İSTANBUL 1. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA
DOSYA NO : 2024/74
SUNAN : Adnan OKTAR
MÜDAFİİ : Av. Mert ZORLU
KONU : Müvekkilin yargılandığı ana dosyanın kumpas davası olduğuna dair çok fazla delil bulunmaktadır. Müvekkilin, kumpası açıklamanın, devletimizi töhmet altında bırakmayacağını, bilakis devletin kurumlarını da bu tür yapılanmalara karşı uyararak, bu kumpasçıların devlete, devletin yanında, devlet için hizmet etmek ülküsünde olan kişilere zarar vermesini engellemek amaçlı olduğunu açıklayan görüşlerini içerir dilekçemizdir.
AÇIKLAMALAR :
Müvekkilin yargılandığı ana dosyada yaşananlar, soruşturma aşamasından itibaren bunun bir kumpas davası olduğunu açık ve net olarak göstermektedir. Önce isimsiz bir ihbar notu ile açılan bir dosya, bir anda düğmeye basılmış gibi bir ay içinde “Mali Şubeye” akın eden güya cinsel taciz mağdurları, eş zamanlı olarak bazı malum medyada başlayan karalama, hakaret, iftira içerikli yayınlar, halkı kin ve düşmanlığa sevk etme amacı taşıyan sosyal medya hesapları ile devam eden sürecin her aşamasında, organize bir kumpasın izleri açıkça görülmektedir.
Müvekkilin yargılandığı ana dosyanın kumpas davasıolduğunu sadece müvekkil değil, birçok hukukçu, gazeteci, siyasetçi de dile getirmektedir. Bunu ifade etmek bir suç veya devletimize yönelik bir itham olmadığı gibi, dava dosyasında da kumpasa dair çok sayıda delil sunulmuştur.
Bu hususta, müvekkilin konuya dair görüşlerini sunmaktayız.
Yargılanmakta olduğumuz davanın bir kumpas davası olduğunu söylemek hükümeti ve devleti töhmet altında bırakmaz. Çünkü kumpası kuran elbetteki devlet değildir; devletimizin bazı kurumlarının içine elemanlarını yerleştirmiş illegal derin yapılanmadır:
Nitekim, bugüne kadar devletimize ve hükümete yönelik olarak hiçbir zaman töhmet altında bırakan, itham eden bir üslubum zaten olmamıştır. Avukatlarım, kumpastan söz ederken, bahsettikleri kişi ve kurumların, devlet kurumları olmadığını, hükümet olmadığını, resmi devletin görevlileri olmadığını, kumpasçıların illegal derin devlet yapılanmasının üyeleri olduğunu özellikle belirtmektedirler.
Türkiye’de illegal bir derin devlet yapılanması olduğu bilinen bir gerçektir. Bu gerçeği gazeteciler, siyasiler, kanaat önderleri, yazarlar, akademisyenler, hukukçular başta olmak üzere tüm halkımız bilmekte, tartışmaktadır.
Devletimizin ve hükümetin de zaman zaman bu illegal yapılanmanın tehdidi altında olduğu bilinmektedir.
Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan da, zaman zaman illegal derin devlet yapılanmasından bahsetmektedir:
``Derin devlet, kurumlar içerisinde kendi anlayışları veya kendi kutsalları adına yetkilerini aşarak, hukukun dışına çıkmak suretiyle oluşan çeteleşmelerdir``
Yakın zaman önce de, AK Parti Grup Toplantısında “Kuklayı da kuklacıyı da oyunu kimin yazdığını da çok iyi biliyoruz” diyerek yine derin devlet yapılanmasına dikkat çekmiştir.
İllegal derin devletin bu milletin insanlarına, yöneticilerine, gazetecilerine, siyasilerine, askerlerine kurduğu tuzaklar, komplolar bilinmektedir. Merhum Adnan Menderes’ten günümüze sayısız örneği bulunmaktadır.
İllegal derin devletin icraatlarını, hukuksuzluklarını, haksızlıklarını anlatmakla, devlet ve hükümet töhmet altında bırakılmaz, o kişi kendi propagandasını yapmış olmaz.
Sonuç ve Talep:
İsimsiz ihbarlar, etkin pişmanlıktan faydalanarak cezaevinden kurtulmak isteyenlerin hiçbir delile dayanmayan soyut beyanları, cezaevi ile korkutulan suni müştekiler ve bir takım medyanın desteği ile son derece zorlama bir şekilde oluşturulan soruşturma dosyası ve magazin – dedikodu içeriğinden farksız bir iddianame ile binlerce yıl ceza verilmesi gibi bir durum söz konusudur.
Dosyanın baştan sona kumpas davasıolduğunu tüm Türkiye bilmektedir. Bu tür davalarda kumpası ortaya koymak, devletimizi töhmet altında bırakmak değil, bilakis devletin kurumlarını da bu tür yapılanmaları karşı uyararak, bu kumpasçıların devlete, devletin yanında, devlet için hizmet etmek ülküsünde olan kişilere zarar vermesini engellemek için de son derece önemlidir.
Sayın Mahkemenizin bilgilerine arz ederim. 08.08.2024
Adnan Oktar Müdafii
Av. Mert ZORLU