekteyse bahse konu serginin tarihi 2010 değil, 7 Mayıs 2011’dirYani Bahar Aslan, müvekkille tanıştığını iddia ettiği tarihte 19 yaşında ve reşittir.

                    Bahse konu serginin gerçekleşme tarihine ilişkin çok sayıda habere, internet haber sitelerinden kolaylıkla ulaşılabilmektedir.

                    https://www.haberler.com/istanbul-da-said-nursi-sergisi-duzenlenecek-2700694-haberi/


                    Ayrıca müvekkilin serginin çıkışında çekilmiş bir fotoğrafına bakıldığında da, Sergi kapısının üzerindeki afişte, serginin açılış tarihi olan ‘MAYIS 2011’ ibaresinin yazılı olduğu da görülmektedir.


                    10.2. ANA DAVA SANIKLARINDAN MUSTAFA IŞIK HAKKINDAKİ ÇELİŞKİLİ BEYANLARI

                    10.2.1. Sözde Farkında Olmadan Anal Yoldan İlişkiye Girdiği İddiası

                    Bahar Aslan 14.02.2019 tarihli emniyet ifadesinde, sanık Mustafa Işık’ın, sözde haberi olmadan kendisiyle anal yoldan ilişkiye girdiğini, bu birleşmeyi hissetmediğini, ancak bacaklarında kan olduğunu görünce güya anal ilişkinin yaşandığını anladığını beyan etmiştir.

                    Bahar Aslan’ın 14.02.2019 tarihli emniyet ifadesi şöyledir:

                    “… Orada ilk defa beni öptü. Daha sonra nasıl olduğunu anlamadan bacaklarımda kan olduğunu görünce benimle birlikte olduğunu anladım. Ancak bu birliktelik ANAL BİRLİKTELİKTİ FAKAT BEN HİÇBİRŞEY HİSSETMEMİŞTİM ve kanı görünce bunu anladım…”


                    Öncelikle belirtmek isteriz ki, ANAL YOLDAN YAPILAN ve ÜSTELİK KAN GELECEK DERECEDE ZORLU BİR CİNSEL SALDIRIDA, saldırının mağduru olduğunu iddia eden kişinin, üstelik şuuru da açıkken BÖYLE ZORLU BİR CİNSEL SALDIRIYI FARK ETMEMİŞ OLMASI NE TIBBİ OLARAK NE DE HAYATIN OLAĞAN AKIŞI GEREĞİ ASLA MÜMKÜN DEĞİLDİR. Katılan diğer konularda olduğu gibi bu konuda da gerçeği söylememektedir.

                    Ayrıca Bahar Aslan -avukatları kendisini uyarmış olacak ki- mahkeme ifadesinde bu anlatımını da değiştirmiş; aynı olayı bambaşka bir şekilde önceden olmayan detay ekleyerek anlatmıştır. Buna göre sözde cinsel ilişkiden sonra güya yürüyüşünde bozukluk oluşmuş (yamuk-yumuk yürümüş) ve güya bir hafta boyunca hiçbir şekilde tuvalete çıkamamış gibi bir anlatımda bulunmuştur.

                    Ancak katılanın bu anlatımı da hayatın doğal akışına aykırıdır. Şöyle ki katılan bu tarihte ailesiyle birlikte yaşayan bir lise öğrencisidir ve babası da polis memurudur. Bir genç kızın iddia ettiği gibi yürüyüşünde bir anormali olsa, bu durum en başta ailesi olmak üzere arkadaşlarını ya da öğretmenleri tarafından mutlak surette fark edilirdi. Dahası bir hafta boyunca tuvalete çıkamayan bir insan değil ailesinin dikkatini çekmeyi, hastanelik olur acil servise gitmek zorunda kalırdı. Dolayısıyla katılanın anlatımları bu yönü ile de samimiyetten uzak ve alenen gerçek dışıdır.

                    10.2.2. Cinsel Saldırıdan Bahsederken “BİRLİKTELİK” İfadesini Kullanması

                    Bahar Aslan emniyetteki beyanında güya mağduru olduğunu iddia ettiği sözde cinsel saldırıyı tanımlarken bunu bir “BİRLİKTELİK” olarak adlandırmıştır. Rızası dışında cinsel istismara uğradığı iddiasındaki bir mağdurenin, istismarı “BİRLİKTELİK” OLARAK TANIMLAMASI, HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI OLDUĞU gibi aynı zamanda YARGITAYIN CİNSEL SUÇLARDA HÜKÜM BOZMA SEBEPLERİNDEN DE BİRİSİDİR.

