Adnan Oktar'ın, Milli Eğitim Bakanımız Sn. Yusuf Tekin'e hitaben hazırlamış olduğu "müfredattaki değişikliklere vurgu yapan mektubunu aşağıda takdirinize sunuyoruz:   

Yeni müfredat değişikliği konusunda, evrimin geçersizliği ve yaratılış gerçeğinin anlatılması minvalinde bir değişiklik yapılması, daha önce de Sayın Bakanlığınıza ilettiğimiz gibi, gençlere doğru, gerçek ve bilimsel eğitimin verilmesi bakımından çok büyük önem taşıyordu. Ancak netleşen müfredat değişikliği ile karşımıza çıkan şey, net olarak evrim teorisinin reddedilmesi ve Yaratılış gerçeğinin anlatılması olmayıp, kainattaki üstün dengenin, bir kısım bilimsel, daha ziyade "gizli" tabirlerle anlatılması oldu.

Her ne kadar, bir protein molekülünün tek başına meydana gelişini izah edemeyen, günümüze kadar değişmeden gelen canlı fosillerine açıklama getiremeyen evrim teorisinin müfredattan çıkarılmış olması, gençlerimizin geleceği, devletin bekası ve imanlı ve bilim ile dolu bir toplum oluşması için çok büyük bir adım olsa da, bu adım ile kalınmamalı, gençlere, canlıların gerçekte nasıl var olduklarını anlatmak gerekmektedir. Aksi takdirde bir öğrenci, yıllardır kendisine, tek gerçekmiş gibi öğretilmiş olan evrim teorisinin bir safsata olduğunu anladıktan sonra onun yerine ne koyacağını bilemeyebilir. Öğrencilere, tüm varlıkların Allah tarafından müthiş bir mekanizma, estetik ve düzen içinde yaratıldığının, Yaratılışın bilimsel bir gerçek olduğunun öğretilmesi gerekmektedir. Bu konudan hiç bahsetmeyip bir çocuğun bu gerçeği kendisinin bulmasının beklenmesi, her zaman beklenen sonucu vermeyebilir. Çocukları, anlamadıkları, detayını kavrayamadıkları bir konuda boşluğa ve tereddüte düşürebilir. Bu nedenle çocuklara Yaratıcılarını tanıtmak olağanüstü önem taşımaktadır.

Müfredata konulması vaat edilen "kainattaki mükemmel yaratılış ve denge"yi işaret eden, Allah'ın yarattığı sistemdeki mükemmelliği gösteren ifadelerden vaz geçilerek, bunun yerine "ekolojik denge" şekilde soğuk ve anlaşılmaz açıklamalar getirilmesi, öğrencileri anlaşılmaz bir boşluk içinde bırakırken, bu durum Darwinist ve materyalistlerin de işine gelir. Allah'ı açıkça anlatamamak, kainattaki ahengin Allah'ın eseri olduğunu belirtmeden geçmek, onun yerine günümüz terminolojisinde üretilmiş bir kısım resmi/soğuk ifadeleri koymak ve ekolojik dengenin nasıl meydana geldiğinden yani Yaratıcısından hiç bahsetmemek, Darwinist ve materyalistler için, "yine dediğimizi yaptırdık", "Allah'tan bahsettirmedik" denilerek bir zafer olarak algılanacaktır. Oysa Allah'ın yarattığını anlatmaktan asla çekinmemek gerekir. Materyalistler yıllardır, içi köhne olan ve tamamen yalana dayanan Darwinizm gibi bir safsatayı göklere çıkarmaktan çekinmezken, kainattaki tek gerçek olan Yaratılışı ve Yaradan'ı anlatmaktan çekinmek hakkaniyete sığmamaktadır; daha da önemlisi Allah'ın gücüne gidebilir. Bu konuda samimi ve dürüst olmak, bu büyük ve yegane gerçeği her fırsatta dile getirmek gerekmektedir.

Allah'ın isminin anılması ve çocuklarımıza gerçek bilimsel eğitim doğrultusunda Yaratılış gerçeğinin öğretilmesi, her türlü belayı/tehlikeyi bertaraf edecek, bereket ve nimetlerin kapısını açacak büyük bir adımdır. Bu ayrıca, çocuklarımızın imanlı, dürüst, doğru bilim ile iç içe ve akılcı bireyler olarak yetişmesi için de elzemdir. Sayın Bakanlığınızın bu konuda ivedilikle harekete geçeceğine inanıyor, saygılarımla bilgilerinize arz ediyorum.

Adnan Oktar

Saygılarımızla, Sayın Bakanlığımızın bilgisine sunarız.04.05.2024