YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ’NE
Gönderilmek Üzere,
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. CEZA DAİRESİ’NE
DOSYA NO : 2024/365 E.
SUNAN : Adnan OKTAR
MÜDAFİ : Av. Mert ZORLU
KONU : Müvekkilin, Peygamberimiz (sav)’e sevgi göstermenin önemli olduğuna, onun 1400 yıl önceki sözlerinin birbiri ardınca gerçekleştiğini örnekleriyle anlatmanın bu sevgi ve saygının bir göstergesi olduğuna dair görüşlerinin sunumudur.
AÇIKLAMA:
Bir Müslüman peygamberimiz (sav)'i görmemiş olsa bile, Kuran ayetlerinden ve hadis-i şeriflerden, güzel tavırlarını, konuşmalarını, gösterdiği güzel ahlakı tanıyabilir, ona benzemek, ahirette onunla yakın bir dost olabilmek için elinden gelen çabayı en fazlasıyla gösterebilir.
İslam dünyasında peygamberimize sevgi ve saygı göstermenin en yaygın yolu ona ve onun soyundan gelen kimselere selam ile dua okumaktır. Salavat olarak isimlendirilen bu dua Hazreti Peygambere duyulan sevgi ve saygınını bir nişanesidir.
Ancak, bazı Müslümanlar salavat getirmeye büyük özen gösterirken, Peygamber Efendimizin mucizelerini gizlemekte, bu mucizelerin anlatılmasına engel bile olmaya çalışmaktadır. Bu Peygamber Efendimiz (sav)’e olan sevgi ile uyuşmayan bir durumdur.
1400 yıl önce Peygamberimiz (sav)’in ahir zamanda olacağını söylediği ve Hz. Mehdi’nin çıkışından önce vuku bulacağını söylediği olayların tek tek, peşi sıra gerçekleştiğini duyurmaktan imtina etmek, ona duyulan saygı ve sevgiye uygun bir davranış değildir.
Bunun en son örneği Erzincan’ın İliç ilçesindeki altın madeninde yaşanan heyelandır. El Berzenci’nin Kıyamet Alametleri isimli eserinde “Maden ocağının çökmesi” başlığı altında aktarılan peygamberimizin hadisi şöyledir:
MADEN OCAĞININ ÇÖKMESİ Birçok muhtelif maden (yatakları) bulunacak. Bunlardan biri Hicaz yakınlarında olacak. Ona insanların kötüleri gelip yaklaşacak. Firavun ismini taşıyacak. Onlar orada çalışırlarken bol miktarda altın bulacaklar. Almak için başına üşüştüklerinde, onlar, altınlarla birlikte yere batıp yerle bir olacaklar. Ali (k.v.)’den “Fitne dörttür: Bolluk fitnesi, kıtlık fitnesi, şu fitne, bu tine” Bu arada altın madeninin fitnesinden de söz etmiş, sonra demiştir: “Peygamber (s.a.v.) neslinden bir adam çıkacak, Allah onun sayesinde her şeyi yoluna koyacaktır.” (Hammad oğlu Nuaym) (Kıyamet Alametleri, Muhammed b. Resul el-Huseyni el Berzenci, Pamuk Yayıncılık, Ocak 2016, s. 225) |
Hadiste altınlarla birlikte toprağa batmaktan bahsetmesi ve ikinci kısımda bu olayın ahir zamanda çıkacak peygamberimizin soyundan gelecek bir kişi ile ilişkilendirilmesi dikkat çekicidir.
Bu konu ile ilgili görünen bir hadis daha vardır. Sahabeden Ebu Hureyre’ye dayandırılarak nakledilen hadis[1] şöyledir:
Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Fırat nehri altın bir dağ üzerinden açılmadıkça kıyamet kopmaz. Onun üzerine insanlar savaşırlar. Yüz kişiden doksan dokuzu öldürülür. Onlardan her biri: 'Herhalde savaşı ben kazanacağım.' der." [Buhârî, Fiten 24; Müslim, Fiten 29, (2894); Ebu Davud, Melahim 13, (4313, 4314); Tirmizî, Cennet 26, (2572, 2573)] |
Hadiste Fırat nehrine dikkat çekilmektedir. Heyelanın olduğu altın arama bölgesi de Fırat nehrinin hemen kıyısındadır. Maden Tetkik Enstitüsü 2012 yılında Fırat Nehri'nin batısında 40 bin ton altın, 10 bin ton da muhtemel altın keşfedildiğine dair raporları mevcuttur.[2]
Ayrıca, hadiste altınla ilgili ölümlerin olacağına değinilmiş olması önceki hadisi tamamlayıcı niteliktedir. Hadiste 100 kişiden 99’unun öleceği bildirilmiştir. Erzincan’daki maden ocağında ise 9 kişi hayatını kaybetmiştir. Zaman içinde 9 sayısı 99 olarak değişmiş olabilir. Benzer sayılarda kişinin hayatını kaybetmesi de dikkat çekicidir.
Peygamber Efendimiz (sav) yaşadığı dönemde, diğer bazı Peygamberler gibi mucizeler göstermemiştir. Ancak, Peygamberimizin mucizeleri ahir zamana saklanmıştır. Allah, ahir zamanda Peygamberimiz (sav)’in mucizelerini yaratarak onu bir kez daha şereflendirmiştir.
Peygamberimizin sözlerinin 1400 yıl sonra tıpatıp aynısıyla gerçekleşmesi çok büyük bir mucizedir, görmezden gelinecek, saklanacak, gizlenecek bir husus değildir. Bilakis peygamber Efendimiz’e olan sevgimizi, hayranlığımızı, saygımızı göstermek için büyük bir şevkle ve titizlikle bu mucizeler, akılcı bir üslupla anlatılmalıdır.
Her Müslümanın ahir zamanda doğruluğu ortaya çıkan hadisleri, ahir zamanda olduğumuzu düşünerek “peygamberimiz doğru sözlü imiş aktardıkları bir bir doğru çıkıyor” diyerek değerlendirmesi ona duyulan sevgi ve saygının gerçek bir parçası olacaktır.
SONUÇ :
Müvekkilin yukarıdaki görüşlerini Sayın Dairenizin takdirine sunar, saygılarımızla bilgilerinize arz ederiz. 18.02.2024
Adnan Oktar müdafii,
Av. Mert Zorlu
[1] https://sorularlaislamiyet.com/firat-nehrinin-suyu-cekilerek-altin-hazinesini-aciklamasi-zamani-yaklasiyor-her-kim-o-zaman-orada