Uzun zamandır kendisini yargıdan, hükümet yetkililerinden, devletten üstün gören bir avam topluluk sürekli olarak medya aracılığıyla kendisini gündem yapmaya çalışıyor. Özellikle Adnan Oktar davasında, HUSUMETLİ BİR KUMPAS PLANI YAPTIKLARINI VE KUMPASIN ARKASINDAKİ İSİMLER OLDUKLARINI net olarak gösterircesine, etrafa pervasızca tehditler savuruyorlar. Bu davada devletin müdahil olmasını, adaletli karar verilmesini alenen engellemeye çalışıyorlar. Adaletli karar verildiğinde, ülkenin yetiştirdiği kıymetli hakimleri, bakan yardımcılarını, hatta bakanları ALENEN TEHDİT EDECEK KADAR İLERİ GİDİYOR; bunu hiç çekinmeksizin açıkça yapıyorlar.
Bu avam topluluğun güvendikleri bir güce dayanarak, yargıya, hatta hükümet birimlerine baskı yapabilmeleri, delicesine tehditler savunabilmeleri, kendilerini yargıdan, hatta devletten üstte görebilmeleri hayret vericidir. BAM 1. Ceza Dairesi hakimleri hakkında, sırf Adnan Oktar ve arkadaşlarına kinli oldukları için soruşturma başlatan, basında infial yaratıp bu soruşturmanın mutlaka ceza kararı ile sonuçlanması için zorlayan, hatta bu konuda açıkça HSK üyelerini tehdit eden BU TOPLULUK KİM? Yargıyı, devleti tehdit edecek gücü nasıl bulabiliyorlar? Basını nasıl böyle pervasız kullanıp, nasıl kendilerini devlet birimlerinin üzerinde addediyorlar? NEYE GÜVENİYORLAR?
Devlet veya yargı, nasıl oluyor da bu kişilerin tehditlerine boyun eğebiliyor? Adı üstünde bir "hukuk devleti", nasıl böyle avam bir topluluğun himayesinde hareket edebiliyor?
Adnan Oktar ve arkadaşlarının imtihandan razı, iyi ve zinde görmek bu kişileri neden böyle deliye döndürüyor? Bu, AÇIKÇA HUSUMET, AÇIKÇA KİN DEĞİL DE NEDİR?
Yargı nasıl bu avam topluluğunun elinde olabiliyor? Neden bunların dediğini yapıyor? Normalde kimsenin ciddiye almayacağı, hiçbir vasfı olmayan bu kişiler, bu baskı, tehdit ve şantaj yöntemini, OLDUKÇA AÇIK VE ALENİ ŞEKİLDE, nasıl sürdürebiliyorlar? NEYDEN VE KİMDEN GÜÇ ALIYORLAR?
Adnan Oktar ve arkadaşları, kaderi teslimiyetle yaşayan ve her kişinin ve her olayın Allah'ın kontrolünde olduğunu bilen, bundan dolayı da son derece mutmain yaşayan kişilerdir. Dolayısıyla, bu avam topluluğun söylediklerinin de yaptıklarının da Allah'ın kontrolünde olduğunu bilirler ve bundan dolayı da bu ve bunun gibi kişileri pek ciddiye almazlar. Zaten bu şahısların, arkalarındaki derin devlet gücüne dayanan piyon kişiler olduğunu gayet iyi bilmektedirler.
Ancak bir dua ve tedbir mahiyetinde, devletin bu duruma karşı sessiz kalmaması gerekir kanaatindeyiz. Devleti, kamuyu, hükümet yetkililerini açıkça tehdit edebilen; ülkenin yargı sistemine adeta mafya yöntemleriyle boyun eğdirmeye çalışan bu şahıslar hakkında bir inceleme ve soruşturmanın başlatılması için devletimizi göreve çağırıyoruz.
Kamuoyunun takdirine saygılarımızla sunarız