                    10.2.3. Ayrılık Sebebi Olarak Cinsel İstismardan Değil Yeni Sevgiliden Bahsetmesi

                    Bahar Aslan; müvekkil Adnan Oktar ve arkadaş grubuyla görüşmek istememesinin sebebiniUĞRADIĞINI İDDİA ETTİĞİ SÖZDE CİNSEL İSTİSMARLAR DEĞİL, ‘YENİ BİR SEVGİLİSİNİN OLMASI ve STÜDYODA KENDİNDEN DAHA GÜZEL KIZLARIN BULUNMASI olarak ifade etmiştir.

                    Bahar Aslan’ın 14.02.2019 tarihli emniyet ifadesinden:

                    “… sabah ofise giderek Mehmet Murat Atmaca’ya ‘YAYINA GİTMEK İSTEMİYORUM. Ben kendine aşkla bakmıyorum. Ben onun eşi değilim. Ayrıca BENİM GÖRÜŞTÜĞÜM BİR ERKEK ARKADAŞIM VAR’ bunu abiye (Adnan Oktar) iletir misin?”

                    BEN ORAYA AİT DEĞİLİMoradaDAHA GÜZEL KIZLAR VAR. Zaten Yeliz Hanım da söyledi ‘onun eşi de değilim’ diye mesaj attım. O da bana…”

                    Açıktır ki, güya uzun yıllar boyunca çok sayıda kişi tarafından sayısız kereler cinsel istismara uğradığı iddiasında olan bir kadının, AYRILIK SEBEBİ OLARAK, MARUZ KALDIĞI İSTİSMARI DEĞİL yeni bir erkek arkadaş bulduğunu ve stüdyoda kendisinden daha güzel kızların bulunduğunu söylemesi, HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA UYGUN BİR DAVRANIŞ DEĞİLDİR.

                    10.2.4. Şikayet Esnasında Güya Kendisine Cinsel İstismarda Bulunan 27 Kişiden 25’inin İsmini Zikretmemesi

                    İlk emniyet ifadesinde toplam 27 kişinin cinsel saldırısına uğradığını iddia eden Bahar Aslan, ifadesinin sonunda “benim dini duygularımı kullanarak, Kadıköy evlendirme dairesini sürekli gösterip seninle evleneceğim diye evlilikle kandırıp kendine aşık eden Mustafa Işık, Adnan Oktar ve örgütünden davacı ve şikayetçiyim.” diyerek genel bir şikayette bulunmuştur.

                    Ancak kendisiyle zorla ilişkiye girdiğini iddia ettiği diğer 25 kişiden İSMEN ŞİKAYETÇİ OLMAMIŞTIR. Bir genç kızın kendisine sözde zorla cinsel istismarda bulunan 25 kişiden ismen şikayetçi olmamasıHAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI bir durumdur.

                    Hiçbir genç kız, kendisine cinsel saldırıda bulunan kişileri, isimlerini geçirmeden, önemsiz kişilermiş gibi şikayetinde bahsetmeden geçmez. Sadece Mustafa Işık’tan ve Müvekkil Adnan Oktar’dan şikayetçi olması, katılanın Mustafa Işık’a olan DUYGUSAL BAĞLILIĞININ ve EVLİLİK BEKLENTİSİNİN KARŞILIKSIZ KALMASI nedeniyle Mustafa Işık’a bir husumet beslediğinin göstergesidir. Eğer sadece Mustafa Işık’tan şikayetçi olursa bu durum daha da aşikar hale geleceğinden, kendince dikkat çekmemek adına Müvekkil Adnan Oktar’dan da şikayetçi olmuştur.

                    Bahar Aslan’ın tüm bu çelişkili beyanları İstanbul BAM 1 CD’nin bozma kararında da haklı birer hukuki gerekçe olarak kabul edilmiştir:


                    10.3. ANKESÖRLÜ TELEFON GÖRÜŞMESİ KONUSUNDAKİ GERÇEK DIŞI ve ÇELİŞKİLİ BEYANLARI

                    Bahar Aslan 25.12.2019 tarihli emniyet ifadesinde Sanık Kübra Kartal’ın kendisini güya ankesörlü telefondan arayarak

                    Bahar Hanım size Mehmet Murat Atmaca ve Mustafa Işık Beylerden selam getirdim. Sizinle görüşmek istiyorlar, size sevgilerini iletiyorlar” dediğini iddia etmiş; ancak yalnızca “Mustafa Işık ve arayan kişiden şikayetçiyim” diyerek Mehmet Murat Atmaca’dan ŞİKAYETÇİ OLMAMIŞTIR.

                    Bahar Aslan emniyetteki ifadesinin devamında da

                    Ben de Mehmet Bey’in selamını alıyorum, ama aynı şeyi Mustafa için söyleyemeyeceğim” sözleriyle sanık Mehmet Murat Atmaca’ya yönelik bir husumeti ya da kızgınlığı olmadığını açık şekilde ifade etmiştir.

