16.02.2025 tarihinde çeşitli internet sitelerinde, tek bir ağızdan oluşturulup servis edildiği belli olan bir haber gündeme geldi. Birgün, Tele1, T24 gibi internet sitelerinde yer alan haberde, müvekkil ve arkadaşlarının Marmara Ceza İnfaz Kurumu'nda bulunması nedeniyle aynı cezaevinde bulunan tutukluların avukatlarının boş kabin bulmakta zorluk çektikleri iddia ediliyordu.
Müvekkil Adnan Oktar'ı tekrar gündem yapabilmek ve kendilerince yeniden basın yoluyla olumsuz algı oluşturabilmek amacıyla kurgulanmış, müvekkil hakkında aleyhe bir şey bulamamanın sıkıntısıyla özel olarak üretilmiş söz konusu haberin gerçeklik değeri kuşkusuz ki yoktur.
Şöyle ki;
- Müvekkil Adnan Oktar'a 7 seneden beri KESİNTİSİZ OLARAK AVUKAT KISITLILIĞI uygulanmaktadır. Bu, müvekkilin sevkler veya duruşmalar için yaptığı yer değişikliklerinde de aynı şekilde geçerli olmuştur ve gittiği her cezaevinde uygulanmıştır.
- Söz konusu avukat kısıtlılığı, müvekkile, şu anda hali hazırda kalmakta olduğu MARMARA CEZA İNFAZ KURUMU'NDA DA UYGULANMAKTADIR.
- Avukat kısıtlılığı kapsamında müvekkil, AVUKATLARIYLA SADECE HAFTANIN ÜÇ GÜNÜ (PAZARTESİ, ÇARŞAMBA, CUMA) VE MESAİ SAATLERİ İÇİNDE görüşebilmektedir.
- Her ne kadar görüş saatleri sabah 9.00 akşam 17.00 arası olarak düzenlenmişse de, müvekkilin sabah görüş kabinine getirilişinde CİDDİ GECİKMELER yaşanmakta, KABİNE GETİRİLİŞİ 10.30'U-11.00'İ BULMAKTADIR. Müvekkil, ÖĞLE ARASI İÇİN TEKRAR ODASINA GÖTÜRÜLMEKTE ve 00-13.30 ARASI GÖRÜŞ YAPTIRILMAMAKTADIR. Öğlen görüş kabinine tekrar getirildiğinde yine bir saatlik gecikmeler yaşanmaktadır. Yani, toplamda 7 saatlik olması gereken görüş süresi, en fazla 3-4 saat sürebilmektedir.
- Bu görüşmelerin yapıldığı kabinler, sesli ve görüntülü kayıt gerektirdiğinden, KAMERALI GÖRÜŞ KABİNLERİDİR. Müvekkil, bunun dışında herhangi bir kabinde görüşme yapamamaktadır. Normal şartlarda avukatlar, müvekkil-avukat görüşmesi gizliliği hususunca, SÖZ KONUSU KABİNLERİ GÖRÜŞ İÇİN TERCİH ETMEMEKTEDİRLER.
Hal böyleyken, müvekkil, kendisine uygulanan avukat kısıtlılığı nedeniyle
- Özel bir kabinde
- Haftanın sadece 3 günü
- Sadece mesai saatlerinde
Avukatlarıyla görüşebiliyorken, diğer avukatların müvekkil nedeniyle kabin bulamamaları yönündeki iddiaların İYİ NİYETTEN UZAK olduğu ortadadır.
Ayrıca müvekkil, bu kısıtlı zamanın tümünü dahi kullanmamakta, bu taraflı haberlerde yer aldığı şekilde tüm vaktini görüş kabinlerinde geçirmemektedir. Söz konusu haberlerin gerçek dışı olduğu, sadece bu detaydan bile bellidir.
Şayet müvekkile yönelik böyle bir avukat kısıtlılığı kararı olmasaydı, müvekkil görüş için daha boş ve uygun vakitleri tercih eder, odasından alınma sürecinde beklemek ve vakit kaybetmek zorunda kalmazdı. Ancak KISITLILIK KARARI MESAİ SAATLERİNİ KAPSADIĞINDAN, MÜVEKKİL BAKIMINDAN BU SAATLERİN DIŞINDA GÖRÜŞ YAPABİLMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR. Dolayısıyla, mesai saatleri müvekkilin kendi tercihi değil, getirilen kısıtlılık kararının bir zorunluluğudur.
Marmara Ceza İnfaz Kurumuna ziyarete giden avukatların, cezaevinde kalan müvekkilleriyle, HAFTANIN 7 GÜNÜ ve akşam saatleri de dahil olmak 24 SAATİ KAPSAYACAK ŞEKİLDE TÜM GÜN kesintisiz görüşebilme imkanları vardır. Bu görüşmeleri, İSTEDİKLERİ GÖRÜŞ KABİNİNDE gerçekleştirebilmektedirler. İsterlerse akşam mesai saatlerinden sonra da gelebilir, sabaha kadar görüşme gerçekleştirebilirler. Ancak bu durum müvekkil için geçerli değildir. Haftada sadece 3 gün ve kısıtlı saatlerde, özel bir kabinde görüşme yapan müvekkili, bu gerekçeyle hedef göstermek, 7 senedir devam eden kumpasın ve belli bir güruh tarafından yürütülen karalama politikasının bir devamı gibi gözükmektedir.
Bir kısım basın yayın organlarının ve bazı sosyal medya hesaplarının, bu sinsi politikaya alet olarak veya buna kanarak, bu iftira politikasına dahil olması, kendi meslek ilkeleriyle de, vicdani hassasiyetle de bağdaşmamaktadır.
Kamuoyunun bilgilerine bilvekale sunarız