YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ’NE

Gönderilmek Üzere,

İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. CEZA DAİRESİ’NE

DOSYA NO               : 2024/365 E.

SUNAN                      : Adnan OKTAR

MÜDAFİ                    : Av. Mert ZORLU

KONU                        : Gerek yargılama esnasında gerekse medyada müvekkil Adnan Oktar'ın başörtüsüne karşı olduğu yönünde gündeme gelen iddiaların doğru olmadığına dair açıklamalarımızın sunumudur.


AÇIKLAMALAR:

Huzurdaki dava dosyası kapsamında müvekkil ve arkadaşlarının yargılandığı mahkemelerde, genellikle İslam'a yönelik yeni bir bakış açısı ve başörtüye karşı olma gibi iddialar zaman zaman gündeme getirilmişti. Bu konular, bu kumpas sürecinin başından beri basında sıklıkla yer alan ve tek taraflı yargıyı etkileme ve kara propaganda amaçlı iftira beyanlar veren husumetliler tarafından da canlı tutulmaya çalışılmıştı.

Oysa müvekkil ve arkadaşlarını yakından tanıyan, yayınlarını seyretmiş olan herkes çok iyi bilmektedir ki, ne müvekkil ne de arkadaşları BAŞÖRTÜYE KARŞI DEĞİLLERDİRhiçbir zaman karşı olmamışlardır. Konuyla ilgili müvekkilin açıklamalarını aşağıda takdirinize sunuyoruz:

 

Başörtüsüne Hiçbir Zaman Karşı Olmadık

Gerek konuk olduğum yayınlarda gerekse Karanlık Tehlike Bağnazlık isimli kitabımda kapsamlı olarak değindiğim konulardan biri olan başörtüsü konusu, bir kısım kişiler tarafından farklı lanse edilerek, benim ve arkadaşlarımın başörtüsüne karşı olduğumuz gibi bir görünüm oluşturulmaya çalışılmıştır. Oysa BEN, HAYATIMIN HİÇBİR AŞAMASINDA BAŞÖRTÜSÜNE KARŞI OLMADIM; bilakis çevremde de başörtüsünü tercih eden bayan arkadaşlarım oldukça fazladır. Hatta çarşaf giymeyi tercih eden arkadaşlarım dahi vardır.

Başörtüsü konusuyla ilgili olarak üzerinde durduğum husus, bir kısım kişiler tarafından Kuran ayetlerinin farklı yorumlanmasıKuran'da olmayan izahların Kuran'da varmış gibi anlatılması ve bu şekilde insanların büyük bir kısmının aldatılmış olmasıdır.

Bu kişiler, başörtüsü konusunun Nur Suresi 31. ayette geçmekte olduğunu iddia etmiş ve bu konuda, kendi içlerinde tutarsızlıklar barındıran bir kısım mevzu hadisleri kendilerince delil olarak getirmişlerdir. Oysa, Nur Suresi 31. ayette başörtüsü kelimesi GEÇMEMEKTEDİR.

Nur Suresi 31. ayetin "Başörtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) salsınlar" şeklinde tefsir edilmiş olan bölümünde, Arapça olarak, ne "başörtüsü" ifadesi ne de "salsınlar" ifadesi geçmektedir. Bu bölümün gerçek anlamı, "ÖRTÜLERİNİ GÖĞÜSLERİNİN ÜZERİNE ÖRTSÜNLER" şeklindedir. Yani ayette belirtilen kısım, başın değil göğsün örtülmesiyle ilgilidir.[1]

Bununla ilgili Karanlık Tehlike Bağnazlık kitabımızda yaptığımız açıklamaların ilgili kısmını ekte Sayın Dairenizin takdirine sunuyoruz.

Başörtüsü konusuyla ilgili olarak yıllar boyunca yaptığımız izahlar, bu ayet üzerinden yapılan yanlış açıklamaları ortadan kaldırmaya yöneliktir. Nur Suresi 31. ayette başörtüsü konusunun geçmemesi hususunda yaptığımız açıklamalar üzerinden, davanın husumetlileri tarafından başörtüsüne karşı olduğumuz söylentisi yaygınlaştırılmış, hatta bu konu, kimi zaman duruşmaların da gündemine oturmuştur.

Oysa BİZLER BAŞÖRTÜSÜNE HİÇBİR ZAMAN KARŞI OLMADIKBaşörtüsü, Kuran'da Nur suresinde geçmez, ancak AHZAB SURESİNDE GEÇMEKTEDİR. Hatta Ahzab Suresinde tanıtılan örtünme, günümüzde ÇARŞAFLA BAŞTAN AŞAĞI ÖRTÜNME şeklidir.

Ahzab Suresi, 59 ayet şu şekildedir:

Ey Peygamber, eşlerine, kızlarına ve mü‘minlerin kadınlarına dış elbiselerinden (cilbablarından) üstlerine giymelerini söyle; onların (özgür ve iffetli) tanınması ve eziyet görmemeleri için en uygun olan budur. Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir. (Ahzab Suresi 59)

Ayette belirtilen cilbab yani çarşafbir zorunluluk olmamakla birlikte kadının kendisini güvende hissedip hissetmemesi ile alakalı olarak tercih edilen bir giyim şeklidir. Şayet kadın, bulunduğu ortamda kendisini güvende hissetmeyecek olursa, Allah kendisine, korunmak için böyle bir yol sunmuştur. Kadın burada örtünmeyi tercih ederek, Ahzab Suresindeki hükmü de uygulamış olur.

Dolayısıyla bir kadın, bulunduğu ortamda güvende olmadığını düşünerek çarşaf giyiyorsa, bu, tümüyle Kuran'a uygun olandır. Fakat bu hüküm, Nur Suresinde değil, Ahzab Suresindeki hükme göre böyledir.

Karşı olduğumuz şey başörtüsü değil Kuran ayetleri üzerinden sahte açıklamalar yapılması ve Kuran ayetlerinin çarpıtılarak yorumlanıyor olmasıdır. İslam dinine dahil edilmeye çalışılan bağnaz zihniyet, zaten mevzu hadisleri kullanarak kendisine yeni ve sahte bir din üretmiştir ve insanları da, öfke, nefret ve yasaklarla dolu bu sahte dine sürüklemeye çalışmaktadır. İslam adına böyle sahte bir din yayılmasına da, bu sahte dine Kuran ayetlerinin de alet edilmesine asla iznimiz yoktur. Başörtüsüne yönelik açıklamalarımızın da çıkış noktası budur.

Saygılarımızla, bilgilerinize arz ederiz.

Adnan Oktar

  

EK: Karanlık Tehlike Bağnazlık kitabının başörtüsü ile ilgili bölümünü okumak için tıklayınız

 

[1] Mustafa Sağ, "Evrensel Çağrı, Kur’an Meali", s. 373

Daha yeni Daha eski