                    Bununla birlikte ankesörlü telefon görüşmesinin yapıldığı iddia olunan tarih (03.12.2019) ile katılanın emniyet ifadesi (25.12.2019) arasında da 22 gün bulunmaktadır. Yani katılan aradan geçen bu 22 günlük süreçte de Mehmet Murat Atmaca’ya karşı sinirli değildir.

                    Ancak katılan aradan yaklaşık 1 yıl geçtikten sonra (13.08.2020’deki) mahkeme ifadesinde Mehmet Murat Atmaca için bu kez;

                    Bu arada ‘Mehmet Atmaca’dan şikayetçi değilim’ demiştim. Ama Kübra Kartal ile BANA SELAM GÖNDERMESİNDEN SONRA SİNİRLENDİM. Örgüt için çalışıyor. Şikayetçiyim.” demiştir.

                    Dolayısıyla aradan geçen 1 yıllık süreçte Bahar Aslan’ın Mehmet Murat Atmaca HAKKINDAKİ FİKRİNİ NEYİN DEĞİŞTİRMİŞ OLABİLECEĞİ İNCELENMESİ ve ARAŞTIRILMASI gereken bir konudur.

                    Bize göre katılanın, Mehmet Murat Atmaca hakkındaki samimi ilk beyanlarının ardından yaklaşık 1 YIL SONRA BİRDEN ŞİKAYETÇİ OLMAYA KARAR VERMESİNİN ARDINDAhusumetli müştekiler ve etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan kişiler tarafından KATILANIN FARKLI BİR İFADE VERMEYE ZORLANDIĞI GERÇEĞİ YATMAKTADIR.

                    Bahar Aslan’ın, Fulya Kandemir Develioğlu isimli kişiyle görüşmeye başladıktan sonra baskı ve telkin altında kalarak şikayetçi olmaya karar verdiğinden ve Fulya Kandemir Develioğlu’nun etkin pişman Murat Develioğlu’nun eşi olduğundan, Murat Develi Oğlu’nun da bu davanın baş husumetlisi Fırat Develioğlu’nun kardeşi olduğundan yazımızın önceki bölümlerinde (5 Nolu bölüm, syf 14 ve devamı) detaylı şekilde bahsetmiş olduğumuzdan burada tekrar girmiyoruz.

                    AYRICA BUNLARIN DIŞINDABahar Aslan’ın güya Kübra Kartal tarafından ankesörlü bir telefondan arandığı iddiası da GERÇEK DIŞIDIR.

                    Bu konu bir kısım katılan vekili Av. Eser Çömlekçioğlu tarafından ana dava kapsamında gündeme getirilmiş; mahkeme heyeti de bunu “mağdurlara yönelik nitelikli tehdit” olarak değerlendirilerek soruşturulmasına karar verilmiştir. Ancak soruşturma aşamasında sanık Kübra Kartal’ın Mahkemeye sunmuş olduğu aşağıdaki savunma delilleri:

                    • Ankesörlü telefonun olduğu mekana ait Mobese görüntülerindeki kişinin Kübra Kartal olmadığını net bir biçimde ispat eden resmi bilirkişi incelemeleri,
                    • Kübra Kartal’ın geçirdiği burun ameliyatı sebebiyle o tarihte burnu sargılı iken Mobese görüntülerindeki kişinin burnunda sargı bulunmaması,
                    • Bahar Aslan’ın ifadesinde, kendisiyle konuşan kişinin Mustafa Işık’ın cezaevinde ziyaretine gittiğini ve o ziyarette Mustafa Işık’ın kendisine selam gönderdiğini söylemektedir. OYSA SAVCILIĞIN YAPTIĞI ARAŞTIRMADA KÜBRA KARTAL’IN MUSTAFA IŞIK’I CEZAEVİNDE HİÇ ZİYARET ETMEDİĞİ,
                    • Hatta Mustafa Işık ile Kübra Kartalın hiç tanışmadıkları,

                    gerçekleri üzerine, sanık Kübra Kartal, hakkındaki bu suç isnadından beraat etmiştir.

                    10.4. “VARSA KIZ ARKADAŞILARINI DA TANIŞTIR” İDDİASINDA GEÇEN SANIK İSİMLERİNDEKİ ÇELİŞKİLİ BEYANLARI

                    Bahar Aslan 14.02.2019 tarihli emniyet ifadesinde, soyadını bilmediği ADEM ve AHMET ÇELİK isimli kişilerin kendisine güya, “yok mu senin güzel kız arkadaşın, bize de birilerini ayarlasana” diyerek varsa başka kız arkadaşlarını da getirip tanıştırmasını istediklerini beyan etmiştir.

                    Ancak Bahar Aslan mahkeme ifadesinde FARKLI BİR BEYANDA BULUNMUŞ, kendisine sözde “varsa kız arkadaşını getir, bizimle de tanıştır” diyen kişilerin bu kez güya UĞUR KÜÇÜKAYDIN ve Ahmet Çelik olduğunu iddia etmiştir.

