Adnan Oktar 31.03.2024 tarihli yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi’nin 1. parti olarak çıkmasına, Ak Parti’nin ise önceki seçimlere göre ciddi bir oy kaybı yaşamasına yol açan ana sebebin, Türkiye’de başta siyası partiler olmak üzere tüm kesimler tarafından doğru yorumlanması gerektiğini belirtmektedir. Nitekim Adnan Oktar söz konusu seçimlerde karşılaşılan tablo yanlış yorumlanacak olursa Türkiye’deki mevcut sorunların tam anlamıyla çözülemeyeceğini ve halkımızın yakın gelecekte daha da büyük sıkıntılarla yüz yüze geleceğini şimdiden vurgulamaktadır. 

Adnan Oktar’a göre Ak Parti’nin 2019’daki yerel seçimlerle kıyas yapıldığında 3’ü büyükşehir olmak üzere toplamda18 belediyeyi kaybetmesinin çok önemli bir nedeni vardır.Bu da Ak Parti siyaset anlayışına son yıllarda gittikçe artarak yansımış olansert politikalardır.Ak Parti’nin başta muhalif kesimler, farklı yaşam biçimine ve dünya görüşüne sahip topluluklar olmak üzere, toplumun tamamına karşı yeterince duyarlı, anlayışlı, şefkatli, kucaklayıcı ve adaletli yaklaşmaması halkımızın azımsanmayacak bir bölümünde rahatsızlığa yol açmıştır.

Oysa Ak Parti’nin yükselişi, toplum tarafından benimsenerek 20 yıl boyunca yüksek oy oranına sahip olması, hep bu kucaklayıcı, sevgi, şefkat yönünü vurgulayan, ılımlı yaklaşımları vesilesiyle olmuştu. Ak Parti’nin bu yönünü kaybetmemesi, hatta çok daha artırarak, her fırsatta vurgulaması son derece elzemdir.

Allah, merhametin birleştirici gücünü bir ayette şöyle bildirmektedir:

Allah’ın merhameti sayesinde onlara yumuşak davrandın. Eğer onlara kırıcı ve kalbin katı bir şekilde davransaydın, senin çevrenden dağılırlardı. Onları bağışla, onlar için bağışlama dile ve onlarla işlerinde istişare et. Karar verdin mi, ondan sonra Allah’a güvenip dayan. Allah kendine güvenip dayananları sever. (Al-i İmran 159)

Adnan Oktar’a göre son yerel seçimde Cumhuriyet Halk Partisi’nin oy oranındaki artışın nedeni ise, Türkiye’nin eski dönemlerinde gözlemlenen klasik tutumunu son yıllarda değiştirerek dine ve dindarlara daha çok sahip çıkmış, toplumun her kesimine karşı daha kucaklayıcı, anlayışlı ve birleştirici bir tutum geliştirmiştir. “İyilik ve sevgi kazanacak” gibi sloganlar kullanarak insanların gerçekte ihtiyaç duydukları hususlara vurgu yapmış, gençlere, kadınlara, hayvanlara duyulan sevgiyi çeşitli vesilelerle ön plana çıkarmışlardır.

Bu noktada Adnan Oktar geçmişte Cumhuriyet Halk Partisi’ne yaptığı çağrılara yeniden dikkat çekmektedir. Adnan Oktar’ın bu yönde yaptığı çağrılarda geçen konuların Türkiye açısından ne kadar önemli oldukları aşağıda yer verilen bazı konuşmalarından kolaylıkla anlaşılabilmektedir:

“CHP halkı sevgiyle kucaklar, solun en sağına gelir, radikal solun jargonunu tamamen terk ederse çok başarılı bir parti olur.” (14 Mayıs 2017)

“CHP dindarlara sahip çıkma konusunda daha da cesur olsun. Bediüzzaman’a sahip çıkma konusunda güzel bir atak yapıp başlasınlar. CHP’nin önceliği temel ideolojisini değiştirip solun tam sağına geçmek, halkın her kesimini kucaklamak, sahabe dindarlığına sahip çıkmak olmalı.” (09 Mayıs 2017)

CHP çok güçlü muhalefet yapsın ama mutlaka milli ve yerli olduğunu milletimize göstersin. (03 Aralık 2017)

CHP bütün Müslümanları sevsin, atılımcı olsun. Buruk, komünist zihniyetli bazı kişiler CHP’nin ruhunu, bereketini, sıhhatini bozuyor. Buna müsaade etmesinler. (06 Mayıs 2016)

Tüm partiler, CHP’yi de MHP’yi de AK Parti’yi de vatansever tüm solcu ve komünist çevreleri de kuşatan bir siyaset anlayışı sergilemeli. (21 Temmuz 2016)

Gençler arasında muazzam bir nefret ruhu hakim. Rusya’dan, İsrail’den nefret, Yunanistan’dan nefret, İran’dan nefret, kendi aralarında nefret, başka partilere karşı nefret, başka futbol kulüplerine karşı nefret, başka şehirlere karşı nefret. Yani akıl almaz bir nefret ruhu geliştiriyorlar. Böyle toplumları yıkmak son derece kolay oluyor. Onun için önce bu nefret ruhunun ortadan kalkması gerekiyor. En acil konulardan biri bu. (16 Ocak 2016)

Din hürriyeti; CHP’nin yapacağı en büyük güzellik bu. Cemaatlerle iç içe olsunlar. Bütün herkese sevgi sunacaklarını göstersinler. (10 Ocak 2015)

Atatürk’ün anlayışı CHP’ye otursun. Atatürk’ün sevgi, dostluk, kardeşlik, birlik anlayışı, Türk-İslam Birliği, İttihad-ı İslam anlayışı, Türklük aleminin birleşmesi anlayışı, Kuran’a sevgi anlayışı, kadına bakışı, sanata bakışını CHP iyice oturtsun. Bu oldu mu CHP’nin uğraşmasına gerek yok, zaten millet hemen bağrına basar. (07 Aralık 2014)

Bağnazlığa karşı CHP’nin çok güçlü bir çıkış yapması lazım. Bağnazlık ancak dindarlıkla kaldırılır. Bağnazlık dinsizlikle, materyalistlikle kaldırılmaz, solculukla kaldırılmaz. O zaman din daima galip gelir, ezer geçer. (15 Ağustos 2014)

Ak Parti’nin dindarlara hürriyet verme politikası güzel ama CHP’nin de bağnazlığı frenleme politikası denge sağlıyor. Hepsinde hayır var. (30 Ekim 2013)

İP, BDP, CHP… Tüm partiler, hepsi bu vatanın evlatları. Herkese şefkatle yaklaşmak lazım. Her topluluğun iyi bir yönü vardır, oradan yaklaşıp hakkı anlatmak lazım. (28 Şubat 2013)

Halk gerilimden tedirgin olur. CHP’nin de bundan kaçınması, olayların içinde yer almaması gerekir. Aksine, olgun ve yatıştırıcı olması gerekir. (29 Ekim 2012)

Adnan Oktar, ısrarla üzerinde durduğu siyaset anlayışına geçilmesinin ardından CHP’nin oylarını arttırdığı kanaatindedir.

Bu nedenlerle tüm siyasi partilerimizin mevcut şartlarda her şeyden önce yapmaları gereken şey, tüm kesimlere karşı daha anlayışlı, sevgi dolu, adaletli, özgürlükçü ve şefkatli bir siyaset anlayışını hayata geçirmektir. Bu yapıldığı takdirde Türkiye kendi tarihi boyunca hep aradığı huzur ortamına kolaylıkla ulaşacaktır.

Kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.