T.C.

ADALET BAKANLIĞI

CEZA TEVKİFEVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NE

BAŞVURUCU : Adnan OKTAR

VEKİLİ : Av. Mert ZORLU

KONU : Cezaevlerinde mahkumlara tanınan görüntülü görüşme hakkının suç tiplerine yönelik değil, mahkumun kişilik, sosyal ve sağlık durumuna verilmesi talebini içerir dilekçemizdir.

AÇIKLAMALAR:

Müvekkil Adnan Oktar, 19 Temmuz 2018 tarihinden bugüne tutuklu bulunmaktadır. Şu an Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan müvekkil silahlı suç örgütü yöneticiliği iddiasıyla yargılanmaktadır. Bu sebeple diğer adi suçlu mahkumlara tanınan görüntülü telefonla konuşma hakkından yararlanamamaktadır.

Resmi Gazete’de 29 Mart 2020’de yayımlanan Ceza ve İnfaz Kurumlarının Yönetimi ve Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelik’in 74/G. Maddesine göre Adalet Bakanlığı’nca belirlenen kurumlarda, hükümlü ve tutuklular yakınlarıyla haftada 30 dakika görüntülü konuşma yapabilmektedir. Yeni getirilen bu uygulama sayesinde birtakım suçlar bakımından mahkumlar aileleriyle ve arkadaşları ile görüşebilmektedir. Bazı suçlar bakımından tutuklu ve hükümlü bulunanlar ise bu haktan yararlanamamaktadır.

Anayasa’nın 12. Maddesine göre “Herkes, dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı gözetilmeksizin, kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.”

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 14. Maddesinde: “Bu Sözleşme’de tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya toplumsal köken, ulusal bir azınlığa aidiyet, servet, doğum başta olmak üzere herhangi başka bir duruma dayalı hiçbir ayrımcılık gözetilmeksizin sağlanmalıdır.

AİHS ve Anayasa’nın ilgili maddelerine göre ayrımcılığın ve eşitsizliğin en temel insan haklarına aykırı olduğu açıkça vurgulanmıştır. Suç işlemek amacıyla silahlı örgüt yöneticiliği suçlaması ile tutuklu bulunan kimsenin görüntülü telefon hakkından yararlanamaması insan haklarına aykırıdır.

Yönetmeliğin ilgili maddesindeki söz konusu suçlamalarla tutuklu bulunan kimselerin görüntülü görüşme hakkında sahip olması güvenliği tehlikeye düşürecek bir durum değildir. Görüntülü telefon görüşmelerinde hem ses hem görüntü kayıt altına alınabilmekte ve denetlenebilmektedir. Dolayısıyla yetkililerden gizli şekilde suç teşkil edecek herhangi bir eylemde bulunulması, talimat verilmesi mümkün değildir. Her an denetlenebilen ve kesinti yapılarak müdahale edilebilen bir sistemde açık açık suç işlenemeyeceği aşikardır.

Bir diğer husus cinayet işlemiş adli mahkumlar dahi bu haktan yararlanabilirken, silahlı örgüt yöneticiliği iddiasıyla tutuklu bulunan bir kimsenin bu haktan yoksun olması hem insan haklarına hem de mantığa aykırıdır. Bir örgüt yöneticisinin (sistem denetlenebildiği halde) talimat vermesinden endişe edilirken bir cinayet zanlısının tekrar bir cinayet emri vermeyeceğinden emin olmak mümkün değildir.

Yine görüntülü telefon hakkı verilecek mahkumda dikkat edilecek durum cezaevindeki tutumudur. Tutuklu veya hükümlülerin cezaevinde gösterdiği tutum ve tavırların iyi niyet göstermesi koşuluyla mahkumlar birçok hakka sahip olabilmektedir. Görüntülü konuşma hakkının da bu kapsamda değerlendirilmesi daha hakkaniyetli olacaktır. Kişinin hal ve tutumu ölçü alınarak bu haktan yararlandırılması elzemdir. Silahlı örgüt veya terör örgütü yöneticiliği isnadıyla cezaevinde bulunan bir kimse, adi suçtan tutuklu bulunan bir kişiye göre çok daha iyi niyet gösteren tavır ve tutumlara sahip olabilir. Dolayısıyla isnat edilen suçlama değil, mahkumun tavır ve tutumları görüntülü konuşma hakkına sahip olması için kıstas olması daha hakkaniyetli olacaktır.

Görüntülü telefon ile konuşma hakkında kişinin cezaevindeki hal ve tavırlarının iyi niyet göstermesi ile birlikte kişinin, sosyal ve sağlık durumlarının gözetilmesi de yerinde olacaktır. Örneğin birinci derece yakını ağır hasta olan kimselere öncelik verilmesi veya kendi rahatsızlığı ile ilgili tedavi sürecinde kendisi hakkında yakınlarını haberdar etmek isteyen kimselere öncelik tanınması elzemdir. Yine maddi durumu iyi olmayan, yaşlılık veya başka sebeplerle ailesi ziyaretine gelemeyen mahkumlara öncelik verilmesi önem arz etmektedir.


NETİCE VE TALEP:

Yukarıda bahsedilen hususlar doğrultusundan Sayın Bakanlığı’nızdan talebimiz cezaevinde görüntülü görüşme hakkının herhangi bir suç grubu ile sınırlandırılmayıp, kişinin cezaevindeki hal ve tutumu, sosyal ve sağlık yönünden öncelikli ihtiyaçları gözetilerek verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz. 02.04.2024

Adnan OKTAR Vekili

Av. Mert ZORLU

Daha yeni Daha eski