                    10.5. KÜFÜR EDİLMESİNDEN KOKUP TEDİRGİN OLDUĞU KONUSUNDAKİ ÇELİŞKİLİ BEYANLARI

                    Bahar Aslan’ın beyanlarındaki çelişkilerden biri de Müvekkil Adnan Oktar ve arkadaş grubuyla aynı ortamda bulunduğu sırada ortamda sözde küfür edildiğini ve bundan korkup tedirgin olduğunu iddia etmesidir.

                    Bahar Aslan gerçek dışı bu ifadesiyle, kendince müvekkil Adnan Oktar ve arkadaşlarına SUNİ BİR KORKUTUCULUK ATFETMEYE ÇALIŞMIŞTIR. Buna karşın katılanın mahkeme ifadesinin çeşitli yerlerinde “POLİS KIZI OLDUĞUNU ve HİÇ KİMSENİN KENDİSİNİ ASLA KORKUTAMAYACAĞINI üstüne basa basa defalarca tekrarladığı çok sayıda beyanı da bulunmaktadır. 

                    Bahar Aslan’ın 13.08.2020 tarihli mahkeme ifadesinde SÖZDE KORKTUĞUNA dair diğer iddiaları:

                    1- “üzerimde siyah bir kıyafet vardı. KORKTUĞUM için ve onun dediklerini yapmam gerektiği için çünkü bir önceki gidişimde küfür hakaret hepsi havada uçuştuğu için KORKTUĞUM için soyundum.”

                    2- Bahar Kuştepe: Benle anal oral yoldan birlikte olanları şikayet ettim emniyete bunu soruyorsunuz değil mi? Evet şikayet ettim.

                    Başkan: Peki ilk bu olaylar olduğu zaman herhangi bir yere şikayet ettin mi?

                    Bahar Kuştepe: Herhangi bir yere şikayet etmedim ÇÜNKÜ KORKUYORDUM. çünkü insanları karadıkları için yalan söyledikleri için YALAN HABER ORTAYA ÇIKARDIKLARI İÇİN BEN KORKTUM o yüzden bir süre gitmedim. Zaten operasyonun olduğunu haberlerde öğrendim ben.

                    Bahar Aslan’ın yine 13.08.2020 tarihli aynı mahkeme ifadesindeki KİMSEDEN KORKMADIĞINA dair beyanları ise:

                    1- Başkan: Peki burada senin emniyete ifade vermen için herhangi bir kişi baskı tehdit kullandı mı?

                    Bahar KuştepeHayır. Hiç kullanmadılar. BENİM DE ZATEN KİMSEDEN KORKUM YOK.

                    2- Bahar Kuştepe: Bunu da böyle bil dedim. İfademin de sonuna kadar arkasındayım ben de POLİS KIZIYIM dedim madem beni tanıyorsun dedim BEN DEDİM KİMSEDEN KORKMAM dedim.

                    Katılanın ifadelerinde geçen sözde küfürlü ortamı kabul etmemekle birlikte, küfürlü bir ortamın Bahar Aslan üzerinde korku oluşturabilecek bir etkisi olduğu iddiası ile katılanın yalan haberden korkup çekindiği iddiası tamamen gerçek dışıdır. Bahar Aslan’ın aynı tarihli mahkeme ifadesinde bile birbiriyle çelişkili çok sayıdaki açıklaması bulunması ise KATILANIN İFADELERİNE HUKUKEN İTİBAR EDİLEMESİNİN MÜMKÜN OLMADIĞINI AÇIK ŞEKİLDE GÖSTERMEKTEDİR

                    SONUÇ VE TALEP:

                    Yukarıda örneklerini vermiş olduğumuz Yargıtay Ceza Dairelerinin huzurdaki iddialar ile benzer olaylara ilişkin vermiş oldukları emsal kararlar da göz önünde bulundurularak;

                    - Katılan Bahar Aslan’ın rızası dışında bir olay yaşadığına dair sanıkların cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı hiçbir delil BULUNMADIĞI,

                    - Katılan Bahar Aslan’ın cinsel suç isnatları, tamamen kendi anlatımlarıyla sınırlı ve soyut olup kuşkudan arındırılmış SOMUT KANITLARLA DESTEKLENMEDİĞİ,

                    Katılanın anlatımlarda çok sayıda çelişki olduğu ve anlatımların hayatın doğal akışına aykırı olmaları sebebiyle hukuki bir geçerliliği bulunmadığından, iddiaların tarafınızca reddedilerek müvekkilin TCK220/5 maddesi uyarınca cezalandırılması talebi hakkında beraatine karar verilmesini saygılarımla talep ederim. 20.12.2024

                    Adnan Oktar Müdafii

                    Av. Mert Zorlu

                    Daha yeni Daha eski